Danıştay Kararı 10. Daire 2001/5294 E. 2003/479 K. 06.02.2003 T.

10. Daire         2001/5294 E.  ,  2003/479 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/5294
Karar No : 2003/479

Temyiz Eden (Davacılar) : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf (Davalı) : Milli Savunma Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Davacıların oğlunun askerlik görevini yerine getirirken hastalanması üzerine … Askeri Tıp Akademisinde yapılan tedavisinin usulüne uygun yapılmaması sonucu vefat ettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen 18.000.000.000.- TL. maddi, 2.000.000.000.- TL. manevi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince; davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :. 1602 sayılı Yasanın 20. ve 21. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, asker kişi olan davacı yakınlarının askerlik hizmetini yapmakta olduğu bir sırada ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle açılan iş bu davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesince çözülmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, uyuşmazlığın esasını inceleyen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275.maddesinde çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde mahkemece bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği belirtildiğinden, çözümü özel bir alanda bilgi sahibi olmayı gerektiren hallerde bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
Davacılar, askerlik görevini ifa etmekte iken hastalanan ve daha sonra askerliğe elverişli olmadığına karar verilen oğullarının gerekli tetkik ve tedavinin yapılmaması sebebiyle vefat ettiğini ileri sürdüklerinden, tıbbi bilgi gerektiren ve hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesinin usul yönünden hukuka aykırı olduğu açıktır.
Belirtilen nedenlerle temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; davacıların oğlunun askerlik görevini yerine getirirken hastalanması üzerine … Askeri Tıp Akademisinde yapılan tedavisinin usulüne uygun yapılmaması sonucu vefat ettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen 18.000.000.000.- TL. maddi, 2.000.000.000.- TL. manevi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, … Tıbbi Onkoloji Kliniğinde Gaucher hastalığı teşhisi konulan davacıların oğlunun 30.4.1998 tarihinde … İç Hastalıkları Kliniğine sevkiyle endokrikolojik açıdan muayenesinin yapıldığı ve ileri tetkik ve müdahaleyi gerektirir bir patolojik bulguya rastlanılmadığı kararı sonucu taburcu edildiği anlaşıldığından meydana gelen olayda idarenin hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar, hukuka aykırı olduğu savıyla anılan mahkeme kararının temyizen
incelenerek bozulmasını istemektedirler.
1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 20. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin, Türk Milleti adına, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapacağı, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurların asker kişi sayılacağı, anılan Kanun’un 21. maddesinde de, 20. maddede belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden dolayı yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak iptal davaları, aynı idari işlem ve eylemlerin haklarını ihlal etmesi halinde açılacak tam yargı davalarının doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümleneceği ve karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacıların uğradığını öne sürdükleri zararın, oğlunun askerlik hizmetini yapmakta olduğu sırada hastalanması nedeniyle Gülhane Askeri Tıp Akademisinde yapılan tedavinin yeterli olup olmadığı, hizmetin gereği gibi sunulup sunulmadığı tartışmasından kaynaklanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, asker kişi olduğu tartışmasız olan davacı oğullarının askeri hastanedeki tedavisi sonucu ölümü nedeniyle tazminat isteklerine ilişkin davanın; askeri hizmetin özellikleri açısından değerlendirilmesi gerektiğinden ve bu durum askeri idari yargının uzmanlık konusu olduğundan, görüm çözümü görevinin yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesine ait bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın esasını inceleyen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacıların temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 6.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.