Danıştay Kararı 10. Daire 2001/4040 E. 2005/181 K. 02.02.2005 T.

10. Daire         2001/4040 E.  ,  2005/181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/4040
Karar No : 2005/181

Temyiz Eden (Davalı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının … Belediyesine ait taşınmazı işgal ettiğinden bahisle 560.000.000.lira ecrimisil istenilmesine ilişkin olarak düzenlenen … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile 20.10.1999 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemlerin yok hükmünde olduğu yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından yerinde olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu işlemler; fonksiyon veya yetki gaspı veya açıkça kanunun yasakladığı bir konuda veya idarenin hiç yapamayacağı herhangi bir işlemin tesisi suretiyle ortaya konulan işlemler olmadığından uyuşmazlıkta yokluk halinin varlığından sözetmek mümkün değildir.
Bu durumda, dava konusu işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin 2577 sayılı Kanundaki usul hükümleri de dikkate alınarak yapılması gerekirken, işlemlerin yok hükmünde olduğu yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacının … Belediyesine ait taşınmazı işgal ettiğinden bahisle 560.000.000.lira ecrimisil istenilmesine ilişkin olarak düzenlenen … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile 20.10.1999 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, 2886 sayılı Kanunun 75.maddesinde Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların işgali üzerine fuzuli şagilden ecrimisil istenileceğinin ve ecrimisil rızaen ödenmezse 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağının hükme bağlandığı, dava konusu ihbarnamenin 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi hükmüne dayalı olarak tesis edilmediği ancak 6183 sayılı Kanun’a atıfta bulunularak tesis edilen bu işleme kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliği kazandırıldığı, daha sonra da ödeme emri düzenlenmek suretiyle işlemin kamu gücüne dayandırıldığının anlaşıldığı, belediye mülkü olan taşınmazın işgali halinde adli yargıda açılacak men’i müdahale davasında bir işgal tazminatı hükmedilmesi talep edilip mahkemece hükmedilecek işgal tazminatı icra yoluyla tahsil edilelebilecekken, 6183 sayılı Kanuna gönderme yapılarak ecrimisil istenmesi ve kamu alacağı niteliği kazanmamış bir bedelin tahsili için düzenlenen ödeme emrinin yoklukla sakat bulunduğu, yok hükmünde olan işlemlere karşı açılan davada süre aşımının sözkonusu edilmeyerek işin esasının incelendiği, Anayasa ve kanunlarla belli bir konuda karar almaya yetkili kılınan makam veya merciler dışındaki kimselerce bu yetkinin kullanılmasının “yetki gaspı” teşkil ettiği ve bu şekilde alınan karar ve işlemlerin yoklukla malul olduğu, başka bir ifadeyle hukuk aleminde hiç doğmadığı, bu sebeple de yargı yerince iptal edilmemiş olsa bile hüküm ve sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin yok hükmünde olduğuna karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdare hukukunda kurucu unsurlarında derhal farkedilebilir nitelikte ağır ve açık sakatlıkları bulunan işlemler “yok hükmünde” olan işlemler olarak adlandırılmaktadır.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda, yokluk halinin ancak, işlemin, asli kurucu unsuru olan yetki unsuru yönünden incelenmesinde fonksiyon veya yetki gaspı hallerinin saptanması veya kanunun açıkca yasakladığı bir konuda yapılması halinde mümkün olabileceği kabul edilmektedir. Bu gibi durumlarda, işlemin “varlık koşulları” oluşmamış olduğundan bizzat işlemin yokluğu sonucu doğmakta, işlem hiç doğmamış, var olmamış sayılmaktadır. Bu tür işlemlere karşı açılacak davalarda süre aşımı bulunmamakta ve yargı yeri işlemin yok hükmünde olduğunun tespitine karar vermektedir.
İdari işlemin unsurlarındaki olağan hukuka aykırılıklar ise, işlemin “geçerlik koşulları”na ilişkin olduğundan, böyle bir durumda, ortada hukuka aykırı ve iptal edilebilir, geçerli bir idari işlem bulunmaktadır. Dava açıldığında yargı yerince bu işlemlerin hukuka uygunluk denetimi yapılarak hukuka aykırılığının saptaması halinde iptaline karar verilmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; … Belediyesi tarafından Belediyenin kendi malı olan taşınmazı davacının işgal ettiğinden bahisle dava konusu “ecrimisil ihbarnamesi” ile davacıdan, 560.000.000.lira borcunu 15 gün içinde ödemesinin istenildiği ve aksi taktirde 6183 sayılı Kanunun uygulanacağının belirtildiği, ödememesi üzerine de 21.10.1999 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ortada yukarıda yokluk halleri olarak belirtilen fonksiyon veya yetki gaspı durumu veya Kanunun emredici hükümlerine açıkça aykırı veya idarenin hiç yapamayacağı herhangi bir işlem bulunmadığından, dava konusu işlemlerin “geçerlik koşulları” bakımından hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve öncelikle de dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen ilk inceleme konuları yönünden incelemeye tabi tutulması gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine 2.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.