Danıştay Kararı 10. Daire 2001/3814 E. 2004/2450 K. 12.03.2004 T.

10. Daire         2001/3814 E.  ,  2004/2450 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/3814
Karar No : 2004/2450

Temyiz Eden (Davalı) : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … Beldesi, … Mevkiinde bulunan Hazineye ait … parsel sayılı taşınmazın 3.10.1995 – 30.9.1998 tarihleri arasında davacı şirket tarafından işgal edildiğinden bahisle 11.044.182.000.TL ecrimisilin tahsili amacıyla düzenlenen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Ecrimisil tahakkukuna ilişkin işlemi, uyuşmazlık konusu dönemden önceki dönemlerde de ecrimisil tahakkuk ettirildiği, davalı idarenin bilgisi dahilinde olan işgalden dolayı ecrimisil istenemiyeceği gerekçesiyle iptal eden İdare Mahkemesi kararının davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2886 sayılı Yasa’nın 75.maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği hükme bağlanmıştır.
Yasada ve konuya ilişkin yönetmelikte,işgalin tesbitinden sonra ecrimisil almaya engel bir hüküm bulunmamaktadır. Yasa’nın 75. maddesinin son fıkrasının işgal edilen taşınmazın tahliyesi konusunda idareye yüklediği ödev ve mülki amire verdiği yetkinin kullanılmaması veyahutta kullanılamamış olması ise işgal eyleminde bulunanın tesbit tarihinden sonra da fuzuli şagil olma niteliğini ortadan kaldırmayacaktır.
Belirtilen nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, … Beldesi, … Mevkiinde bulunan Hazineye ait … parsel sayılı taşınmazın 3.10.1995 – 30.9.1998 tarihleri arasında davacı şirket tarafından işgal edildiğinden bahisle 11.044.182.000.TL ecrimisilin tahsili amacıyla düzenlenen ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu taşınmazın köy hizmet alanı olarak kullanılmak üzere 30.5.1996 tarih ve … sayılı işlemle … Belediye Başkanlığına tahsis edildiği, anılan tahsisin daha sonra 13.10.1998 tarih ve … sayılı işlemle kaldırıldığı, davacı şirketten 3.10.1995 – 30.9.1998 tarihleri arasında anılan taşınmazı işgal ettiğinden bahisle ecrimisil istenildiği , ancak taşınmaz 30.5.1996 -13.10.1998 tarihleri arasında adı geçen belediye başkanlığına tahsis edildiğinden, bu tarihler arasında taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi sona eren davalı idarenin 30.5.1996 – 30.9.1998 dönemi için davacıdan ecrimisil istemesine hukuki olanak bulunmadığı, dava konusu işlemin tahsis tarihleri dışında kalan 3.10.1995 – 30.5.1996 döneminde de, aynı taşınmazın davacı tarafından daha önce de işgal edildiği, işgalin idarenin bilgisi dahilinde olduğu, taşınmazın tahliyesi ve kiralanması yoluna gidilmesi gerekirken, davacıdan ecrimisil istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarece, hukuka aykırı olduğundan bahisle anılan idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2886 sayılı Yasanın 75. maddesinde, Tapuda hazine adına kayıtlı taşınmaz mallar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların gerçek veya tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle 13. maddede öngörülen komisyonca taktir ve tespit edilecek tutarda ecrimisil alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevlerini belirleyen 13/d maddesinde ise, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel, katma ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak; tahsisi kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde Hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek anılan Genel Müdürlüğün görevleri arasında yer almıştır.
Yukarıda anılan kanun hükümlerine göre, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların , genel, katma ve özel bütçeli idarelere tahsis edilmesi durumunda, bu tahsisin devamı süresince, idarenin bu taşınmaz mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin bulunmadığı, ancak bu taşınmazların tahsis amacı dışında kullanılması halinde yapılan tahsis kaldırılabileceği gibi, kamu hizmetinde kullanılması amacıyla tahsis edilen taşınmazın gerçek veya tüzel kişilerce işgali halinde 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca da ilgililerden ecrimisil alınabileceği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 30.5.1996 – 30.9.1998 döneminde … Belediye Başkanlığına tahsisli olduğundan bahisle dava konusu işlemin bu döneme isabet eden kısmının iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Dava konusu işlemin, tahsis tarihleri dışında kalan 3.10.1995-30.5.1996 tarihleri arasındaki kısmına gelince; 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 75. maddesinin 1. fıkrasında, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği, son fıkrasında da, işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hükme bağlanmış, ayrıca, Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufundaki taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin süre şartı aranmaksızın önlenmesi, tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamayı amaçlayan 3091 sayılı Yasa kapsamına alınmış, aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya onun yararına başkaları tarafından yapılacak tecavüz veya müdahalelere altı aydan iki yıla kadar hapis cezası getirilmiştir.
Aynı Yasanın 74. maddesine dayanılarak Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 2. maddesinde, Ecrimisil: Bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmamakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminat; Fuzuli Şagil ise, kusuru aranmaksızın kendisine ait olmayan ve sahibinin de rızası veya muvafakatı bulunmayan bir malın zilyetliğini eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu maldan tasarrufta bulunan kimseler olarak tanımlanmıştır. Aynı yönetmeliğin 78. maddesinde, Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz malların milli emlak servislerince bir program dahilinde fiili durumları mahallinde tesbit edilerek, tesbitten önceki sürelere ait işgal ve tasarruf sebebi ile ecrimisil tesbit, takip ve tahsilatı yapılacağı, sonraki sürelere ait fuzuli işgal ve tasarrufun devamına meydan verilmeden denetim ve idare altına alınacağı açık bir şekilde hükme bağlanmıştır.
Gerek 2886 sayılı Yasanın 75. maddesinde gerek ilgili Yönetmelikte devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların işgal edilmesi halinde ilgililerden bu işgal nedeniyle ecrimisil istenilmesi durumunda, işgalin devamı süresince bir daha ecrimisil istenilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi; işgalin devam etmesi durumunda idarenin ecrimisil istemesi yasal bir zorunluluktur. Ancak işgalin devamı nedeniyle ecrimisil alınmasının, yukarıda sözüedilen Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca işgalin devamına meydan verilmeden yetkililerce yasal işlemlerin öncelikle yapılmasına engel teşkil etmeyeceği de kuşkusuzdur.
Bu itibarla, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazı işgal ettiği sabit olan davacıdan, işgal nedeniyle ecrimisil istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince, davacının aynı taşınmazı 29.8.1995 – 3.10.1995 tarihleri arasında işgal ettiğinden bahisle işgalin idarenin bilgisi dahilinde olduğu, taşınmazın kiraya verilmesi veya tahliyesi yoluna gidilmesi gerekirken, ecrimisil istenilmesi yolunda tesis edilen işlemin 3.10.1995 – 30.5.1996 dönemi ile ilgili olarak verilen iptal kararının bu kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davalı idare temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine 12.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.