Danıştay Kararı 10. Daire 2001/2568 E. 2003/4140 K. 27.10.2003 T.

10. Daire         2001/2568 E.  ,  2003/4140 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/2568
Karar No : 2003/4140

Davacılar : 1- … , 13-…
Vekilleri : …
Davalılar : 1- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Vekili : …
2-Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
Vekili : …
Davanın Özeti : Davacıların hissedarı bulunduğu … Bankası … A.Ş.’nin Sümerbank A.Ş. bünyesinde tüm aktif ve pasifleri ile birleştirilmesine ilişkin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunun 26.1.2001 tarih ve 17 sayılı kararı ile bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin 4389 sayılı Yasanın 14.maddesine istinaden kaldırılmasına ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 178 sayılı kararının; bankanın fona devrine ilişkin 21.12.1999 tarih ve 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki kararın 3.maddesinin “b” bendi ile 4.maddesinin “a”, “b”, “c” bentlerinin iptali istemiyle dava açıldığı, bu davanın sonucu beklenilmeden dava konusu edilen işlemlerin tesis edilemeyeceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Savunmasının Özeti : Kurulun, bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılması yolundaki takdir yetkisini, yasanın öngördüğü sınırlar içinde kalmak suretiyle hukuka uygun bir şekilde ve ölçüde kamu yararı için kullandığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Savunmasının Özeti : Mali bünyesi Bankalar Kanunu’nun 14/2 inci maddesinde belirtilen tedbirler alınsa bile güçlendirilemeyecek olan bankanın kamuya daha fazla zarar vermemesi amacıyla diğer dört bankayla birleştirilmesine karar verildiği iddialarıyla davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 4389 sayılı Yasanın 14/5, 14/6-c maddeleri kapsamında tesis edilen işlemlerde hukuka ve kamu yararına aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava, davacıların hissedarı bulunduğu … Bankası … A.Ş.’nin Sümerbank A.Ş. bünyesinde tüm aktif ve pasifleri ile birleştirilmesine ilişkin tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulu’nun 26.1.2001 tarih ve 17 sayılı kararı ile, bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin 4389 sayılı yasanın 14. maddesine istinaden kaldırılmasına ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 178 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4389 sayılı Bankalar Kanununun 1. maddesinde yasanın amacı, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, mali piyasalarda güven ve istikrarı ve ekonomik kalkınmanın gereklerini de dikkate alarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere bankaların kuruluş yönetim, çalışma, devir,birleşme, tasfiye ve denetlenmelerine ilişkin esasları düzenlemek olarak ortaya konulmuştur. Bu çerçevede yasanın öngördüğü hususları gerçekleştirmek üzere kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme kurumu’nun (kurum) olşumu ve görevleri izleyen maddelerde yer almış, bankaların denetlenmeleri sonucunda alınacak önlemler 4491 sayılı yasayla değiştirilen 14. maddede belirtilmiştir.
Yasanın 14. maddesinin 3 numaralı fıkrasında; Kurum, bir bankanın;
a)Bu maddenin (2) numaralı fıkrası kapsamında alınması istenen tedbirleri kısmen ya da tamamen almadığını, bu tedbirlerin kısmen veya tamamen alınmış olmasına rağmen mali bünyesinine güçlendirilmesine imkan bulunmadığını ya da mali bünyesinin bu tedbirler alınsa dahi güçlendirilemeyecek derecede zayıflamış olduğunu,
b)Yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediğini,
c)Bu madde hükümlerinine uygulanmasında Kurulca belirlenecek değerleme esasları çerçevesinde yükümlülüklerinin toplam değerini aştığını,
d)Faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğini, tespit ettiği takdirde, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla temettü hariç ortaklık hakları ile bankanın yönetim ve denetimini Fona devretmeye veya bankacılık işlemleri yapma ve/veya mevduat kabul etme iznini kaldırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Anılan maddenin 5 numaralı fıkrasının (a) bendi ve (ab) alt bendinde; Fonun, (3) numaralı fıkra hükümlerine göre temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankanın devir tarihi itibariyle düzenlenecek bilançosunu esas almak suretiyle; sigorta kapsamında bulunan mevduat tutarını aşmamak ve hisselerinin tamamına sahip olmak kaydıyla, sermayesine tekabül eden zararlarını devralmaya yetkili olduğu, devralınan zararlara istinaden yapılacak ödemelerin karşılığını temsil eden hisselerin başkaca bir işleme gerek kalmaksızın Fona intikal edeceği öngörülmüştür.
4491 sayılı Kanunun Geçici 2.maddesinde ise, Kurumun faaaliyete geçeceği tarihe kadar, Bakanlar Kurulunun 14.maddede belirtilen tedbirleri almaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Dava ve işlem dosyalarının incelenmesinden; …’ın özkaynaklarının ve sermaye yeterliliği standart rasyosunun negatif olması ve diğer olumsuzluklar dolayısıyla mali bünyesinde görülen ciddi bozulma nedeniyle 7.2.1995 tarihinde mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu’nun 64.maddesi kapsamında yakın izlemeye alındığı, Bankalar Yeminli Murakiplarınca 25.7.1995 tarihinde düzenlenen mali bünye raporunda bankaca 351 milyar lira olarak belirtilen dönem karı’ının gerçekte 5,7 trilyon lira zarar olarak gerçektleştiğinin, Özkaynakların pasifin %2,8’ini oluşturduğunun, zarar kalemlerinin toplam aktife oranının % 46,7 olduğunun, 8.12.1995 tarihli mütalaada, Özkaynakların zarara göre çok yetersiz olduğunun, Sermaye yeterliliği standart rasyosunun %8.03 olarak beyan edilmesine karşın gerçekte(.) %6 olduğunun 12.7.1996 tarihli Mali bünye raporunda, likitide rasyosunun %62.7 gibi düşük seviyelerde olduğunun,kredilerin grubu oluşturan firmalar üzerinden yoğunlaşmaya devam ettiğinin, dönem zararının 7.5 trilyon lira olduğunun, 6.1.1997 tarihli mali bünye raporunda, dönem zararının 23.2 trilyon lira olarak gerçekleştiğinin, sermaye yeterliliği standart rasyosunun (.) % 33.7 olduğunun, zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiğinin, 30.5.1997 tarihli mali bünye raporunda, 43 trilyon lira öz kaynağa ihtiyaç olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 4 katına ulaştığının, 1996 yılı dönem zararının 31.3. trilyon lira olduğunun, 1.12.1997 tarihli mütalaada, bankanın dokuz aylık dönemde 54.2 trilyon lira zarar ürettiğinin aynı tarih itibariyle birikmiş zararının 95,9 trilyon liraya ulaştığının, özkaynak ihtiyacının 100 trilyon lira seviyesine ulaştığının, banka yönetiminin sermaye artırımına duyarsız kaldığının öz kaynak ihtiyacının nakit sermaye artışı yoluyla karşılanmaması durumunda 3182 sayılı Yasanın 64/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin, 12.5.1998 tarihli mütalaada, 31.12.1997 tarihi itibariyle toplam zarar tutarının kredilere ayrılacak karşılıklar hariç 124 mtrilyon lira olduğunun, 31.3.1998 itibariyle 150 trilyon olan birikmiş zararın bilançonun %45’ine ulaştığının, banka hakkında 3182 sayılı Bankalar Kanununun 64/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin, 3.7.1998 tarihli mali bünye raporunda, sermaye yeterliliği standart rasyosunun (-) %78.2 olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 7,4 katına ulaştığının, 8.1.1999 tarihli mali bünye raporunda sermaye yeterlilik rasyosunun (-) 127.1 olduğunun, toplam 218.715 milyar lira tutarında nakil sermaye ihtiyacının olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 10.3 katına ulaştığının, donuk kredilerin %83 ünün banka sermayesine hakim grup ile diğer gruplara kullandırılan kredilerden oluştuğunun, 30.9.1998 tarihli bilançoya göre 128.4 trilyon lira olarak hesaplanan dönem zararına birikmiş zarar tutarı olan 95 trilyon liranın ilave edilmesi halinde birikmiş zararın 223.4 lira olduğunun, özkaynakların 10.3 katına ulaştığının, 9.6.1999 tarihli mütalaada 1998 yılı sonu itibariyle bankanın birikmiş zararının 253.997 milyar lira olduğunun, bankanın 3182 sayılı Yasanın 64/2. maddesi uyarınca Tasarruf mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi gerektiğinin, 9.7.1999 tarihli mali bünye raporunda, 31.3.1999 itibariyle birikmiş zararının 353.622 milyar lira olduğunun, sermaye yeterlilik standart rasyosunun (-) % 92.2 olduğunun, bu rasyonun bankanın faaliyetlerini devam ettirmesini imkansız hale getirdiğinin, banka sahiplerince sermayenin birikmiş zarar tutarında artırılması imkanının bulunmadığının, 30.5.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararı 400 trilyon liraya ulaşan banka hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14/3. maddesinde sayılan tedbirlerin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin, bankanın sistem içinde kalmasının tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatleri ile mali sistemin güven ve istikrarı açısından tehlike arz ettiğinin, bankanın 4389 sayılı Yasanın 14/5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin, 3.9.1999 tarihli mali bünye raporunda, 31.7.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararın 435 trilyon lira olduğunun, banka ortaklarınca ve üst yönetimce zarar kalemlerinin azaltılması için herhangi bir çaba gösterilmediğinin, 13.12.1999 tarihli mali bünye raporunda 31.10.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararın 530 trilyon lira olduğunun, sermaye yeterlilik standart rasyosunun (-) %95.4 olduğunun, zarar kalemleri toplamının özkaynakların 13.4 katına çıktığının, 6.3.2000 tarihli mali bünye raporunda, 21.12.1999 tarihi itibariyle zararın 609.491 milyar lira olduğunun belirtildiği, bu haliyle bankanın mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığı, yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremeyeceği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, anılan bankanın (… A.Ş.) temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Bankalar Kanunun 14/3. maddesi uyarınca tasarruf Menduatı Sigorta Fonuna devredilmesine bu bankanın hisse senetlerinin mülkiyetinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikaline, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile genel müdürünün görevlerinden alınarak yerlerine yenilerinin atanmasına ve bu banka hakkında Bankalar Kanununun 14,15 ve 17. maddelerin uygulanmasına ilişkin 21.12.1999 tarih ve 99/3765 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi eki kararın 3. maddesinin (b) bendi ile 4. maddesinin (a), (b), (c) bentlerinin iptali istemiyle açılan dava Danıştay Onuncu dairesinin 27.2.2002 gün ve E:2000/279 K:2002/501 sayılı kararıyla reddedilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda; bankanın faaliyetinin devamının tasarruf sahiplerinin haklarının korumasını imkansız hale getireceğinin, mali sistemin güven ve istikrarını bozacağının anlaşılması karşısında yasanın verdiği yetkinin kullanılması ve görevin yerine getirilmesi için tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacıların hissedarı bulunduğu … Bankası … A.Ş.’nin Sümerbank A.Ş. bünyesinde tüm aktif ve pasifleri ile birleştirilmesine ilişkin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunun 26.1.2001 tarih ve 17 sayılı kararı ile bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin 4389 sayılı Yasanın 14.maddesine istinaden kaldırılmasına ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 178 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14’üncü maddesinin 5.fıkrasının (a) bendinin (aa) alt bendinde Fonun, (3) numaralı fıkra hükümlerine göre temmüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen bankanın devir tarihi itibariyle düzenlenecek bilançosunu esas almak suretiyle; uygun göreceği aktiflerini, teşkilatını ve aksine talebi olmayan personeli ile devir tarihi itibariyle mevduat toplamları en yüksek beş bankaca uygulanan faiz oranları ortalamasını geçmemek üzere işlemiş faizleriyle birlikte sigortaya tabi tasarruf mevduatını ve pasifte yer alan karşılık kalemlerini, kurulacak bir bankaya yada mevcut bankalardan istekli olanlara devretmeye ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasını Kuruldan istemeye yetkili olduğu, yine 14’üncü maddenin 6.fıkrasının (c) bendinde Fonun (5) numaralı fıkra hükümlerine göre hisseleri kendisine intikal eden bankanın hisselerinin üçüncü kişilere devredilmesine imkan bulunmaması halinde, (a) ve (b) bentlerindeki yetkileri yanında, bu fıkradaki sınırlamalarla bağlı olmaksızın, varlık ve yükümlülüklerini devralmaya ve/veya varlık ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü işlemi yapmaya, gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya yada banka hakkında (5) numaralı fıkranın (aa) alt bendi hükümlerini uygulamaya yetkili olduğu öngörülmüştür.
Dava dosyası ve Dairemizin E:2000/279 esasına kayıtlı dosyanın birlikte incelenmesinden; …’ın özkaynaklarının ve sermaye yeterliliği standart rasyosunun negatif olması ve diğer olumsuzluklar dolayısıyla mali bünyesinde görülen ciddi bozulma nedeniyle 7.2.1995 tarihinde mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu’nun 64. maddesi kapsamında yakın izlemeye alındığı, Bankalar Yeminli Murakıplarınca 25.7.1995 tarihinde düzenlenen mali bünye raporunda bankaca 351 milyar lira olarak belirtilen dönem kar’ının gerçekte 5,7 trilyon lira zarar olarak gerçekleştiğinin, özkaynakların pasifin % 2,8’ini oluşturduğunun, zarar kalemlerinin toplam aktife oranının % 46,7 olduğunun, 8.12.1995 tarihli mütalaada, özkaynakların zarara göre çok yetersiz olduğunun, sermaye yeterliliği standart rasyosunun % 8,03 olarak beyan edilmesine karşın gerçekte(-) % 6 olduğunun 12.7.1996 tarihli Mali bünye raporunda, likitide rasyosunun % 62,7 gibi düşük seviyelerde olduğunun, kredilerin grubu oluşturan firmalar üzerinde yoğunlaşmaya devam ettiğinin, dönem zararının 7,5 trilyon lira olduğunun, 6.1.1997 tarihli mali bünye rarorunda, dönem zararının 23,2 trilyon lira olarak gerçekleştiğinin, sermaye yeterliliği standart rasyosunun (-) % 33,7 olduğunun, zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiğinin, 30.5.1997 tarihli mali bünye raporunda, 43 trilyon lira öz kaynağa ihtiyaç olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 4 katına ulaştığının, 1996 yılı dönem zararının 31.3. trilyon lira olduğunun, 1.12.1997 tarihli mütalaada, bankanın dokuz aylık dönemde 54.2 trilyon lira zarar ürettiğinin aynı tarih itibariyle birikmiş zararının 95,9 trilyon liraya ulaştığının, özkaynak ihtiyacının 100 trilyon lira seviyesine ulaştığının, banka yönetiminin sermaye artırımına duyarsız kaldığının, öz kaynak ihtiyacının nakit sermaye artışı yoluyla karşılanmaması durumunda 3182 sayılı Yasanın 64/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin, 12.5.1998 tarihli mütalaada, 31.12.1997 tarihi itibariyle toplam zarar tutarının kredilere ayrılacak karşılıklar hariç 124 trilyon lira olduğunun, 31.3.1998 itibariyle 150 trilyon lira olan birikmiş zararın bilançonun % 45’ine ulaştığının, banka hakkında 3182 sayılı Bankalar Kanununun 64/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin, 3.7.1998 tarihli mali bünye raporunda, sermaye yeterliliği standart rasyosunun (-) % 78,2 olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 7,4 katına ulaştığının, 8.1.1999 tarihli mali bünye raporunda sermaye yeterlilik rasyosunun (-) 127,1 olduğunun, toplam 218,715 milyar lira tutarında nakit sermaye ihtiyacının olduğunun, zarar kalemlerinin özkaynakların 10,3 katına ulaştığının, donuk kredilerin % 83 ünün banka sermayesine hakim grup ile diğer gruplara kullandırılan kredilerden oluştuğunun, 30.9.1998 tarihli bilançoya göre 128,4 trilyon lira olarak hesaplanan dönem zararına birikmiş zarar tutarı olan 95 trilyon liranın ilave edilmesi halinde birikmiş zararın 223,4 trilyon lira olduğunun, özkaynakların 10,3 katına ulaştığının, 9.6.1999 tarihli mütalaada 1998 yılı sonu itibariyle bankanın birikmiş zararının 253,997 milyar lira olduğunun, bankanın 3182 sayılı Yasanın 64/2. maddesi uyarınca Tasarruf mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi gerektiğinin, 9.7.1999 tarihli mali bünye raporunda, 31.3.1999 itibariyle birikmiş zararının 353,622 milyar lira olduğunun, sermaye yeterlilik standart rasyosunun (-) % 92,2 olduğunun, bu rasyonun bankanın faaliyetlerini devam ettirmesini imkansız hale getirdiğinin, banka sahiplerince sermayenin birikmiş zarar tutarında artırılması imkanının bulunmadığının, 30.5.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararı 400 trilyon liraya ulaşan banka hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14/3. maddesinde sayılan terbirlerin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin, bankanın sistem içinde kalmasının tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatleri ile mali sistemin güven ve istikrarı açısından tehlike arz ettiğinin, bankanın 4389 sayılı Yasanın 14/5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin, 3.9.1999 tarihli mali bünye raporunda, 31.7.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararın 435 trilyon lira olduğunun, banka ortaklarınca ve üst yönetimce zarar kalemlerinin azaltılması için herhangi bir çaba gösterilmediğinin, 13.12.1999 tarihli mali bünye raporunda 31.10.1999 tarihi itibariyle birikmiş zararın 530 trilyon lira olduğunun, sermaye yeterlilik standart rasyosunun (-) % 95,4 olduğunun, zarar kalemleri toplamının özkaynakların 13,4 katına çıktığının, 6.3.2000 tarihli mali bünye raporunda, 21.12.1999 tarihi itibariyle zararın 609,491 milyar lira olduğunun belirtildiği, bu haliyle bankanın mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığı, yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremeyeceğinin anlaşılması üzerine 21.12.1999 tarih ve 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Bankalar Kanunu’nun 14/3 maddesi uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesine, bu bankanın hisse senetlerinin mülkiyetinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna intikaline, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile genel müdürünün görevlerinden alınarak yerlerine yenilerinin atanmasına ve banka hakkında Bankalar Kanunu’nun 14, 15 ve 17.maddelerinin uygulanmasına karar verildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulu’nun 26.1.2001 tarih ve 17 sayılı kararı ile yatırımcıların hiç ilgi göstermediği yeterli ilgi olmaması nedeniyle gerekli talep koşullarının oluşmadığından bahisle bankanın tüm aktif ve pasifiyle Sümerbank A.Ş. bünyesinde devren birleştirilmesine karar verildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Yönetim Kurulunun talebi üzerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından yapılan değerlendirme üzerine 178 sayılı kararıyla bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14 üncü maddesine istinaden kaldırıldığı, bankanın Fona devrine ilişkin 21.12.1999 tarih ve 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davanın Dairemizin 27.2.2002 tarih ve E:2000/279, K:2002/501 sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen Yasa kuralları ile … hakkında beş yıldır yapılan yoğun denetimler sonucunda düzenlenen raporların, bu raporlara dayanılarak Bankaya verilen talimatların ve Bankaca verilen cevapların birlikte değerlendirilmesinden; Bankanın faaliyetininin devamının, tasarruf sahiplerinin haklarının korunmasını imkansız hale getireceğinin, mali sistemin güven ve istikrarını bozacağının ve yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilen mali bünyesi nedeniyle yatırımcıların hiç ilgi göstermediğinin, yeterli talep koşullarının oluşmadığının anlaşılması karşısında dava konusu edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre … lira avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine 27.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.