Danıştay Kararı 10. Daire 2001/2335 E. 2004/319 K. 20.01.2004 T.

10. Daire         2001/2335 E.  ,  2004/319 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2001/2335
Karar No : 2004/319

Davacılar : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8-…
9- …
Vekili : …
Davalı : Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı – ANKARA
İstemin Özeti : 20.5.2001 tarih ve 24407 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gemi Acenteleri Hakkında Yönetmelik’in; deniz ticaret acenteliğinin kamusallık arz etmeyen, herkese açık ve piyasa koşullarında serbest rekabet esasına dayalı ticari bir faaliyet olduğu, denizciliğin entegre bir sektör olup, gemi işletmeciliği, armatörlük, acentelik, gemi inşaatcılığı, limancılık konularının bir bütün olduğu, gemi acenteliği yapmayacak olan liman işletmeciliği şirketlerinin haklarının kısıtlanmasının açıklanamayacağı, acenteliğe tekel sahası zorunluluğu getirmenin ve gemiler için birden fazla acente tayin yasağı koymanın yasal ve hukuksal dayanağı bulunmadığı, şube açma hakkının tali acenteliğe özgülendirilmesinin hukuksal dayanaktan yoksun olduğu, tali acentelik sözleşmesinin Anayasal girişim ve sözleşme özgürlüğü kapsamında bağımsız bir hukuksal ticari sözleşme olduğu, yasal dayanak bulunmaksızın Yönetmeliğin, idareye ticaretten men cezası verme olanağı sağlamasının ağır hukuksal bir hata olduğu, yasal dayanak olmaksızın mali külfet getiren hukuka uygun olmayan teminat ile ilgili maddelerin de iptali gerektiği, acentelik işinin açılan ihale sonucu üstlenilen bir taahhüt işi olmadığından teminat istenilemeyeceği, Yönetmelik hükümlerinin muğlak ve hukuksal nitelikten uzak olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinde verilen yetkiye dayanılarak düzenleme yapıldığı, düzenlemenin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu Yönetmeliğin 4.maddesi (e) bendinde yer alan “nam ve hesabına” sözcükleri ile,”Teminat ve kullanılması” başlıklı beşinci bölümünün tamamı Dairemizin E:2001/2265 esas sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden ve 26.10.2003 tarih ve K:2003/4095 sayılı kararı ile iptal ile sonuçlandığından dava konusu Yönetmeliğin bu kısımı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu kısım haricindeki diğer kısımlara yönelik olarak Yönetmeliğin dayanağı olan 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2001 tarih ve E:2001/413, K:2001/351 sayılı kararıyla iptal edildiğinden, dayanaksız kalmış olup, iptali gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava, 20.5.2001 tarih ve 24407 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Gemi Acenteleri Hakkında Yönetmelik”in iptali istemiyle açılmıştır.
28.11.2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gemi Acenteları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile dava konusu Yönetmeliğin bazı maddeleri değiştirilmiş ise de; İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetimini amaçlayan ve idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlayan iptal davalarının niteliği gereği, yargısal denetime tabi bulunan düzenleyici işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın, davanın açıldığı tarihteki hukuki durum ve o anda yürürlükte bulunan mevzuata göre çözümü gerekeceği kuşkusuzdur.
Dava konusu yönetmeliğin, 4.maddesinin (e) bendinde yer alan “nam ve hesabına” sözcüklerinin ve “Teminat ve Kullanılması” başlıklı beşinci bölümü kapsamındaki 21., 22., 23., 24. maddelerinin tamamının Danıştay Onuncu Dairesinin 21.10.2003 tarih ve E:2001/2265, K:2003/4095 sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşıldığından, bu davanın anılan maddelere yönelik kısmının konusu kalmamıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin 3.maddesinde, Yönetmeliğin 618 sayılı Limanlar Kanunu, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2.maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri uyarınca düzenlendiği belirtilmişse de, dayanak gösterilen yasal düzenlemelerin ve dava konusu Yönetmeliğin incelenmesinden, asıl dayanağın 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2.maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri olduğu anlaşılmıştır.
491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 3911 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu’na dayanılarak çıkarılmıştır.

3911 sayılı Kanun Anayasa Mahkemesi’nin 16.9.1993 tarih ve E:1993/26, K:1993/28 sayılı kararı ile iptal edilmiş olup;Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2001 tarih ve E:2001/413, K:2001/351 sayılı kararıyla da; 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 6. ve 91.maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin belirtilen kararı 27.12.2001 tarih ve 24623 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, iptal hükmünün yürürlüğe girmesi için öngörülen bir yıllık süre dolmuştur.
Anayasadaki düzenlemeye göre, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa’nın 153.maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de;hak ve menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde, iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekmektedir.
Bu nedenle, dava konusu yönetmeliğin; asıl dayanağı olan 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden hukuki dayanaksız kaldığı görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu yönetmeliğin Danıştay Onuncu Dairesince daha önce iptal edilen kısımlarına ilişkin olarak davanın konusu kalmadığından bu kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı, dava konusu yönetmeliğin diğer kısımlarının ise iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince önceden belli edilen ve taraflara bildirilen 20.1.2004 tarihinde davacılar vekilinin ve davalı idare temsilcisinin gelmediği görülmekle duruşma açılmayarak, dava dosyası incelenip gereği görüşüldü.
Dava, 20.5.2001 tarih ve 24407 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Gemi Acenteleri Hakkında Yönetmelik’in iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin E:2001/2265 esas sayılı dosyasında açılan bir başka davada, bu davanın konusunu oluşturan Yönetmeliğin 4.maddesinin “e” bendinde yer alan “nam ve hesabına” sözcükleri ile “Teminat ve Kullanılması” başlıklı 21, 22, 23 ve 24.maddeleri içeren beşinci bölümün tamamının iptali istenilmiş, dava sonucunda 21.10.2003 tarih ve K:2003/4095 sayılı karar ile dava konusu düzenleyici işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu davanın konusu oluşturan Yönetmeliğin daha önce dava edilen ve iptalle sonuçlanan maddeleri bu davanın kapsamı içerisinde de yer aldığından Yönetmeliğin 4.maddesi “e” bendinde yer alan “nam ve hesabına” sözcükleri ile “Teminat ve Kullanılması” başlıklı beşinci bölümün tamamı hakkında bu davada karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin diğer kısımlarına yönelik iptal istemine gelince;
28.11.2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gemi Acentelerı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen hükümlerini de kapsayan değişiklikler yapılmış ise de, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetimini amaçlayan ve idarenin hukuka uygun hareket etmesini sağlayan iptal davalarının niteliği gereği, yargısal denetime tabi bulunan düzenleyici işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın, davanın açıldığı tarihteki hukuki durum ve o anda yürürlükte bulunan mevzuata göre çözümü gerekmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesinde, Yönetmeliğin 618 sayılı Limanlar Kanunu, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri uyarınca düzenlendiği belirtilmişse de, dayanak gösterilen yasal düzenlemelerin ve dava konusu Yönetmeliğin incelenmesinden, asıl dayanağın 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri olduğu anlaşılmıştır.
491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 3911 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Yetki Kanunu’na dayanılarak çıkarılmıştır.
3911 sayılı Kanun Anayasa Mahkemesi’nin 16.9.1993 tarih ve E:1993/26, K:1993/28 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Dairemizce Yönetmeliğin iptali istemiyle açılan bu davada, belirtilen durum dikkate alınarak 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentlerinin itiraz yoluyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2001 tarih ve E:2001/413, K:2001/351 sayılı kararıyla, Anayasa’ya aykırı görülerek iptal edilen 3911 sayılı Yetki Yasası’na dayanılarak çıkarılmış bulunan 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 6. ve 91. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin belirtilen kararı 27.12.2001 tarih ve 24623 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, iptal hükmünün yürürlüğe girmesi için öngörülen bir yıllık süre dolmuştur.
Anayasadaki düzenlemeye göre, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de, hak ve menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekmektedir.
Bu durumda, bu davanın da asıl dayanağı 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden, dayanaksız kalan Yönetmeliğin dava konusu edilen kısımlarının iptaline karar verilmesi zorunlu bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 20.5.2001 tarih ve 24407 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gemi Acenteleri Hakkında Yönetmelik”in 4. maddesinin (e) bendinde yer alan “nam ve hesabına” sözcüklerinin ve “Teminat ve Kullanılması” başlıklı beşinci bölümü kapsamındaki 21., 22., 23., 24. maddelerinin tamamı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmeliğin bu maddeleri haricindeki diğer maddelerinin iptaline, aşağıda dökümü gösterilen …- lira yargılama giderlerinin ve karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili için takdir edilen … TL. avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 20.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.