Danıştay Kararı 10. Daire 2000/6086 E. 2002/3463 K. 01.10.2002 T.

10. Daire         2000/6086 E.  ,  2002/3463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2000/6086
Karar No : 2002/3463

Davacı : …
Vekilleri : …
Davalılar : 1-Başbakanlık – ANKARA
2-Turizm Bakanlığı-ANKARA
3-Diyanet İşleri Başkanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nun 23.8.2000 tarihli toplantısında görüşülüp, kabul edilen 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetimi ve gözetimi altında umre seyahati düzenleyecek (A) grubu seyahat acentalarının uyacakları hususlara ait Şartname ile bu Şartname uyarınca düzenlenen 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetim ve gözetimi altında Umre Seyahati düzenleyecek (A) grubu seyahat acentaları ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanacak tip sözleşmenin; Başkanlığın hac ve umre seyahati düzenlenmesi konusunda yetkisinin bulunmadığı, Başkanlık personelinin din görevlisi olarak götürülmesi zorunluluğunun kolluk yetkisini aştığı, bu görevlilere ücret ödenmesinin öngörülmesinin hizmetten gelir sağlamak olduğu ve genel olarak konulan kural ve yaptırımların hukuka aykırı olduğu öne sürülerek iptalleri istenilmektedir.
Savunmalarının Özeti : 1.Başbakanlık, 633 sayılı Kanun gereğince hac ve umre ile ilgili işlerin yürütülmesinin Diyanet İşleri Başkanlığının asli görevlerinden olduğunu, hac ve umre seyahatlerinin genel seyahatlerden farklı bir kamu hizmeti niteliği taşdığını, yasal yetki ve hizmetin niteliği karşısında konulan kural ve yaptırımlarda hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürerek,davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
2.Turizm Bakanlığı, Bakanlıklarının da katılımıyla hazırlanan şartnamede hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
3.Diyanet İşleri Başkanlığı, 633 sayılı Kanun’un verdiği yetki ve hizmetin gereği dikkate alınarak hazırlanan şartname ve sözleşmede denetim ve gözetim sınırlarını aşan, ölçülülük ilkesini ihlal eden, gelir elde etmeyi amaçlayan düzenleme bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu edilen şartname ve sözleşmede yer alan düzenlemenin yasal yetki ve sınırlar içerisinde kaldığı, hizmetin özelliğinin dikkate alınarak kural ve yaptırımlar konulduğu anlaşıldığından ve davacı iddialarının hukuki dayanağı bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava, 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının Denetim ve Gözetimi Altında Umre Seyahati Düzenleyecek A Grubu Seyahat Acentalarının Uyacakları Hususlara Ait Şartname ile Diyanet İşleri Başkanlığı ile acenta arasında imzalanması gereken Sözleşmenin; Diyanet İşleri Başkanlığının (Başkanlık) hac ve umre seyahati düzenlemesi konusunda yetkisi bulunmadığı, idarenin kolluk yetkisi sınırlarını aştığı, acentaların Başkanlıkça görevlendirilen din görevlilerinin ücretlerini ödemesinin ve şartnamede yer alan kural ve yaptırımların hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. maddesine göre, İslam Dininin inançları ile ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek Diyanet İşleri Başkanlığının görev ve yetki alanına girmektedir. Sözü edilen yasa kuralı uyarınca kararlaştırılan, 10.12.1999 günlü 99/13919 sayılı Bakanlar Kurulu kararında, hac farizasını yerine getirmek veya umre ziyaretini yapmak üzere Suudi Arabistana gidecek vatandaşların bu ziyaretlerini devletin onuruna yaraşır biçimde, her türlü çıkardan uzak, sağlık ve güvenlik koşulları içinde yapmalarını sağlamak ve bu ibadetlerin usulüne uygun bir şekilde ifa edilmesinde vatandaşlara yardımcı olmak için gerekli usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Bakanlar Kurulu kararının 6. maddesi uyarınca, Başkanlıkça hac ve umre işlerinin düzenli bir biçimde yürütülmesi, hac ve umre ücretlerinin miktarı ve sarf yerlerinin belirlenmesi konularında gereken kararları almak üzere Hac ve Umre Komisyonu kurulmuştur.
Yine, Hac ve Umre Seyahatleriyle ilgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesine Dair yönetmeliğin 6. maddesinde de, Komisyonun Bakanlar Kurulu kararında sayılan yetkilerine koşut kurallar düzenlenmiştir.
Öte yandan, seyahat acentalarının bu konuda uyacakları esasları belirleyen Yönetmelikte, acentaların Komisyonun hazırladığı şartname esaslarına uygun sözleşmeyi imzalayacakları kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi, hac farizasını yerine getirmek veya umre ziyareti yapmak isteyen vatandaşların bu ibadet ve ziyaretlerini, sağlık, huzur ve güvenliği içinde tamamlamalarını sağlamak amacıyla Hac ve Umre Komisyonunca şartname ve buna uygun sözleşme hazırlanmasında ilgili yasa ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu edilen ve A grubu seyanat acentalarının uyacakları esasları saptayan şartname ve buna ilişkin sözleşme kuralları incelendiğinde, bunlarınyukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde ayrıntılı biçimde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca dava konusu Şartnamede yer alan, acentalarca yapılacak turistik gezilerden farklı olan hac ve umre seyahatlerinde, Diyanet İşleri Başkanlığınca din adamı görevlendirilmesine, bu kişilerin hizmetleri karşılığında seyahat acentalarınca ödemede bulunulmasına, kimi idari önlemlerin alınmasına ve yaptırımların öngörülmesine ilişkin kurallar, Başkanlığın hac ve umre seyahatlerinin yerine getirilmesindeki denetim ve gözetim görev ve yetkisinin gereği olduğu için, davacının bu konulardaki iddialarında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma için taraflara bildirilen 1.10.2002 tarihinde davacı vekilleri Av…. ve Av….’un, davalı Başbakanlık temsilcisi Hukuk Müşaviri …’in Turizm Bakanlığı temsilcisi hukuk müşaviri …’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcisi hukuk müşaviri …’ün geldikleri, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulune uygun olarak söz verilip, dinlendikten, Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan, taraflara son kez söz verildikten sonra duruşmaya son verildi. Dava dosyası incelenip, gereği düşünüldü:
Dava, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu’nun 23.8.2000 tarihli toplantısında görüşülüp, kabul edilen 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetimi ve gözetimi altında Umre seyahati düzenleyecek (A) grubu seyahat acentalarının uyacakları hususlara ait şartname ile bu şartname uyarınca düzenlenen 2000 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetim ve gözetimi altında Umre Seyahati düzenleyecek (A) grubu seyahat acentaları ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanacak tip sözleşmenin iptalleri istemiyle açılmıştır.
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesiyle, İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.
633 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 1. maddesi hükmü karşısında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac ve umre seyahatlarının düzenli yürütülebilmesinin sağlanması amacıyla bazı idari önlem ve kararlar alma ve hac ve umre seyahatlerini organize etmek konusunda yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir.
Yer verilen yasa kuralına dayanılarak hazırlanan 10.12.1999 tarih ve 99/13919 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki”Hac ve Umre Seyahatleri ile İlgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesine Dair Karar” ile gerekli usul ve esaslar düzenlenmiş olup, Karar’ın 6. maddesinde, Başkanlıkça yürütülecek hac ve umre işlerinin genel gözetim ve denetimini yaparak çalışmaların yurt içinde ve yurt dışında düzenli bir şekilde yürütülmesi için gerekli kararları almak; hac ve umre ücretlerinin miktarını ve sarf yerlerini belirlemek ve artan meblağın müteakip hac ve umre hizmetleri ile başkanlığın diğer hangi hizmetlerine harcanacağına karar vermek üzere Başkanın veya bir başkan yardımcısının başkanlığında Hac ve Umre Komisyonu kurulacağı öngörülmüştür.
Aynı Karar’ın 4. maddesinde de hac farizasını yerine getirmek amacı ile Suudi Arabistan’a gitmek isteyen vatandaşlar için her yıl hac mevsiminde; umre ziyareti yapacaklar için ise, yılın hac mevsimi dışındaki aylarında, Başkanlık ve Başkanlığın denetim ve gözetimi altında (A) grubu seyahat acentaları tarafından hac ve umre seferleri düzenleneceği, hac ve umre seyahati düzenleyecek (A) grubu seyahat acentalarının niteliklerine dair, hac seyahatinin bir ibadet olma üzelliğini de gözeten esasların, Başkanlık ve Turizm Bakanlığınca müştereken belirleneceği belirtilmiştir.
2000 yılında umre ve 2001 yılında hac seferi düzenleyecek seyahat acentaları ile ilgili esaslar Diyanet İşleri Başkanlığı ve Turizm Bakanlığınca müştereken belirlenmiş, hac ve umreye hangi yoldan gidileceği, hac ve umreye gidecek vatandaşların sağlıklarının korunması ve bu seyahatlerle ilgili yurtiçinde ve yurdışında alınması gereken tedbirler, hac ve umreye gideceklerin kayıt, çıkış ve dönüş tarihleri, hac ve umre seferi düzenleyecek A grubu seyahat acentalarının uyacakları şartname ve Başkanlıkla yapacakları sözleşmeler, Başkanlık, İçişleri, Dışişleri, Turizm Bakanlıkları ve Gümrük Müsteşarlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) yetkililerince oluşturulan komisyonca hazırlanmış ve Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulunca karara bağlanarak uygulamaya konulmuştur.
Buraya kadar yer verilen hukuki durum ve mevzuata göre, yasa ile verilen yetkiye dayanılarak ve hizmetin genel seyahatlerden farklı niteliği dikkate alınarak seyahatlerin sağlık ve güvenlik içerisinde gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla şartname ve sözleşme hazırlanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Şartnamenin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üstlendiği hizmeti gereği gibi yerine getirebilmesi, vatandaşlara ibadetle ilgili konularda yardımcı olunabilmesi için Başkanlık personeli arasından görevlendirilen din görevlilerini götürme zorunluluğu getiren hükümleri konuluş amacı dikkate alındığında hukuka uygun bulunduğu gibi, verilen hizmetin karşılığı olarak bu görevlilere ücret ödenmesinin öngörülmesinde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacının belirtilen kurallara yönelik iddiaları dayanaksız bulunmuştur.
Davacının şartname ve sözleşmede genel olarak konulan kural ve yaptırımların hukuka aykırı olduğu iddiasına karşın, şartname ve sözleşmenin genel olarak incelenmesi sonucunda konulan kural ve yaptırımların Başkanlığın denetim ve gözetim görevini yerine getirebilmesi amacına uygun olarak konulduğu, yasal düzenlemeye aykırı ve yasayı aşar bir yönü bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 1.10.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.