Danıştay Kararı 10. Daire 1999/1800 E. 2000/79 K. 19.01.2000 T.

10. Daire         1999/1800 E.  ,  2000/79 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1999/1800
Karar No : 2000/79

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacıya İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem yapma yasağı getirilmesine ilişkin Sermaye Piyasası Kurulunun 25.9.1997 tarih ve 27/1542 no’lu kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda; davanın süre yönünden reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Bireysel işlem niteliğinde bulunan ve davacıya tebliğ edilmeyen dava konusu işlemin; kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıyan davalı idarece yayımlanan Haftalık Bülten Dergisindeki ilan tarihinin dava açma süresinin başlangıç tarihi olarak kabulüne hukuken olanak bulunmadığından ilan tarihini esas alarak davanın süre yönünden reddine karar veren İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacıya İMKB’sında işlem yapma yasağı getirtilmesine ilişkin SPK kararının iptali için açılan davayı süreaşımı nedeniyle reddeden idare mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
Sermaye Piyasası Kurulu 2499 sayılı Yasanın 17 nci maddesine göre tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur.Yasanın 28 nci maddesi uyarınca Kurulun giderleri emrinde kurulan bir fondan karşılanmakta, gelirleri de bu fona yapılacak ödemelerden oluşmaktadır. Kurul 1050 sayılı Yasaya tabi değildir.
7201 sayılı Tebligat Yasası 1 nci madde hükmü gereğince kazai mercileri,genel ve katma bütçeli daireleri…kapsamına almaktadır.Davalı idarenin ise bu kapsamda bir kuruluş olmadığı açıktır.Dolayısıyla, kuruluş yasası olan 2499 sayılı Yasada açık bir hüküm olmadıkça tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Yasaya tabi olacağından söz edilemez.Nitekim,2499 sayılı Yasanın 45 nci maddesine göre yapılacak denetimlere ilişkin tebligatlara Tebligat Yasası hükümlerinin uygulanacağı maddenin son fıkrasında kabul edilmiştir. Ayrıca, 4954 sayılı Yasanın 61 nci maddesinde, benzer bir kuruluş olan Rekabet Kurulunun bu Yasa uyarınca taraflara yapacak olduğu bildirimlerinin 7201 sayılı Yasa hükümlerine göre yerine getirileceği açıkca belirtilmiştir. Yukarıda değindiğimiz gibi SPK’nın Yasasında bu şekilde kapsayıcı bir hükme yer verilmemiştir.
Ancak, bilindiği üzere gerek T.C. Anayasasının 125 inci maddesinin 3.fıkrası, gerekse 2577 sayılı İYUK.nun 8/1 maddesi hükmü karşısında idari dava açma süresinin başlayabilmesi için ilgilisine yazılı bildirimde bulunulmuş olması zorunludur. Böylece dava açma süresinin başlıyabilmesi için ilgilinin işlemden bilgi sahibi olması gerektiği öngörülmektedir.
Olayda ise davacının bilinen adresine yazılı bir bildirimde bulunulmadığı tartışmasızdır. Davalı idare dava konusu işleminin davacının hesabının bulunduğu aracı kurumlar ile İMKB’na bildirildiğini, ayrıca Kurulun Haftalık Bülteninde de yayımlandığını ileri sürmektedir. Aracı kurumlar ile İMKB’ye yapılan bildirimleri davacıya yapılan bildirim olarak kabul etmek hukuken olanaklı olmadığı gibi davacının takip ettiği veya abonesi olduğu kanıtlanamayan bir bültende yapılan duyuru da davacıya yapılmış ve dava açma süresini başlatan bir bildirim olarak kabul edilemez.Bu itibarla,Kurulun Haftalık Bülteninin yayımı tarihini esas alarak davayı süreaşımı nedeniyle reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,temiyz isteğinin kabulüyle işin esası hakkında karar verilmek üzere idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacıya İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem yapma yasağı getirilmesine ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Sermaye Piyasası Kurulunun dava konusu yapılan kararının 6.10.1997-10.10.1997 tarihlerini kapsayan 1997/41 sayılı Kurul Haftalık Bülteninin “G Duyuru” başlıklı 9.sayfasında yayımlanarak ilan edildiği, bu duruma göre davacının 25.9.1997 tarihli dava konusu işlemden en geç 10.10.1997 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği dolayısıyla 11.10.1997 tarihinden itibaren işlemeye başlayan 60 günlük dava açma süresi içinde en geç 9.12.1997 tarihinde davanın açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 24.9.1998 tarihinde açılan davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin tebliğ edilmediğini, işlemden 4.9.1998 tarihinde haberdar olduğunu, bu tarihe göre 24.9.1998 tarihinde açılan davanın süresinde açıldığını öne sürerek kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7.maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu hükmüne yer verilmiş olup aynı Yasanın 8.maddesinde sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı öngörülmüştür.
Diğer yandan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 29.maddesine dayanılarak hazırlanıp 24.6.1982 tarih ve 17734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasası Kurulu Teşkilat, Görev ve Çalışma Esasları Yönetmeliğinin “Kararların Yürürlüğe Konulması” başlıklı 87.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, Kurulun bir konuyu ya da gerçek ve tüzel kişiyi ilgilendiren özel nitelikli kararlarının ilgililere yazılı olarak tebliğ edileceği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, … Un ve Tarım Ürünleri Sanayi A.Ş.’nin hisse senetlerinde 13.5.1997-5.6.1997 dönemlerinde görülen olağandışı fiat ve miktar hareketleri ile bu hareketlere bağlı olarak … Yatırım A.Ş. nezdinde yapılan ve nakit yükümlülüğü yerine getirilmeyen işlemlerin incelenmesi sonucu düzenlenen denetleme raporunda davacı hakkında Sermaye Piyasası Kanunun 47/A ve 49.maddeleri ile Türk Ceza Kanununun 65.maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulması ile İMKB ve Takasbank’da işlem yapmasının yasaklanmasının teklifi üzerine Sermaye Piyasası Kurulunun 25.9.1997 tarih ve 27/1542 sayılı kararı ile davacının İMKB’da işlem yapmasının yasaklanmasına karar verildiği, bu kararın davacıya herhangi bir şekilde yazılı olarak tebliğ edilmeden kamuoyunun ve aracı kurumların bilgilendirilmesi amacıyla anılan Kurul tarafından haftalık olarak çıkarılan Sermaye Piyasası Kurulu Haftalık Bülten Dergisinin 22.9.1997-26.9.1997 tarihlerini kapsayan 1997/39 no’lu sayısı ile 6.10.1997-10.10.1997 tarihlerini kapsayan 1997/41 no’lu sayısında yayımlanarak ilan edildiği, davacının ise hakkında borsada işlem yapma yasağı getiren bu kararı borsada işlem yapmak istediği 4.9.1998 tarihinde öğrendiğinden bahisle 24.9.1998 tarihinde davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Subjektif idari işlemlere karşı açılacak idari davalarda, dava açma süresinin işlemeye başlayabilmesi için idari işlemin ilgiliye yazılı olarak bildirimi (tebliği) gerekir.
Dava konusu olayda işlemin davacıya bildirilmediği (tebliğ edilmediği) açık olup davalı idarece; işlemin, davacının hesabının bulunduğu aracı kurumlar ile İMKB’na bildirildiği ve Kurulun Haftalık Bülten dergisinde yayımlandığı ileri sürülse de dava konusu işlemin subjektif nitelik taşıması ve anılan derginin de kamuoyunu ve üçüncü kişileri aydınlatmaya yönelik olması karşısında bu iddiası hukuki değildir.
Dolayısıyla İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin subjektif niteliği dikkate alınmak suretiyle davacıya tebliğ edilmediği hususu gözönünde bulundurularak davanın süresinde açılıp açılmadığı konusunda bir değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıyan Haftalık Bülten Dergisindeki yayımlanma tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49.maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 19.1.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.