Danıştay Kararı 10. Daire 1998/5977 E. 1999/6335 K. 25.11.1999 T.

10. Daire         1998/5977 E.  ,  1999/6335 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1998/5977
Karar No : 1999/6335

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Başbakanlık – ANKARA
Davanın Özeti : Bakanlar Kurulu’nun 11.5.1998 tarih ve 11395 sayılı kararıyla kabul edilip 30.7.1998 tarih ve 23418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma, Satma, Yapma-Yaptırma, Kiralama ve Kiraya Verme İşlerine Ait Yönetmelik”in 16.17,19 ve 20. maddelerinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacının iptalini istediği yönetmelik hükümleri ile doğrudan ve kişisel menfaat ilişkisi bulunmadığı; Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının 5659 sayılı Yasa’nın 10. maddesine aykırı olmadığı, 16. maddede belirtilen gayrimenkullerin 5659 sayılı Yasa’nın yayımı tarihindeki sınırların dışında olduğu, trampa ibaresinin taşınır malların trampasını sağlamak amacıyla maddeye konulduğu; kiralamanın devir ve temlik olarak değerlendirilemeyeceği; 17, 19 ve 20. maddelerin kiralamaya ilişkin olduğu ve bu düzenlemelerde Yasa’ya aykırılık bulunmadığı; Atatürk Orman Çiftliği’nin yenilenmesi, teknolojik gelişiminin sağlanması için dava konusu Yönetmeliğin çıkarıldığı ileri sürülerek davanın usul ve esas yönlerinden reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, Bakanlar Kurulu’nun 11.5.1998 tarih ve 11395 sayılı kararıyla kabul edilip 30.7.1998 tarih ve 23418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma, Satma, Yapma-Yaptırma, Kiralama ve Kiraya verme İşlerine Ait Yönetmelik”in 16,17,19 ve 20. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanununun 10. maddesinde “Atatürk Orman Çiftliğinin bu Kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzel kişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır.” hükmü yer almıştır.
Anılan Yasa kuralına göre, Yönetmeliğin dava konusu 16. maddesindeki “ve taşınmaz” ibaresinin, 19. maddenin 3. fıkrasının, 20. maddenin 1. Fıkrasının Yasa’ya aykırı olduğu görüşüyle iptali, anılan maddelerin diğer fıkralarının ve 17. maddesine ilişkin iptal isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava,Bakanlar Kurulunun 11.5.1998 tarih ve 11395 sayılı kararıyla kabul edilip 30.7.1998 tarih ve 23448 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma-Satma,Yapma-Yaptırma,Kiralama ve Kiraya Verme İşlerine Ait Yönetmelik”in 16,17,19 ve 20.maddelerinin iptali isteğiyle açılmıştır.
Yönetmeliğin 16.maddesinde trampa ve mülkiyetin gayri ayri hak tesisi, 17.maddesinde kiraya verme esasları,19 uncu maddesinde Devlet kurum ve kuruluşlarına kiralama, 20 nci maddesinde de gerçek ve tüzel kişilere kiralama ile ilgili esaslar düzenlenmiştir.
5659 sayılı Yasanın 10.maddesinde “Atatürk Orman Çiftliğinin bu kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzel kişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır.” hükmü yer almıştır.
Danıştay İDDGK’nun 19.2.1999 tarih ve YD İtiraz No:1999/37 sayılı yürütmeyi durdurma kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Yönetmeliğin 16 ncı maddesindeki taşınmazların trampası ile üzerlerinde mülkiyetin gayri ayni hak kurulmasına olanak sağlayan hüküm 5659 sayılı Yasanın 10 ncu maddesine açık aykırılık oluşturmaktadır.
Ayrıca,Yasanın 5 nci maddesinde kiraya verme ile ilgili düzenlemeyi yapmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.Bakanlar Kurulu bu konudaki yetkisini kullanırken 5659 sayılı Yasadaki sınırlamaları ve tüm idari işlemlerde nihai amaç olan kamu yararını gözönünde tutmak zorundadır.Dolayısıyla hangi taşınmazların kiralanabileceği hususunun Yönetmelikte belirtilmesinin yanısıra kiralama süresinin de Yönetmelikle öngörülmesi gerekmektedir.Bu zorunluluğa rağmen Yönetmeliğin 19.maddesinin 3.fıkrasında kiralama süresinin azami sınırı belirtilmediği gibi 20 nci maddesinin 1.fıkrasında da gerçek ve tüzel kişilere yapılacak kiralamalarda süre ve nitelendirme yönünden bir düzenleme yapılmamış olması 5659 sayılı Yasaya aykırı bulunmuştur.
Yönetmeliğin 17.maddesinde ise AOÇ Müdürlüğünün mülkiyetindeki taşınır ve taşınmazların kiraya verilmesine olanak sağlayan genel bir düzenleme getirilmiş olup,bu düzenlemede 5659 sayılı Yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,Yönetmeliğin 16 ncı maddesindeki “taşınmaz” sözcüğünün,19 uncu maddesinin 3.fıkrası ile 20 nci maddesinin 1.fıkrasının iptali,davanın 17 nci maddeye yönelik kısmının ise reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; Bakanlar Kurulu’nun 11.5.1998 tarih ve 11395 sayılı kararıyla kabul edilip 30.7.1998 tarih ve 23418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma, Satma, Yapma-Yaptırma, Kiralama ve Kiraya Verme İşlerine Ait Yönetmelik”in 16,17,19 ve 20. Maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi:
30.7.1998 günlü, 23418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma-Satma, Yapma-Yaptırma, Kiralama ve Kiraya Verme İşlerine Ait Yönetmelik” 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanununun 5. maddesine dayanılarak çıkarılmıştır.
Anılan Kanunun 5. maddesinde Müdürlüğün özel hukuk esaslarına göre idare olunacağı, işlem ve harcamalarının Muhasebeyi Umumiye Kanunu ile Devlet İhale Kanununa tabi olmadığı, Müdürlüğün işlem ve harcamalarının nasıl yapılacağının, Müdürlüğün hangi usullerle mal satın alabileceği ve satacağının, bazı işleri nasıl yaptıracağı ve yapacağının, nasıl kiralama yapacağı veya kiraya vereceğinin ve Müdürlük personelinin görev ve yetkilerinin neler olduğunun Bakanlar Kurulunca onanacak düzenlemeyle belirlenmesi öngörülmüştür.
Kanunun bu maddesiyle Müdürlüğün taşınmazlarının devir ve temlikini doğuracak biçimde işlem tesis etmeye dair bir düzenleme yetkisi verilmemiştir. Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesinde Yönetmeliğin amacı belirtilirken ve 2. maddesinde kapsamı düzenlenirken, Müdürlüğün taşınmazlarının devir, temlikini içerecek şekilde tasarrufta bulunmaya olanak sağlayan bir ifadeye yer verilmemiştir. Esasında böyle bir ifadeye yer verilmesine de hukuken olanak bulunmamaktadır. Zira 5659 sayılı Kanunun 10. maddesinde “Atatürk Orman Çiftliğinin bu kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerinin gerçek ve tüzel kişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır.” kuralı bulunmaktadır ve bu kural nedeniyle bu tür işlemlerin yapılmasını yönetmelik kurallarıyla olanaklı kılmak yasaya aykırılık oluşturur.
Yönetmeliğin dava konusu 16. maddesinde “Trampa ve Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi” başlığı altında, “Müdürlüğün aktifinde kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları hakkında, Yönetim Kurulu kararı ve Bakanın onayına müsteniden trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi yapılır.
Sınırlı ayni hakları teşkil eden; Ankara Büyükşehir, Yenimahalle, Çankaya, Etimesgut Belediyeleri ile yeniden kurulacak belediyeler ve mücavir alanları içerisinde kalan Müdürlük gayrimenkulleri yukarıdaki fıkra kapsamına dahil değildir” hükmüne yer verilmiştir.
5659 sayılı Kanunun 10. maddesine göre Atatürk Orman Çiftliğinin bu kanunun yayımı tarihindeki (1.4.1950) sınırları içinde bulunan taşınmazlarının gerçek ve tüzel kişilere devir temliki özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır. Devir ve temlik bir hakkın bir şahıstan diğer bir şahsa geçmesini sağlayan hukuki bir işlemdir. Kanunun anılan 10. maddesiyle Atatürk Orman Çiftliğinin Kanunun yayımı tarihindeki taşınmazlarının içerdiği hakların başka bir şahsa geçmesi ancak özel bir kanunla izin alınması koşuluna bağlanmış iken Yönetmeliğin dava konusu 16. maddesiyle kanunun yayımlandığı tarihteki sınırları içinde bulunan taşınmazları kapsayacak şekilde taşınmaz malların trampa edilmesinin veya mülkiyetin gayri ayni hak tesisinin yönetim kurulu kararı ve Bakan onayı ile mümkün olabileceği yolunda düzenleme yapılmıştır. Trampa akti de sonuç olarak devir ve temliki içerecek şekilde bir hakkın veya malın para dışında bir ivaz karşılığı başka bir şahsa verilmesidir. Mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile de Yasanın öngörmediği sonuçların doğmasına imkan getirilmiştir.
Bu itibarla Yönetmeliğin 16. maddesiyle, 5659 sayılı Kanunun 5. ve 10. maddesine aykırı biçimde taşınmazların trampa edilmesine veya mülkiyetin gayri ayni hak tesisine olanak sağlayacak düzenleme yapılmış bulunduğundan dolayı Yönetmeliğin dava konusu 16. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve taşınmaz” ibaresinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
5659 sayılı Kanunun herhangi bir maddesinde Müdürlüğün taşınır ve taşınmaz mallarının kiraya verilmesine engel bir kural yer almamakta ve 5. maddesinde kiraya verme esaslarının Bakanlar Kurulunca belirleneceği öngörülmüş bulunmaktadır.
Yönetmeliğin dava konusu 17. maddesi, Müdürlüğün mülkiyetinde bulunan hangi taşınır ve taşınmaz malların kiraya verilebileceğini belirten bir düzenleme içerdiğinden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Müdürlüğün taşınır ve taşınmaz mallarının kiraya verilmesine hukuken bir engel bulunmamakta ise de, Bakanlar Kurulu’nun kiraya verme esaslarını Kanunun 5. maddesine göre belirlerken, Kanunla getirilen sınırlamaların amacını, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözetmek zorunda olduğu açıktır.
Yönetmeliğin “Devlet Kurum ve Kuruluşlarına Kiralama” başlıklı 19. maddesiyle, münferit ve küçük parçalar halinde olup, Müdürlükçe değerlendirilmesi ekonomik bakımdan faydalı bulunmayan taşınmazların devlet kurum ve kuruluşlarına kiraya verilebileceği, kira süresinin 5 yılı geçemeyeceği belirtildikten sonra, 19. maddenin 3. fıkrasında zaruri hallerde beş yılı aşan ve yatırım gerektiren kiralamalarda Bakan onayının alınması şartının aranacağı yolunda düzenleme yapılmıştır.
Kiralama bir malı belli bir süreyle kullanmak amacıyla bedel karşılığı başka bir kişiye bırakmak olduğundan, bu sürenin azami sınırının belirlenmemiş olması ve çok uzun süreli kiralamalar yapılmasına olanak sağlanması, 5659 sayılı Kanunun öngördüğü sisteme uygun bulunmamaktadır. Bu itibarla Yönetmeliğin dava konusu 19. maddesinin 3. fıkrasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin “Gerçek ve Tüzel Kişilere Kiralama” başlıklı 20. Maddesinin 1. fıkrasında Müdürlüğün taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilere yönetim kurulunca belirlenecek şartlar dahilinde ihaleyle kiralanabileceği hüküm altına alınmıştır.
Gerçek veya tüzel kişilere hangi taşınmazların kiralanabileceği konusunda, 19. maddede devlet kurum ve kuruluşlarına hangi taşınmazların kiralanabileceğinde (münferit ve küçük parçalar halinde olup, müdürlükçe değerlendirilmesi ekonomik olmayan) olduğu gibi bir nitelendirme yapılmadan ve belli bir süre koşulu öngörülmeden her türlü malı ve sınırsız bir süreyle gerçek ve tüzel kişilere kiraya vermeye olanak sağlayan 20. maddenin 1. fıkrası 5659 sayılı Kanuna aykırı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Satınalma-Satma, Yapma, Yaptırma, Kiralama ve Kiraya Verme İşlerine Ait Yönetmelik’in dava konusu 16. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “ve taşınmaz” sözcüğünün, 19. maddenin 3. fıkrasının, 20. maddenin 1. Fıkrasının iptaline; davanın, Yönetmeliğin anılan maddelerinin diğer fıkralarına ve 17. maddesine yönelik kısmının ise reddine; aşağıda dökümü gösterilen … lira yargılama giderinden davanın haklılığı oranında hesaplanan … lirasının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan … lira yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesinin 2. Fıkrası da dikkate alınarak haklılık oranına göre davacı vekili için takdir olunan … lira avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, 25.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.