Danıştay Kararı 10. Daire 1998/2266 E. 1999/1789 K. 21.04.1999 T.

10. Daire         1998/2266 E.  ,  1999/1789 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1998/2266
Karar No : 1999/1789

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı – ANKARA
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesince davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı 2577 sayılı Yasanın 10.maddesi uyarınca işlem tesisi amacıyla davalı idareye başvurmuş olup, 10.madde kapsamında ilgililerin başvurusu üzerine tesis edilmiş bir işlemin varlığından söz edebilmek için başvuru dilekçesinin idareye ulaşmış olması gerekmektedir.
Bu haliyle, davacının 31.1.1996 tarihinde idare kayıtlarına geçen başvurusu üzerine cevap verilmemek suretiyle tesis edilen işleme karşı 30.5.1996 tarihinde açılan dava süresinde olup, başvuru dilekçesinin yazılış tarihi esas alınarak davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 2577 sayılı “İYUK” nun 10 ncu maddesinin 1 nici bendinde “ilgiler haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler” hükmü getirildikten sonra 2 nci bendinde “Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır ilgiler altmış günün bittiği tarihinten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştaya idare …. mahkemelerine dava açabilirler” hükmü sevkedilmiştir.
2577 sayılı “İYUK”nun 7 nci maddesi hükmü uyarınca dava açma süresi 60 gün olduğundan ilgiler 2577 sayılı kanunun 7 ve 10 uncu maddeleri hükümleri uyarınca idarenin susması aleyhine 120 içinde dava açabilirler.
Dava dosyasının incelenmesinden davacının ilgili idareye 31.1.1996 tarihinde kayda geçen dilekçesi ile başvuruda bulunduğu anlaşıldığından 30.5.1996 tarihinde açılan dava tam 120 nci günde ve dava açma süresi içinde açılmış bulunmaktadır.
Bu durumda davayı süre aşımı yönünden red eden mahkeme kararında yasal düzenlemeye aykırılık açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Emekli olan davacı; Yasa gereği maaşından 1988-1995 yılları arasında kesilen miktarların amaca uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılması, gerekli özenin gösterilmediğinin saptanması halinde eksik ödemenin hüküm altına alınması, 10.000.000.-TL. + yargılama sırasında belirlenecek miktarda tazminata karar verilmesi, alınacak miktarın … Vakfına bağışlanmış olduğunun yazılması ve 31.1.1996 tarihinden itibaren enflasyon gereğince uğranılan munzam (ek) zararı karşılayacak oranda faiz yürütülmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, davacının davaya konu taleplerini içeren 29.1.1996 tarihli dilekçesi ile davalı idareye başvuruda bulunduğunun ve idarece 2577 sayılı Yasanın 10.maddesinde belirlenen sürede cevap verilmemesi üzerine 30.5.1996 tarihinde dava açıldığının anlaşıldığı, engeç 28.5.1996 tarihinde açılması gerekirken 30.5.1996 tarihinde açılan davanın süre aşımı yönünden incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın yerinde olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyizen incelenen İdare Mahkemesi kararına dayanak alınan 2577 sayılı Yasanın 10.maddesi; ortada henüz idari dava yoluna başvurmayı gerektirecek bir uyuşmazlığın bulunmadığı hallerde ilgililerin, idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara yapacakları başvurular üzerine açılacak davalara ilişkin süreleri düzenlemektedir.
10.maddenin aradığı anlamda ilgililerin başvurusu üzerine tesis edilmiş bir işlemin varlığından sözedebilmek için de bu başvuru dilekçesinin idareye ulaşmış olması; bir başka deyişle ilgilinin başvurusunun idarenin ıttılaına girdiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu haliyle, davacının idare kayıtlarına 31.1.1996 tarihinde geçen başvurusu üzerine cevap verilmemek suretiyle isteğin reddi yolunda tesis olunan işleme karşı 30.5.1996 tarihinde açılan dava süresinde bulunmakta olup; dava dilekçesinin yazılış tarihi esas alınmak suretiyle davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 21.4.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.