Danıştay Kararı 10. Daire 1998/2251 E. 1999/4119 K. 23.09.1999 T.

10. Daire         1998/2251 E.  ,  1999/4119 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Onuncu Daire
Esas No: 1998/2251
Karar No: 1999/4119

Temyiz Eden (Davacı) : KİGEM Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 14.6.1995 tarih ve 95/41 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii T.A.Ş.’nin bağlı ortaklığı … Çimento Sanayii Ticaret A.Ş.’de yetmişmilyar lira nominal kıymetinde ve % 100 oranındaki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ait hisselerin tamamının … Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne satılmasına ilişkin 16.5.1996 tarih ve 96/21 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile bu karara dayanılarak satış sözleşmesi yapılması yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı ehliyet yönünden reddeden … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Hukuk Devletinin temel özelliği Devlet içinde tüm kamusal yaşam ve yönetimin yargı denetimi altında olmasıdır. Yargı denetimi, demokratik olduğu öngörülmekle birlikte açık ve saydam olmayan çoğulculuğun ve katılımcılığın yerleşmediği yönetim biçimlerinde, bireylerin idarenin hukuka aykırı işlemlerinden korunabilmesi için tek olanaktır.
Yönetimin yargısal yolla denetlenmesini sağlayan ve bu alanda işlemlerin hukuka uygunluğunu araştıran iptal davasının açılabilmesi için doktrin ve içtihatlarda, işlemle makul ve ciddi güncel, meşru, aktüel bir menfaat bağının
kurulabilmesi yeterli bulunmaktadır.
Hukuk Devleti kavramı ve iptal davalarının niteliği gereği uyuşmazlığın yargı önüne getirilebilmesi için Özel Hukuk alanından ayrı olarak hak ihlali yerine menfaat bağının bulunması yeterli görülmüştür.
Davayı açan Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı, amaçları arasında özelleştirme uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek bu konularda çalışanların örgütleri ve başkaca kamusal ve özel kurulaşlar işbirliği yapmak bulunan, yasal düzenlemelere uggun olarak oluşturulan bir amaç birliğidir.
Dernek ve Vakıflar çağdaş toplum içinde en azından siyasal Partiler kadar demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Dolayısıyla dernek ve vakıfların da kuruluş amacı içerisinde bilgilenmek, sorgulamak, görüş ve düşüncelerini meşru yollardan yaymak, yasama faaliyetlerini etkilemek ve yönetimin hukuka aykırı işlemlerini maddi veya manevi menfaat bağı bulunmak koşuluyla yargı önüne getirmek, hukuka bağlı Devletin gerçekleşmesini sağlamak hakkına sahip olduğunun kabulü zorunludur.
Dava konusu işlem de kamu mallarının tasarruf şekillerini ve kamu hizmetinin görülmesi usullerini bütünüyle değiştiren bir idari işlem olduğuna ve hukuk devleti esasının tüm kurum ve kuralları ile yerleştirilmesi tüm vatandaşların menfaati gereği olduğuna göre amacı özelleştirme uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek, bu konularda çalışanların örgütleri ve başkaca kamusal ve özel kuruluşlarla işbirliği yapmak olan, vatandaşlarca kurulan ve bir amaç birliği olan davacı Vakfın da dava açmakta meşru kişisel ve aktüel menfaatinin olduğu açıktır.
Aksi düşünce, tüm ülkeyi ve vatandaşları etkileyen ancak hukuka aykırı bulunan idari işlemlerin hiç bir zaman yargı önüne getirilememesine ve hukuka uygunluk denetiminin yapılamamasına yol açacaktır.
Dairemizin 13.10.1992 tarih ve E:1990/4444, K:1992/3569 sayılı kararında da “…. dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile yabancı silahlı kuvvetlerin yurda çağrılması olayını, savaş doğurucu, kışkırtıcı bir unsur olarak gören her Türk Vatandaşının hem hukuk devleti ilkesini yerleştirme gereği olarak, hem de ülkede çıkabilecek bir savaş bakımından kişisel, meşru ve aktüel bir menfaati bulunduğundan” denilerek … Partisi’nin açtığı davanın esasına girilerek karar verilirken, yine Dairemizin 29.9.1994 tarih ve E:1993/4733, K:1994/4393 sayılı kararıyla Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği … Mimarlar Odası’nın, hazinenin mülkiyetindeki taşınmazla ilgili olarak istanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı lehine irtifak hakkı kurulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararı, “…ülkede yaşayan herkesin menfaati gereği, toplumun ve dolayısıyla bireyin menfaatini zedeleyen hukuk devleti esaslarına aykırı, kamu yararını ihlal eden işlemlerin hukuk aleminden silinmesini sağlamak için, bu işlemlere karşı bireylerin dava açma hakkını geniş yorumlamak gerekmektedir.” Denilerek bozulmuştur.
Diğer yandan bir milletvekilinin açtığı USAŞ’ın özelleştirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava Dairemizin E:1990/2308, K:1992/3555 sayılı kararı ile işin esasına girilerek görüşülürken, bir grup milletvekilinin ÇİTOSON’ın özelleştirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı dava da Dairemizin E:1990/1742, K:1991/2328 sayılı kararı ile esastan karara bağlanmıştır.
Açıklanan nedenle, uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi kabul edilmeyip, gereği düşünüldü;
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 14.6.1995 tarih ve 95/41 sayılı kararı ile Özelleştirme kapsam ve programına alınan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii T.A.Ş’nin bağlı ortaklığı … Çimento Sanayii Ticaret A.Ş.’de yetmiş milyar lira nominal kıymetinde ve %100 oranındaki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ait hisselerin tamamının … Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne satılmasına ilişkin 16.5.1996 tarih ve 96/21 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile bu karara dayanılarak satış sözleşmesi yapılması yolundaki işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, gerçek ve tüzel kişilerin salt vatandaş veya tüzel kişilikleri olması nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmadığı, dava konusu işlemle davacı vakıf arasında makul ve ciddi bir ilişkinin, kişisel, meşru, aktüel bir menfaat bağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, özelleştirme uygulamasına ilişkin çalışmalar yapmak amacıyla kurulun Vakfın, kamu mallarının tasarruf şekillerini ve kamu hizmetinin görülmesi usullerini bütünüyle değiştiren idari işlemlerle her vatandaş gibi menfaat bağının olduğu iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 23.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.