Danıştay Kararı 10. Daire 1998/2237 E. 1999/861 K. 16.03.1999 T.

10. Daire         1998/2237 E.  ,  1999/861 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1998/2237
Karar No : 1999/861

Temyiz Eden (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Fransız tabiiyetli olup Türk Vatandaşı ile evli olan davacının, Türk Vatandaşlığına geçme isteğinin davalı idarece reddine ilişkin 27.1.1997 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda; Fransız tabiyetli olup Türk ile evli olan davacının T.C. vatandaşlığına geçme isteminin reddine ilişkin işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun “istisnai vatandaşlığa alınma” başlıklı 7.maddesinin b bendinde “bir türk vatandaşı ile evli olanlarla bunların reşit çocuklarının” aynı yasanın genel olarak vatandaşlığa alınmayı düzenleyen 6.maddesindeki şartlar aranmaksızın İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına alınabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Görüldüğü Yasa hükmünde Türk vatandaşlığına alınmada; bir türk vatandaşı ile evli olanlar yönünden Türkiye’de belli süre ikamet etme şartı aranmamaktadır.
Bu durumda davacıya yasa hükmü ile tanınan türk vatandaşlığına alınma hakkının, 83/7229 sayılı Yönergede yer alan ikamet etme şartının gerçekleşmediğinden bahisle uygulanmaması yolundaki işlemde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, Fransız tabiiyetli olup Türk Vatandaşı ile evli olan davacının, Türk Vatandaşlığına geçme isteğinin davalı idarece reddine ilişkin 27.1.1997 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi; 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 6.maddesinde genel olarak vatandaşlığa alınma koşullarının belirlendiği, aynı Kanun’un istisnai vatandaşlığa alınma başlığını taşıyan 7.maddesinde ise, bu maddede belirtilen hallerde, 6.maddenin (b) ve (c) bentlerindeki şartlar aranmaksızın yabancıların istekleri üzerine İçişleri Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Türk Vatandaşlığına alınabileceklerinin belirtildiği, Fransız tabiiyetli olan davacının 1964 yılında Türk Vatandaşı diş doktoru …’la evlenip 1971 yılından bu yana eşiyle birlikte Almanya’da yaşadıkları, 18.9.1996 tarihli dilekçeyle aile durumunu belgeleyerek T.C. … Başkonsolosluğundan yaptığı başvuruyla Türk Vatandaşlığına alınması isteğinde bulunduğu, anılan Başkonsolosluğun 30.9.1996 tarih ve 3631 sayılı yazısında, adı geçenin Türk Vatandaşlığına alınmasında sakıncalı bir durumunun müşahade edilmediğinin bildirildiği, ancak İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün dava konusu edilen 27.1.1997 tarih ve 18978 sayılı işlemiyle adı geçenin vatandaşlık mevzuatının öngördüğü koşulları taşımadığı savıyla isteğinin reddedildiği, ancak davalı idarenin savunmasında davacının vatandaşlığa alınmasına engel bir halinin ortaya konulamadığı, yasayla tanınmış olan bir hakkın yönergeyle ortadan kaldırılamıyacağı, bu durumda 403 sayılı Kanun’un istisnai vatandaşlığa alınma koşullarını taşıyan davacı hakkında anılan yasa hükmü gereğince, bir karar verilmek üzere İçişleri Bakanlığınca Bakanlar Kuruluna teklifi gerekirken reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı idare tarafından; devletin egemenlik haklarını ilgilendiren vatandaşlığa alma konusunda takdir yetkisine sahip Bakanlar Kurulu’nun, 10.10.1983 ve 83/7229 sayılı kararıyla kabul ettiği “çok gizli” nitelikli “Vatandaşlıkla İlgili Kanunların Uygulanmasına İlişkin Yönerge” de, Türkiye’de ikamet etme şartının arandığı belirtilerek, anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 16.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.