Danıştay Kararı 10. Daire 1998/187 E. 1999/6197 K. 22.11.1999 T.

10. Daire         1998/187 E.  ,  1999/6197 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1998/187
Karar No : 1999/6197

Temyiz Eden (Davalı) : TEDAŞ Genel Müdürlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacıya ait işyerinde davalı idarenin hizmet kusurundan dolayı yangın çıktığı iddiasıyla meydana geldiği öne sürülen 1.580.000.000.-TL. maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tazmini istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı ve davanın kabulü yönündeki kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacıya ait işyerinde davalı idarenin hizmet kusurundan dolayı yangın çıktığı iddiasıyla meydana geldiği öne sürülen 1.580.000.000 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda tazminat isteminin kabulüne hükmeden İdare Mahkemesi Kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
T.C. Anayasasının 125. maddesine göre idarenin hukuki sorumluluğundan bahsedebilmek için zararın mevcut olması ve zararı doğuran işlem ya da eylemin idareye yüklenebilmesi zararla eylem arasında illiyet rabıtasının mevcut olması ve zarara yol açan idari eylem ve işlemin hizmet kusurunu oluşturması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesi kararının … Asliye Hukuk ahkemesince yaptırılan bilirkişi raporuna dayandığı, bu rapora davalı idare tarafından itiraz edilerek konusunda uzman kişilerce yeniden bir inceleme yaptırılması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi istenildiği halde Mahkemece yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmayarak bu raporun aynen kabulü suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, İdare Mahkemesince yangınla meydana gelen zarar arasında etkili alan diğer unsurlar konusunda gerek itfaiye gerekse emniyet kayıtlarında araştırma yapılması gerektiği halde, böyle bir araştırmanında yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda zarar ve idarenin eylemi arasında illiyet rapıtası ve kusur yönünden yeterli inceleme yapılmadan verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; davacıya ait işyerinde çıkan yangında idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Erzurum İdare Mahkemesince; hizmet kusuru ilkesinden hareketle, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararı tazminle yükümlü olduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin E:… D.İş sayılı tesbit dosyasının incelenmesinden; davacıya ait işyerinde yangın çıktığı, elektriklerin sık sık kesilmesi, voltajın yükselmesi ve düşmesinden dolayı devrede bulunan buzdolaplarının motorlarının durup tekrar çalışmalarının tekrarlanması sebebiyle kabloların fazla ısınarak erimesinden dolayı kısa devrenin meydana geldiğinin ve bu durumun yangına sebebiyet verdiğinin teknik bilirkişi tarafından saptandığı, yangın sebebiyle oluşan toplam zararın 1.580.000.000.-lira olarak belirlendiği, davalı idarenin bilirkişi raporuna yaptığı itirazın yerinde görülmediği, bu durumda davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararı tazmin etmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare; yerinde olmadığı iddiasıyla Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 22.11.1999 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : Hizmet kusuruna dayalı tam yargı davalarında idarenin hukuki sorumluluğundan sözedebilmek için zararın mevcut olması, zararı doğuran işlem ya da eylemin idareye yüklenebilmesi, zararla eylem arasında illiyet rabıtasının mevcut olması ve zarara yol açan idari eylem ve işlemin, hizmetin kusurlu işlemesi sonucu oluşması gerekir.
Dava dosyasının incelenmesinden; İdare Mahkemesince … Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda ve bu rapora dayanarak karar verildiği, oysa bu rapora idarece; gerek bilirkişinin niteliği ve bilgisi, gerekse raporun içeriği yönünden itiraz edildiği, bu durumda idare mahkemesince teknik yönden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken böyle bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan meydana gelen olay ile zarar arasında illiyet bağının tesbiti yönünden yangına neden olan hususlar konusunda gerek itfaiye, gerekse emniyet kayıtlarında araştırma yapılması gerektiği halde böyle bir araştırmanın yapılmadığı da görülmektedir.
Bu durumda meydana gelen zarar ile idarenin eylemi arasında illiyet bağı ve kusur yönünden yeterli inceleme yapılmadan verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.