Danıştay Kararı 10. Daire 1997/800 E. 1999/5382 K. 02.11.1999 T.

10. Daire         1997/800 E.  ,  1999/5382 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/800
Karar No : 1999/5382

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı-ANKARA
İstemin Özeti : Davacının milletvekili olan ilk eşinden dolayı 3671 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tazminat ödenmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının milletvekili olan ilk eşinden dolayı 3671 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tazminat verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının istediği tazminatın 3855 sayılı Yasayla değişik 3671 sayılı Yasayla düzenlenendiği 5434 sayılı Yasaya dayalı emekli aylığından bağımsız bulunduğu, ilk eşinden dolayı davacıya bağlanan emekli aylığının 5434 saylı Yasadaki açık hükme dayandığı tedavi yardımının da 3671 sayılı Yasının 4. maddesinde belirtildiği üzere aylık alma koşuluna bağlandığı,
3671 sayılı Yasayla düzenlenen tazminatın ise 5434 sayılı Yasaya istinaden emekli aylığı bağlanmasının bir sonucu olmayıp yasada öngörülen koşulu taşımak gerektiği dolayısıyla tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, anılan idare mahkemesince verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek Yolluk ve Emekliliklerine Dair 3671 sayılı Kanun’un 3855 sayılı Kanunla değişik 5. maddesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlar için emekli olup olmadıklarına bakılmaksızın görevleri devam ettiği sürece aylık ödeneklerinin brüt tutarından her ay için kesilecek %3 dayanışma primlerinden oluşack bir fon kurulmuştur.
Bu fondan Yasama organı üyeliği ve dışardan atanılan bakanlık süreleri sona ermiş olup da görev süreleri 2 yılı doldurmuş bulunanlara emekli olup olmadıklarına akılmaksızın 7500 ekgösterge rakamının memur aylıklarına ait katsayı ile çarpımından bulunan miktarda her ay için tazminat ödenir. Bu tazminat ölenlerin dul eşlerine; 18 yaşını, orta öğreniminde ise 20 yaşını, yüksek öğreniminde ise 25 yaşını geçmemek ve evlenmemiş olmak şartıyla erkek çocuklarına, evlenmemiş kız çocuklarına eşit olarak paylaştırılmak suretiyle ödenir. Ancak dul ve yetimlerine yapılan bu ödeme dul eşleri için %75, çocukları için %50 oranından fazla olamaz.
Bu tazminat, yönetim, denetim, danışma ve tasfiye kurulu üyeliği dahil olmak üzere kamu kesiminde veya özel kesimde her ne suretle olursa olsun aylık veya ücret mukabili görev alanlara ve gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olmalarını gerektirecek şekilde ticari veya sinai faaliyette veya serbest meslek faaliyetinde bulunanlara, bu durumları davam ettiği sürece ödenmez. Bu tazminat, damga vergisi hariç herhangi bir vergi veya kesintiye tabi tutulmaz.
Tazminattan yararlanırken, yararlanma şartlarını kaybedenler engeç bir ay içinde durumu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirirler. Bu durumun ortaya çıktğı tarihi takip eden aybaşından itibaren tazminat ödenmesine son verilir. Zamanında bildirimde bulunmayanlara ödenen tazminat kanuni faizi ile birlikte geri alınır.
Fonun nakit durumu gerekli ödemeleri karşılamadığı taktirde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Bütçesine bu husus için konulacak ödenekten tediyede bulunulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacıya ilk eşi eski milletvekilinin vefatı üzerine 5434 sayılı Yasa uyarınca dul aylığı bağlandığı, davacının tekrar evlenmesi nedeniyle dul aylığının kesildiği, ikinci eşinin de vefatı üzerine 5434 sayılı Yasanın 94. maddesi uyarınca ilk eşinden kaynaklanan haklarını kullanma tercihinde bulunan davacıya ilk eşinden dolayı tekrar maaş bağlandığı ve tedavi yardımından yararlandırıldığı, ancak davacının tazminat ödenmesi isteğinin, ilk eşin dul eşi olma sıfatını kaybettiği belirtilmek suretiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacıya, ikinci kez evlenmesine karşın ölümüyle ilk eşinden dolayı dul kabul edilmek suretiyle emekli aylığı bağlanmış olup 3671 sayılı Yasanın 3855 sayılı Yasayla değişik 5. maddesi hükmünde, yalnızca dul olma ibaresi kullanılıp başkaca bir ayrıma gidilmediği de gözönünde bulundurulduğunda, davacı talebinin reddedilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulü ile … idare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye iadesine 2.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.