Danıştay Kararı 10. Daire 1997/749 E. 2000/1597 K. 17.04.2000 T.

10. Daire         1997/749 E.  ,  2000/1597 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/749
Karar No : 2000/1597

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Temyiz Eden Karşı Taraf (Davalı) : TEDAŞ Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirkete ait elektrik giderlerinin Merkez Bankasından almış oldukları hak ediş belgesinden mahsup işleminin yapılamayacağı yönünde tesis edilen 21.11.1994 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacı tarafından savunma verilmemiş, davalı idare tarafından yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :Dava dosyasının incelenmesinden, davacı firmanın enerji indiriminden yararlanmasını sağlayacak olan adına düzenlenen teşvik belgesinin kullanılmadığının kabulü ile Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca alıkonulduğu ve mahsup işleminin yapıldığı öte yandan, TEDAŞ Genel Müdürlüğünce 21.3.1994 tarihinde aralarında davacı firmanın da yeraldığı bir grup firma adına Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından enerji indirm bedeli talep edildiği, davacının tekrar mahsup işleminin yapılmasını istemesi üzerine enerji indiriminden faydalandığından bahisle dava konusu olumsuz işlemin tesis edildiği anlaşıldığından davacının enerji indiriminden yararlanıp yararlanmadığı kesin olarak ortaya konulmak ve bir daha mahsup işleminin uygulanıp uygulanamayacağı da 13.6.1994 tarih ve 94/5782 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki İhracatı Teşvik Kararı, bu Karara istinaden hazırlanan 94/4 sayılı Tebliğ ve 2.5.1994 tarih ve 94/7 sayılı Para, Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı uyarınca değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı şirkete ait Ağustos-Eylül/1994 dönemine ait elektrik giderlerinin Merkez Bankasından alınan hakediş belgesinden mahsup edilemiyeceğine ilişkin işlemin iptali için açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması taraflarca istenilmektedir.
94/7 sayılı Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararının 1 nci maddesinde, 7.3.1994 tarihinden itibaren gerçekleştirilecek ihracata, performans limitleri ve destek kullanım oranları çerçevesinde, TC.Merkez Bankası nezdinde imalatçı ve/veya ihracatçılar adına ayrı ayrı açılacak hesaplardan bu kararda belirtilen giderlerin mahsup suretiyle karşılanması öngörülmüştür. Karara Ek:2 nin Maliyet Unsurları başlıklı 4/b maddesinde enerji giderlerinin de mahsup edileceği kabul edilmiş, ancak İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Kararında yer lan Enerji indirimi ve/veya muafiyetinden (elektrik ve doğalgaz) yararlananlar mahsup kapsamı dışında bırakılmıştır.
Davacı şirketin sahip olduğu 26.1.1994 tarih ve … sayılı Teşvik Belgesi davacının enerji giderlerini teşvik kapsamına almış ve enerji indirim oranını belirlemiştir. Davacı anılan teşvik belgesini 11.8.1994’de Hazine Müsteşarlığına iade etmiş, idare 16.9.1994 tarihli yazıyla teşvik belgesinin iptal edildiğini davacıya bildirmiştir.
Davacı 1994 yılı Ağustos ve Eylül aylarına ait elektrik giderlerinin mahsubunu istemiş, davalı kurum ise enerji indiriminden yararlananların enerji giderlerinin hakedişlerden mahsup edilemiyeceğinden bahisle istemi reddetmiştir. Ayrıca, idare işleminde 49.556.195 TL. enerji indirim bedeli istenildiğini belirtilmekte ise de anılan meblağ 16.3.1994 tarihli TEK yazısının ekinde yer almış olup, dava konusu ile ilgisi bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için hakedişten mahsubu istenilen elektrik giderinin Teşvik Belgesi kapsamında enerji indirimden yararlanıp yararlanmadığının saptanması gerekir. Davacı hiçbir şekilde enerji indiriminden yararlanmadığını iddia etmekte olduğundan bu husus araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahsup istenilen tarihte henüz teşvik belgesinin iptal edilmediği gerekçesiyle davanın reddinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Davalı idarenin avukatlık ücreti yönünden vaki temyiz istemi hakkında ise bu aşamada karar verilmesi gerekmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacı şirkete ait elektrik giderlerinin, Merkez Bankasından almış oldukları hakediş belgesinden mahsup işleminin yapılamayacağı yönünde tesis edilen 21.11.1994 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı şirketin 94/7 sayılı Tebliği’ne göre mahsup istediği tarihte adına düzenlenmiş olan teşvik belgesinin henüz iptal edilmediği, 2.5.1994 – 94/7 sayılı Para, Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararının Ek 2-4/b maddesinde ise İhracatı ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Kararında yer alan enerji indirimi ve muafiyetinden yararlananların Merkez Bankasından almış bulundukları hakediş belgesinden mahsup işleminin yapılamayacağı hükmü bulunduğundan tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığını; davalı idare ise vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
16.8.1994 tarih ve 22023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 94/5782 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki İhracatı Teşvik Kararının 3.maddesinde ihracatı teşvik tedbirleri; vergi, resim ve harç istisnası gümrük vergisi ve fon muafiyeti, enerji teşviki ve konut fonu muafiyeti olarak tanımlanmış, 7.maddesinde de, enerji teşviki başlığıyla; ihraç edilen nihai mamülü üreten firmaların sözkonusu mamülün üretimi esnasında sarfedilen elektriği, Türkiye Elektrik Kurumu’ndan ve/veya bu kurumun belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde 3096 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlendirilen şirketlerden, doğal gazı ve sıvılaştırılmış petrol gazını ilgili kurumdan Avrupa Birliği üye ülkelerindeki enerji fiyatları da dikkate alınarak Para ve Kredi Kurulunca belirlenecek oranlarda indirimli olarak alabilecekleri, bu uygulama için ihracatı teşvik belgesinin aranmayacağı, uygulamaya ilişkin usul ve esasların Müsteşarlık tarafından belirleneceği, ihracat sayılan satış ve teslimler çerçevesinde gerçekleştirilen ihracatın, enerji indirimi veya muafiyetinden yararlandırılmayacağı kurala bağlanmış, anılan karara istinaden düzenlenen 94/4 sayılı İhracatı Teşvik Tebliğinin 2.maddesinde sıralanan ihracatı teşvik tedbirleri arasında da; enerji teşvikine yer verilmiştir. Aynı Tebliğin 17.maddesinde ise, imalatçı-ihracatçı firmaların ihraç edilen mamulün üretimi için sarfedilen; elektriği, Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) ve/veya bu kurumun belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkındaki 3096 sayılı Kanun hükümlerince görev verilmiş şirketler ile Bakanlar Kurulu’nca imtiyaz verilmiş şirketlerden, Avrupa Birliğine üye ülkelerdeki fiyatları da dikkate alarak Para ve Kredi Kurulunca belirlenen oranda indirimli olarak alabilecekleri, enerji indirimi ve/veya muafiyeti uygulamasında İhracatı Teşvik Belgesi aranmayacağı kuralı getirilmiştir.
2.5.1994 tarih ve 94/7 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararının 1.maddesinde, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu ile bu fona yapılacak aktarmalardan sağlanacak kaynaktan sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararının yürürlüğe girdiği 7.3.1994 tarihinden itibaren gerçekleştirilecek ihracata, belirtilen performans limitleri ve destek kullanım oranları çerçevesinde T.C.Merkez Bankası nezdinde imalata ve/veya ihracatçılar adına ayrı ayrı açılacak hesaplardan bu Kararda belirtilen giderlerinin görevlendirilecek … Bankası şubeleri kanalıyla mahsup suretiyle karşılanması öngörülmüş, sözkonusu kararın ekinde İmalatçı Giderleri arasında Enerji giderleri de sayılmış İhracat ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Teşvik Kararında yeralan Enerji indirimi ve/veya muafiyetinden yararlananlar hariç tutulmuştur.
Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden, Türkiye Elektrik Kurumuna 16.3.1994 tarihinde, enerji teşvikinden yararlanan davacının da aralarında bulunduğu ihracatçı – imalatçıların müteakip faturalarından düşülmek üzere Merkez Bankasından, hesaplarına aktarılması için başvuruda bulunulduğu, davacının Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına yaptığı 12.8.1994 tarihli başvurusunda ihracatı Teşvik Mevzuatı çerçevesinde alınmış olan enerji teşviğine ilişkin teşvik belgesini kullanmadıkları ve iptal edilmek üzere iade etmiş olmalarına rağmen 94/5349 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar uyarınca mahsubu yaptıramadıklarını ifade etmeleri karşısında anılan Müsteşarlığın TEDAŞ Genel Müdürlüğüne yazdığı 15.8.1994 tarihli yazısında; Teşvik Belgesinin iptali halinde taahhütname alınması koşuluyla elektrik faturalarının mahsup sistemi çerçevesinde değerlendirilmesinin belirtildiği, daha sonra taahhütname alınarak enerji teşviğine ilişkin teşvik belgesinin kullanılmadığının tesbiti ile iptal edildiği, bu arada 22.8.1994 tarihi itibariyle davacı firma adına TEDAŞ Genel Müdürlüğünce mahsup işleminin yapıldığı, bu kez 21.3.1994 tarihinde Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığından 49.566.195.-TL. enerji indirim bedeli talep edildiğinden 94/7 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Karar gereği enerji indiriminden yararlananların elektrik giderlerinin mahsup edilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek bu davaya konu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı firmanın enerji indiriminden yararlanıp yararlanmadığının kesin olarak ortaya konulmasından sonra yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereğince enerji indiriminden yararlanılmış olması halinin mahsup işlemini, tümüyle ortadan kaldırıp kaldırmayacağı belirlenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken mahsup yapılmasının istenildiği tarihte henüz teşvik belgesinin iptal edilmemiş olduğu ve 94/7 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı gereği enerji indiriminden yararlananların mahsup işleminin yapılamayacağı sonucuna ulaşılmak suretiyle davanın reddi yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49.maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüne … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, davalı idarenin vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin ise idare mahkemesi kararı bozulduğundan incelenmesine gerek görülmediğine yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye iadesine 17.4.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.