Danıştay Kararı 10. Daire 1997/7246 E. 1998/1989 K. 13.05.1998 T.

10. Daire         1997/7246 E.  ,  1998/1989 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/7246
Karar No : 1998/1989

Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacılar) : 1- …
2- …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : … Holding A.Ş. … Pamuklu Sanayi İşletmesinin satılmasına ilişkin 19.1.1996 tarih ve 96/1 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı’nın iptaline karar veren … İdere Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare tarafından temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiyle bozulması istenen kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davalı idarenin temyiz dilekçesinin tebliği üzerine davacıların savunmasının geldiği anlaşılmakla tekemmül eden dosyada yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeden ve 2577 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davalı idarenin duruşma istemi de kabul edilmeyip, temyiz istemi incelendi;
Dava, davacıların halen işçi olarak çalışmakta oldukları … Holding A.Ş. … Pamuklu Sanayi İşletmesinin satılmasına ilişkin 19.1.1996 tarih ve 96/1 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı’nın iptali istemiyle açılmıştır.
… İdari Mahkemesince, davalı idarenin davanın çözümünde ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevli olduğu iddiasının, işlemin Özelleştirme Yüksek Kurulunca tesis edilmesi, dolayısıyla bu davanın 2575 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde belirtilen ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevine giren davalardan olmaması; davacıların menfaat ihlali sözkonusu olmadığından dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı iddiasının da, davacıların dava konusu işyerinde işçi olarak çalışıyor olması, özelleştirme ile konumunun, statü ve çalışma koşullarının değişecek olması ve davacıların da etkilenmesinin kaçınılmaz olması karşısında hukuki dayanağının bulunmadığı belirtilip esasa geçilerek, işlemin dayanağı 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükümünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesinin “Değer Tesbiti”ne ilişkin (B) bendi ve “İhale Usulleri”ne ilişkin (C) bendinin Anayasa’ya aykırılığı iddiasının mahkemelerince ciddi görülerek , Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 9.4.1997 tarih ve E:1997/35, K:1997/45 sayılı kararıyla anılan Yasa’nın 18. maddesinin (B) ve (C) bendlerinin iptaline karar verildiği ve gerekçeli kararın 8.8.l997 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı, bu durumda 4046 sayılı Yasa’nın 18. maddesinin (B) bendinde öngörülen usulle değer tesbiti yapılarak, (C) bendindeki usulle de özelleştirilmesine karar verilen işletme hakkındaki dava konusu işlemin, dayanağı yasa hükümlerinin Anayasa Mahkemesince Anayasa’ya aykırılığının belirlenerek iptal edilmesi karşısında hukuki dayanağının kalmadığı gerekçesiyle işlemin … Pamuklu Sanayi İşletmesine İlişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, davacıların 2577 sayılı Yasada öngörülen anlamda dava açma ehliyetlerinin olmadığı, 2575 sayılı Yasa’nın 24/c-d maddesi uyarınca davanın ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevine girdiği, açılan davanın davacı yönünden taşınmazın mülkiyetine ilişkin olmaması nedeniyle de yetkili mahkemenin işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesi olan … İdare Mahkemesi olduğu, Anayasa Mahkemesi kararına dayanan İdare Mahkemesi kararının Anayasa’nın 153. maddesinde öngörülen “iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” kuralına aykırı olduğu, öğreti ve yargısal kararlarda bu ilkeye ilişkin olarak, bu ilkenin kazanılmış hakları ve hukuksal güvenliği sağlamak amacını taşımakla birlikte, katı bir biçimde uygulanmasının iptal kararından istenilen ve beklenilen sonucun gerçekleşmesini önleyici bir durum yaratacağının kabul edildiği, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmekle birlikte, Resmi Gazete’de yayımlanmadan önce şeklen yürürlükte bulunan Yasa hükümleri uyarınca gerçekleştirilen işlemlerin hukuka aykırılığının iddia edilemeyeceği, işlemler sonucu üçüncü şahıslar lehine çıkan kazanılmış haklara dokunulamayacağı, iptal kararının uygulanmasının da olanaksız olduğu, diğer yandan İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete’de yayınlanmadığı için henüz bağlayıcılığının olmadığı bir aşamada yürütmenin durdurulmasına karar verilip sonra da iptal kararını vermek için Resmi Gazetede yayımlanmasının beklenmesinin adil yargılamayla da bağdaşmadığı iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 13.5.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.