Danıştay Kararı 10. Daire 1997/6080 E. 1999/5490 K. 09.11.1999 T.

10. Daire         1997/6080 E.  ,  1999/5490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/6080
Karar No : 1999/5490

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … A.Ş. … Başmüdürlüğünde şöför olarak görev yapmakta iken, idareye ait araçla yaptığı trafik kazası sonucu felç olan davacı, bu nedenle uğradığını iddia ettiği 3.000.000.000 TL. maddi ve 2.000.000.000 TL. manevi zararın tazmini istemiyle açtığı dava sonucunda; … İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … A.Ş. … Başmüdürlüğünde şoför olarak görev yapmakta iken, felç olan davacının bu nedenle uğradığı öne sürülen 3.000.000.000 TL. maddi ve 2.000.000.000 TL. manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda … İdare Mahkemesince; Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları karşılamak zorunda olduğu belirtilmesine rağmen tazmin sorumluluğunun doğması için öncelikle zararla idarenin eylemi arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, dava konusu olayda kazanın, 5.11.1995 tarihinde Antalya yönünden Serik yönüne gitmekte olan … plakalı kamyondan düşen borulara çarpmamak için davacının yönetimindeki aracın direksiyonunu sola manevra yaparak kırması ve karşı yönden gelen … plakalı otobüsle çarpışması şeklinde meydana geldiği, maddi hasarlı ve yaralanmalı bu trafik kazası sonucu davacının felç olduğu, bu nedenle davalı idareden kusursuz sorumluluk ilkesine göre maddi ve manevi tazminat istediği, … Sulh Hukuk Mahkemesince kusur ve kusur oranının tespiti için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, kazada davacının 6/8 oranında diğer bir deyişle % 75 kusurlu bulunduğunun, 2/8 oranında kusurun ise … plakalı kamyon sürücüsüne ait olduğunun tespit edildiği, bu duruma göre olayda idareye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, kazanın davacının dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu oluştuğu dolayısıyla zararla eylem arasında nedensellik bağının bulunduğundan sözedilemeyeceği, idarenin taminle sorumlu tutulmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, bilirkişi raporunun olay yerinde keşif yapılmadan düzenlendiği, trafik kaza tutanağında ikinci derecede kusurlu bulunmasına rağmen bilirkişi raporunda birinci derecede kusurlu bulunmasının çeliştiği, zararın kamu hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği iddiasıyla kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 9.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.