Danıştay Kararı 10. Daire 1997/5989 E. 1999/6046 K. 16.11.1999 T.

10. Daire         1997/5989 E.  ,  1999/6046 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/5989
Karar No : 1999/6046

Temyiz Eden (Davalı) : Adalet Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : Davacılar murisi …’ün … cezaevinde tutuklu iken aynı ceza evinde hasmı olan bir mahkum tarafından tabancayla öldürülmesi nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarından bahisle uğranıldığı öne sürülen toplam 1.400.000.000 TL. maddi ve 500.000.000 TL. manevi tazminatın ödenmesi isteminin reddine ilişkin 21.12.1994 tarih ve 00749 sayılı işlemin iptali ve sözkonusu meblağın ölüm tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda; ….İdare Mahkemesince, davanın kabul edilerek 1.400.000.000 TL. maddi, 500.000.000 TL. manevi tazminatın ödenmesine, maddi tazminata başvurunun reddedildiği 21.2.1994 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ilişkin olarak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyizen incelenip bozulması istenilen idare mahkemesi kararının manevi tazminata, eş ve oğul için hükmedilen maddi tazminata ilişkin kısmının hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bu kısmının onanması gerektiği, kız çocukları için kabul edilen maddi tazminata ilişkin kısmının ise, bilirkişi raporlarıyla tespit edilen gerçek zarar miktarını aşacak şekilde istemle bağlı kalınarak tazminata hükmedilmesi nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacılar murisi …’ün … Cezaevinde tutuklu iken aynı cezaevinde hasmı olan bir mahkum tarafından tabancayla öldürülmesi nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarından bahisle uğranıldığı öne sürülen toplam 1.400.000.000 TL. maddi ve 500.000.000 TL. manevi tazminatın ödenmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve sözkonusu meblağın ölüm tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince; İdare hukukunun yerleşik ilkeleri gereğince idarelerin hizmet kusurundan doğan zararları karşılamak yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğün Anayasanın 125.maddesinde güvence altına alındığı, dava dosyasının incelenmesinden, davacıların murisleri …’ün …Cezaevinde tutuklu hasmı olan bir mahkum tarafından tabancayla öldürülmesi nedeniyle davacıların maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle idareye yaptıkları başvurunun idarece reddi üzerine bu davayı açtıklarının anlaşıldığı, davalı idareye bağlı … Cezaevinde yürütülen kamu hizmetinin özelliği gözönünde bulundurularak gereken güvenlik önlemlerinin en iyi şekilde alınmasının zorunlu olduğu, olayda, davacıların murisinin tutuklu olarak bulunduğu …Cezaevinde daha önce husumet nedeniyle kardeşini öldürmüş olan bir mahkumun bulunduğu dikkate alınarak bu kişilerin aynı cezaevinde bulundurulmaması gerekirken bu konuda herhangi bir önlem alınmadığı, ayrıca davacıların murisinin öldürülmesinde kullanılan tabancanın cezaevine sokulmaması için gerekli tedbirlerin alınarak olaya engel olunmaması nedeniyle idarenin hizmeti kusurlu işlettiği, davanın niteliği itibariyle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, idarenin olayda % 45 oranında kusurlu olabileceğinin belirtilmesine rağmen bu kusur oranının mahkemelerince dikkate alınmayarak idarenin % 100 kusurlu olduğu sonucuna ulaşıldığı, yapılan hesaplama sonucu zararın tespitinin doğru olduğu, % 100 kusur oranına göre yapılan hesaplama sonucu zararın eş için 1.140.766.442 TL., oğul … için 257.180.712 TL.,kızı … için 294.587.386 TL. diğer kızı … için 350.697.397 TL. olarak toplam 2.043.231.937 TL. olarak belirlendiği, bu miktardan davacılara Bağ-Kur’dan bağlanan aylığın peşin sermaye değeri olan 132.455.612.TL’nin düşülmesi ile bulunan 1.910.776.325.TL. zararın talep edilen toplam 1.4000.000.TL.’dan fazla olduğu, talep edilen miktar gözönünde bulundurularak eş için 500.000.000.TL., oğul … için 200.000.000.TL., kızı … için 300.000.000.TL. ve diğer kızı … için 400.000.000.TL.olmak üzere davalı idarece davacılara ayrı ayrı ödenmesi gerektiği, ayrıca olayın meydana geliş biçimi esas alınarak duydukları acı ve elem karşılığı istedikleri toplam 500.000.000.TL. manevi zararın ödenmesi gerektiği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminatın davacılara ayrı ayrı ödenmesine, maddi tazminata davacıların taleplerinin idarece reddedildiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, olayda ölüm olayının üçüncü kişinin kusurundan kaynaklandığı bu nedenle zararla eylem arasında nedensellik bağı bulunmadığı, bilirkişi raporunda idarenin kusurunun % 45 olarak belirlenmesine rağmen mahkemece % 100 kusur oranı esas alınarak tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Temyizen incelenip bozulması istenilen idare mahkemesi kararının; eş için ve oğul için kabul edilen toplam 700.000.000.TL. maddi tazminata ilişkin kısmıyla, davacıların tamamı için manevi tazminatın kabule ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Kararın, çocuklardan … ve … için toplam 700.000.000.TL.maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısmına gelince;
Maddi tazminat isteminin kabulüne dayanak alınan bilirkişi raporunda çocuklardan … ve … için zarar miktarı % 100 kusur oranına göre … için 250.697.397.TL., … için 294.587.386.TL. olarak tespit edilmesine karşın idare mahkemesince istemle bağlı kalınmak suretiyle … için 400.000.000.TL., … için 300.000.000.TL. tazminata hükmedilmiştir.
Bu durumda bilirkişi tarafından tespit edilen gerçek zarar miktarını aşar şekilde istemle bağlı kalınarak tazminata hükmedilmesine hukuken olanak bulunmadığından idare mahkemesi kararının, çocuklardan … ve … için kabul edilen maddi tazminata ilişkin bölümünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddiyle …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının manevi tazminata ilişkin kısmıyla, eş ve oğul için kabul edilen maddi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, kız çocukları için maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısmı yönünden temyiz isteminin kısmen kabulüyle kararın bu kısmının bozulmasına kararın bozulan kısmı hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 16.11.1999 tarahinde oybirliğiyle karar verildi.