Danıştay Kararı 10. Daire 1997/4225 E. 1997/3559 K. 09.10.1997 T.

10. Daire         1997/4225 E.  ,  1997/3559 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/4225
Karar No : 1997/3559

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : T.C Sanayi ve Ticaret Bakanlığı – ANKARA
Davanın Özeti : Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 29.1.1997 tarih ve 22892 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 26.6.1994 Tarihli 544 Sayılı Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 27.6.1995 Tarihli Resmi Gazete’de Yayınlanarak Yürürlüğe Giren 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 Sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması ve 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameler Gereği Türk Patent Enstitüsünce Uygulanacak Olan “Ücret Tarifesi”ne İlişkin BİK/TPE:97/1 No.lu Tebliğ’in iptali istenilmektedir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdarenin bütün eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açık olan hukuk devletinde, iptal davaları; idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasında en etkin araçlardan biridir. Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararıyla da belirlendiği üzere, iptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulu; doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorundur. Dolayısıyla sübjektif ehliyet koşulunun; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası formunda denetlenme alanını genişletecek yönde düzenlenmesi ve yorumlanması gerekmektedir.
Davacı şirketin faaliyet alanıyla ilgili dava konusu Tebliğ’le meşru ve aktüel menfaat ilgisi bulunduğundan devam esasının incelenmesi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Yasanın 14.maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, gereği düşünüldü:
Dava; 29.1.1997 tarih ve 22892 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Türk Patent Enstitüsünce Uygulanacak olan “Ücret Tarifesi”ne İlişkin BİK/TPE:97/1 No.lu Tebliğ’in iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesinde, iptal davasının subjektif ehliyet koşulu “menfaat ihlali” olarak yer almışken; bu koşul, 4001 sayılı Yasayla; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere “kişisel hak ihlali” olarak değiştirilmiş; ancak 2577 sayılı Yasanın 4001 sayılı Yasayla değişik 2/1-a maddesi 21.9.1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. Dolayısıyla, yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar, belirtilen konuda yasal boşluk bulunmaktadır.
İdari dava türlerinden iptal davalarının tanımı ve tanımı kapsamındaki subjektif ehliyet koşulu konusunda mevzuat boşluğu var olmakla birlikte; iptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Uyuşmazlıkta, iptali istenilen Tebliğde öngörülen ücretleri ödemekle muhatap olan kişi; Patent ve Faydalı Model Belgesi, Marka, Endüstriyel Tasarım, Coğrafi İşaret ile Enformasyon ve Dökümantasyon hizmetleriyle ilgili olarak başvuru sahibi olan kişidir. Dolayısıyla bu konularda aracılık faaliyetinde bulunan davacı şirketin dava konusu Tebliğ’in iptalini istemekte herhangi bir menfaatinin ihlal edildiğinden bahsetmek mümkün değildir. Davacı şirket, Tebliğde öngörülen ücretleri başvuru sahibi adına yapıp, onun nam ve hesabına ödediği için, dava konusu Tebliğ’in iptalini istemekte meşru, kişisel ve aktüel bir menfaati ihlal edilmiş bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın ehliyet yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, yürütmenin durdurulması istemi incelenmediğinden alınan … TL. harcın ve artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine 9.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.