Danıştay Kararı 10. Daire 1997/3242 E. 1999/4844 K. 14.10.1999 T.

10. Daire         1997/3242 E.  ,  1999/4844 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/3242
Karar No : 1999/4844

Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin gerçekleştirdiği ihracat nedeniyle ödenen navlun priminin ödendiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplanmamasından dolayı uğranıldığı ileri sürülen 1.968.651.300.-TL. zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacı şirketin gerçekleştirdiği ihracat nedeniyle ödenen navlun priminin ödeme tarihindeki T.C.Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplanmasından dolayı uğranıldığı ileri sürülen 1.968.651.300.-TL. zararın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının 1994 yılının değişik aylarında çeşitli ülkelere (serbest bölge olmayan) 93/20 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı kapsamında ihracat gerçekleştirdiği, davacı şirketin bu ihracat nedeniyle toplam 139.986.40 $ navlun primi ödemesine hak kazandığı,ekonomik kriz nedeniyle hak kazanılan ödemelerin 12.2.1996 ve 26.3.1996 tarihinde % 25 oranında yapıldığı, ancak A.B.D.Doları olarak hesaplanan ödeme tutarının Türk Lirası’na çevrilmesinde T.C.Merkez Bankası’nın ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alışkuru yerine 1.1.1995 tarihindeki döviz kurunun esas alındığının anlaşıldığı, uyuşmazlık konusu navlun primine 93/20 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu kararına göre hak kazanıldığı, 94/12 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararı da dikkate alındığında, müktesep hak oluşturmayacak ihracatın 1.1.1995 tarihinden sonra yapılan ihracat olduğu ve 95/2 sayılı Para Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararında da aynı durumun sözkonusu olduğu, 1996 yılı Bütçe Kanunu’nun 43/3-a maddesinde de yine 31.12.1994 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılan ihracat teşvik sistemi ile ilgili olarak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan ihracatçılara yapılan ve yapılacak ödemelerde 2.1.1996 tarihli döviz kurunun uygulanacağı belirlendiğinden bu hükmün de 1.1.1995 tarihinden itibaren gerçekleştirilen ihracat için uygulanacağı, dolayasıyla davacı şirketin 93/20 sayılı Karar kapsamında doğan navlun primi için ödeme tarihindeki T.C.Merkez Bankası döviz alış kurundan yararlanma hakkını ortadan kaldıran bir düzenleme bulunmadığı ve geçmişe yönelik uygulama getirir nitelikte yapılan bu düzenlemenin de hukuken kabul edilemeyeceği, bu itibarla davalı idarenin 1.1.1995 tarihindeki döviz kurunu esas almak suretiyle yapmış olduğu hatalı uygulama nedeniyle davacı, şirketin malvarlığında meydana gelen eksilmenin Anayasa’nın 125.maddesi son fıkrası uyarınca giderilmesi gerektiği, ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru üzerinden hesaplanan miktar ile ödenen miktar arasındaki farka isabet eden 1.968.651.300.-TL. davacı şirketin maddi zararının, davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare, hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürerek anılan idare mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 14.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.