Danıştay Kararı 10. Daire 1997/311 E. 1997/2541 K. 23.06.1997 T.

10. Daire         1997/311 E.  ,  1997/2541 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/311
Karar No : 1997/2541

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 24.9.1996 gün ve 2-1158 sayılı sosyal yardım zammının ödeneceği yolundaki başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işlemi ile bunun dayanağı olan davalı idarece 17.6.1994 gün ve 21963 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Seri No:1 Sıralı Tebliğin “Sosyal Yardım zammı Ödemeleri” başlıklı II.maddesinin 3.paragrafının ilk iki cümlesinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Süresinde açılmadığı ileri sürülen davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Düzenleyici işlemin Resmi Gazete’de yayımı tarihinde bundan haberdar olan davacının, 60 günlük dava açma süresini geçirdikten sonra, 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında olmayan yaptığı başvuru üzerine Tebliğ’in iptaline ilişkin açtığı dava süresi içinde açılmamış bulunmaktadır.
Uygulama işleme karşı açılan davanın görüm ve çözüm görevi 506 sayılı Yasanın 134.maddesi ile İş Mahkemelerine verildiğinden buna karşı açılan davanın ise görev yönünden reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14.maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin esasına geçildi.
Dava; Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 24.9.1996 gün ve 2-1158 sayılı sosyal yardım zammının ödeneceği yolundaki başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işlemi ile bunun dayanağı olan davalı idarece 17.6.1994 gün ve 21963 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Seri No:1 Sıralı Tebliğin “Sosyal Yardım zammı Ödemeleri” başlıklı II.maddesinin 3.paragrafının ilk iki cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı Yasanın 7.maddesinde; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin 4.bendinde; “İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz” hükmü yer almıştır.
Yasanın 11.maddesi üst makamlara başvuruyu düzenlemiştir. Bu madde ilgililere, idari dava açmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi, veya yeni bir işlem yapılması için üst makamlara üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamlara idari dava açma süresi içinde başvurma hakkı tanımaktadır. Maddede bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş olan sürenin de hesaba katılacağı, ayrıca hükme bağlanmıştır.
Davalı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, 17.6.1994 gün ve 21963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri No:1 sıralı Genel Tebliğinin “Sosyal Yardım Zammı Ödemeleri” başlıklı II.maddesinin 3.paragrafında; diğer kuruluşlar arasında, 2834 sayılı Yasaya dayanılarak kurulan Tarım ve Satış Kooperatifleri ve bu Kooperatiflerin biraraya gelerek kurdukları Birlikler sayılmıştır.
Davacı Birlik tarafından; bu düzenleyici işlem nedeniyle sosyal yardım zammı ödemelerinin düzenli olarak yapıldığı, davalı idarenin 647308 sayılı yazısı ile işyerinden emekli olanları gösterir listeyi istediği, davacı Birlik tarafından 24.9.1996 tarihinde, sosyal yardım zammı ödemelerinin yapılacağının davalı Kuruma bildirdiği; dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Davacı 24.9.1996 tarihinde davalı idareye yaptığı başvuruya cevap verilmemesine ilişkin zımni ret işlemini esas almak suretiyle bu davayı açmış bulunmaktadır. Ancak, yapmış olduğu bu başvurunun Tebliğ’le getirilen düzenlemeye uyacakları şeklinde bir başvuru olması nedeniyle 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında yapılan bir başvuru olarak kabulü mümkün değildir.
Düzenleyici işlemin Resmi Gazete’de yayımı tarihinde, işlemden haberdar olan davacının, 2577 sayılı Yasanın 11.maddesine göre en geç 17.8.1994 günü akşamına kadar davalı idareye başvurması gerekmektedir. Bu süre geçtikten sonra 24.9.1996 tarihinde davalı idareye 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında olmayan yapılan başvuraya cevap verilmemesi üzerine Tebliğ’e karşı açılan dava süresi içinde açılmamış bulunmaktadır.
Davacının 24.9.1996 tarihinde yaptığı başvuru üzerine ortaya çıkan zımni ret şeklindeki uygulama işlemine gelince;
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının ek 24.maddesinde sosyal yardım zammı ödemesi düzenlenmiş, aynı Yasanın 134.maddesinde ise, bu Yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceği kuralına yer verilmiştir. İlgili sosyal güvenlik kuruluşunun kamu birimi olması, kamusal nitelikte Yasanın uygulanması, kurumca bağlanan emekli aylığına ek bir ödemenin belirlenmesi ve yükümlüsünün saptanması şeklindeki uyuşmazlığı görecek olan Yasayla belirlenen yargı yerini değiştirmeyecektir. Zira, 506 sayılı Yasa idare hukuku veya özel hukukla ilgili olma koşulunu koymadan tüm anlaşmazlıkların görüleceği yargı yerini belirlediğinden, aksi bir kural olmadığı sürece Yasanın ilgili maddelerinden çıkacak her türlü anlaşmazlığın yetkili iş mahkemelerinin görevine girmektedir. Bu nedenle, uygulama işlemine karşı açılan davanın görüm ve çözüm görevi İş Mahkemelerine ait bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 24.9.1996 gün ve 2-1158 sayılı sosyal yardım zammının ödeneceği yolundaki başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın görev yönünden, davalı idarece 17.6.1994 gün ve 21963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri No:1 sıralı Genel Tebliğ’in “Sosyal Yardım Zammı demeleri” başlıklı II.maddesinin 3.paragrafının iptali istemiyle açılan davanın ise süre yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, redle sonuçlanan davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1995 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8.maddesine göre … lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmediğinden … lira harcın ve artan posta pulunun isteği halinde davacıya iadesine, 23.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.