Danıştay Kararı 10. Daire 1997/280 E. 2000/1490 K. 12.04.2000 T.

10. Daire         1997/280 E.  ,  2000/1490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/280
Karar No : 2000/1490

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Ulus/ANKARA
İstemin Özeti : …Spor Kulubü güreş antrenörü olan davacının, çalıştırdığı güreşçilerin başarılarından dolayı kendisine Cumhuriyet altını ödülü verilmesi istemiyle yaptığı başvuruyla ilgili olarak idarece, işlemlerin henüz tamamlanmadığı belirtilerek ödülün verilmemesi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin kesin işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen … tarih ve E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu yapılan işlemin 2577 sayılı Yasanın 4001 sayılı Yasayla değişik 5. maddesi kapsamında davaya konu edilip edilmeyeceği belirlenmesi gerekirken bu husus belirlenmeden işlemin kesin ve yürütülebilir bir nitelik taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … Spor Klubü güreş antrenörü olan davacının, çalıştırdığı güreşçileri başarılarından dolayı kendisine Cumhuriyet altını ödülü verilmesi istemiyle yaptığı başvuruyla ilgili olarak idarece ödülün verilmemesine yönelik tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda … İdare Mahkemesince; davacının ödül verilmesi istemiyle yaptığı başvuruya idarece verilen “Uluslararası Yarışmalar sonunda başarılı olup, ödüle hak kazanan sporcu, antrenör ve kulüplere hekettikleri ödüllerin verilmesi ile ilgili işlemler henüz tamamlanmamıştır. ” yolundaki cevabın kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı; başvurusunun 4001 sayılı Yasanın 5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla işlemin dava konusu yapılabileceği iddiasıyla kararın temyizen incelenip bozulmasını istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasanının 10/1 maddesinde; ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri öngörülmüştür.
Yine aynı Yasanın 10/2 maddesinde; 10.6.1994 tarihinde yürürlüğe giren 4001 sayılı Yasanın 5.maddesiyle yapılan değişiklikte “Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, İdare ve Vergi Mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu yapılan 6.4.1994 tarih ve 375 sayılı işlemin tesis edildiği tarih itibariyla 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinde değişiklik yapan 4001 sayılı Yasanın 5.maddesi yürürlükte değilse de davanın açıldığı 4.8.1994 tarihinde anılan Yasa maddesinin yürürlükte olması nedeniyle yargılamanın davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Yasa hükümlerine göre yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Dava ve temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinde; davacının 21.3.1994 tarihinde davalı idareye başvurarak hak hazandığı ödülün tarafına ödenmesini istediği, davalı idarenin 6.4.1994 tarihli yazısıyla işlemlerin henüz tamamlanmadığını bildirdiği, davacı iddiasına göre ise bu yazının 21.4.1994 tarihinde öğrenilmesi üzerine 4.8.1994 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 10/2 maddesinde, 10.6.1994 tarihinde 4001 sayılı Yasayla yapılan değişiklikle kesin olmayan cevaba karşı dava açılabileceği öngörülmüş olup yargılama usulünde davacı lehine yapılan değişikliğin davacı hakkında uygulanması hukukun genel ilkeleri gereği olduğundan davacının 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında yaptığı başvuruya verilen cevabın yine bu madde kapsamında değerlendirilerek dava konusu olup olmayacağının belirlenmesi gerekir.
Bu durumda idare mahkemesince davacının başvurusuna idarece verilen cevabın 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinde değişiklik yapan 4001 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince dava konusu yapılıp yapılmayacağı tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken bu husus tartışılmadan işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde
hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüyle, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine 12.4.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.