Danıştay Kararı 10. Daire 1997/2003 E. 1998/2445 K. 09.06.1998 T.

10. Daire         1997/2003 E.  ,  1998/2445 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/2003
Karar No : 1998/2445

Temyiz Eden (Davacı) : 1.) … , 2.) …
Vekilleri : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacılar; 20.1.1996 tarih ve 22529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, … Holding A.Ş. işletmelerinin özelleştirilmesi konusundaki 19.1.1996 tarih ve 96/1 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının, işçi olarak çalıştıkları … Pamuklu İşletmesine yönelik kısmının iptali istemiyle açtıkları davayı, ehliyet yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; temyizen incelenip bozulmasını istemektedirler.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdari faaliyetlerin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için açılmış davaları, idare açısından bir tehdit, idari işlemlerin önüne bağlayıcı engel ve idari istikrarı bozucu nitelikte görmek hukuken mümkün değildir.
Danıştayın yerleşik içtihatlarıyla; işçilerin istihdam koşulları, üretim biçimi ve hukuki statüsü ile işverenin hukuki niteliğine ilişkin idari işlemlerle menfaat ilgisi bulunduğu kabul edildiğinden, idari işlemlerin yargısal denetimini kısıtlayacak şekilde ve hukuka aykırı yaklaşımlarla verilen mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : … Holding … Pamuklu İşletmesinin özelleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali için anılan işletmede işçi olarak çalışan davacılar tarafından açılan davayı ehliyet yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
İptal davalarının görülebilmesinin ön koşulu olan menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve aktüel olması gerekmektedir. Menfaat ihlalinin kişisel olması ise kişiyi doğrudan ilgilendirmesi veyahut işlemin o kişi hakkında ittihaz edilmesi anlamına gelmemektedir. Bu anlamda yapılacak olan daraltıcı bir yorum, tüm eylem ve işlemlerinde hukuka bağlı olması gereken Hukuk Devletini gerçekleştirmenin en önemli unsurlarından biri olan idari yargıdaki iptal davalarının işlevi ile bağdaştırılamaz. İptal davalarında menfaat ihlali koşulu aranarak, dava açabilme konusunda ciddi ve makul bir bağlantının varlığı yeterli sayılmıştır.
Özelleştirme sonuç olarak kamu mülkiyetinin özel kesime devri sonucunu doğuran bir idari tasarruftur. Bu yoldaki bir uygulamanın da öncelikle özelleştirilen işletmede çalışan işçi ve kamu görevlilerinin hukuksal durumlarını etkiliyeceği kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; … Holding A.Ş. işletmelerinin özelleştirilmesi konusundaki 19.1.1996 tarih ve 96/1 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararının, … Pamuklu Sanayi İşletmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle ve bu işletmede işçi olarak çalışan davacılar tarafından açılmıştır.
… İdare Mahkemesi; 2577 sayılı Yasanın 4001 sayılı Yasayla değişik ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 2.maddesi 1/a fıkrası uyarınca iptal davalarının “kişisel hakları ihlal edilenler” tarafından açılması gerektiği, iptal davasının ön kabul koşullarından olan bu sınırlamanın, herkes tarafından açılabilecek davalar nedeniyle idarenin devamlı dava tehdidi altında kalmasını önlemek ve böylece idari işlemlerde istikrar sağlamayı amaçladığı, özelleştirilen işletmeyle bağları işçi-işveren şeklinde kurulan davacıların, özelleştirme nedeniyle dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabul edilebilmesi için işletmenin satış ihalesine katılmaları, işletmeyi satın almak için girişimde bulunmaları ya da özelleştirme nedeniyle işten çıkarılması, bir hakkını alması gerektiği halde alamaması gibi ilişkilerin kurulmasının zorunlu olduğu; sadece işçi olmalarının ehliyet bağı için yeterli görülmesi halinde, işletmelerin değişen şartlara uydurulması ve gerekiyorsa satılmasının önüne bağlayıcı bir engel konulması ve idarenin devamlı dava tehdidi altında kalması sonucunu doğuracağı, bu durumda davacıların iptalini istedikleri işlemle herhangi bir menfaatlerinin ihlal edilmediği gerekçeleriyle; davayı ehliyet yönünden reddetmiştir.
Davacılar; iptalini istedikleri işlemin bir kamu hizmeti ve kamu malları topluluğunun kamusal alandan özel alana aktarılmasına ilişkin olduğu ve her vatandaş gibi kendilerinin de menfaatlerinin ihlal edildiği savlarıyla; anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesinde, iptal davasının subjektif ehliyet koşulu “menfaat ihlali” olarak yer almışken; bu koşul, 4001 sayılı Yasayla; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere “kişisel hak ihlali” olarak değiştirilmiş; ancak 2577 sayılı Yasanın 4001 sayılı Yasayla değişik 2/1-a maddesi 21.9.1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiştir. Dolayısıyla, yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar, belirtilen konuda yasal boşluk bulunmaktadır.
İdari dava türlerinden iptal davalarının tanımı ve tanımı kapsamındaki subjektif ehliyet koşulu konusunda mevzuat boşluğu var olmakla birlikte; iptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur.
Davada iptali istenilen, … Holding A.Ş. … Pamuklu Sanayi İşletmesinin özelleştirilmesi yolundaki Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı; çalışma hayatı, istihdam koşulları ve işverenin hukuki niteliğine ilişkin unsurlar içerdiğinden, … Pamuklu Sanayi İşletmesinde çalışan davacılarla bu işlem arasında meşru, güncel ve kişisel menfaat ilgisi bulunduğu açıktır.
Bu durumda, işçilerin çalıştığı kurumun özelleştirilmesine yönelik idari tasarruflarla menfaat ilgisi kurulabilmesi için ancak o işletmeye talip olmaları gerektiği, aksi yaklaşımın idari dava tehdidi nedeniyle idari istikrarı engelleyecek sonuçlar doğuracağı gerekçeleriyle davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 9.6.1998 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : İşçinin çalıştığı işyerinin özelleştirilmesine yönelik idari tasarruflarla menfaat ilgisinin kurulabilmesi için salt işçi statüsünde çalışıyor olması yeterli değildir. Davacıların iş aktinin feshedilmesi, çalışma koşullarının değiştirilmesi gibi subjektif hukuki durumlarını etkileyen bir unsur taşımayan dava konusu işlemle, iptal davası açılabilmesi için zorunlu bulunan menfaat ilgileri bulunmadığından; temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun mahkeme kararının onanması gerekmektedir.