Danıştay Kararı 10. Daire 1997/1790 E. 1998/1796 K. 29.04.1998 T.

10. Daire         1997/1790 E.  ,  1998/1796 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/1790
Karar No : 1998/1796

Temyiz Eden ve Karşı Taraf(Davacı) : …
Temyiz Eden ve Karşı Taraf(Davalı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, davalı idare sözleşmeli personel yönetmeliğinin 116.maddesi uyarınca iş sonu tazminatı ödenmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile hesapladığı 210.694.900.-lira tutarındaki iş sonu tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı dava sonucunda; … İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali ile davacının istemi olan 210.694.900.-lirayı geçmemek üzere iş sonu tazminatının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Karşılıklı temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : … Ofisi A.Ş. Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116. maddesinde, emekli ikramiyesinin ödenmesine esas aylık ile en son sözleşme ücreti arasındaki farkın sözleşmeli statüde geçen her tam yıl için hesaplanacak miktarın iş sonu tazminatı olarak ödeneceği öngörülmektedir.
Davacıya ödenmesi gereken iş sonu tazminatının belirtilen esasa göre hesaplanması sonucunda, vergiden arındırılmış tutarın 201.810.650.-lira olduğu tesbit edilmektedir.
Temyize konu mahkeme kararında hükmolunan tazminat miktarı net olarak belirtilmemekle ve hesaplama esasına yer verilmemekle birlikte, bu durum kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, kararın, hesaplama şekline ve hesaplanan iş sonu tazminatı tutarına yer verilmek suretiyle gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, karşılıklı temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, sözleşmeli personel olarak davalı idarede görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının davalı kurum Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116.maddesi uyarınca iş sonu tazminatı ödenmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile anılan madde uyarınca hesapladığını belirttiği 210.694.900.-lira tutarındaki iş sonu tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davalı idarenin, sözleşmeli personel yönetmeliğinin ilgili maddesinin yönetim kurulu kararı ile yürürlükten kaldırıldığını ileri sürdüğü, ancak usulde paralellik ilkesi uyarınca, idari işlemlerin mevzuatta aksine bir hüküm bulunmadığı sürece tesis edildikleri usul uygulanarak geri alınabileceği, yönetmelik hükmünün davalı idare yönetim kurulu kararı üzerine Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu durumda Resmi Gazete’de yayımlanmadan yürürlükten kaldırıldığının kabul edilemeyeceği, dolayısıyla halen yürürlükte olduğu kabul edilen yönetmelik hükmü uyarınca davacıya iş sonu tazminatı ödenmesi gerekirken aksi yolda tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının istemi olan 210.694.900.-lirayı geçmemek üzere hesaplanacak iş sonu tazminatının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, sözleşmeli personel yönetmeliğinin 116. maddesinin sosyal güvenlik sistemleri dışında yeni ve ayrıcalıklı bir durum yarattığı, kuruluşlar arasında dengeyi bozduğu, tutarın fazla olduğu iddialarıyla; davacı ise, kararda hesaplama biçimine yer verilmediğinden konunun açıklığa kavuşturulmadığı, tazminatın sınırlandırılmasının istemine uygun olmadığı iddialarıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu’nun 24.maddesinin “e” bendinde, tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarının mahkeme kararında belirtileceği kuralına yer verilmiştir.
… Ofisi A.Ş. Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116.maddesinin 2.fıkrasında, 5434 sayılı Kanuna göre sosyal güvenlik açısından T.C.Emekli Sandığı iştirakçiliğini sürdürmesi nedeniyle Sandıkça emekli aylığı bağlanan personele veya kanuni mirasçılarına emekli ikramiyesi ödenmesine esas aylığı ile en son sözleşme ücreti arasındaki farkın, sözleşmeli statüde geçen her tam yıl için hesaplanmak suretiyle ayrıca iş sonu tazminatı olarak ödeneceği öngörülmektedir.
Anılan kurallar uyarınca, davacının istediği tazminat miktarının Sözleşmeli Personel Yönetmeliğinin 116.maddesinin 2. fıkrasına göre hesaplanarak belirlenen miktarın hüküm altına alınması gerekirken, davacının istemi olan 210.694.900.-TL.’yi geçmemek üzere iş sonu tazminatının ödenmesi şeklinde hüküm kurulması, tazminat miktarının kesin olarak belirlenip hüküm altına alınması kuralına uygun bulunmamaktadır. Öte yandan, hükmolunan tazminatın vergilendirilmesi, tazminatın davacı tarafından tahsili aşamasıyla bağlantılıdır.
Bu durumda, yukarıda esasları belirtilen yönteme göre iş sonu tazminatının hesaplanması ve hükmedilen tazminat miktarının kesin olarak belirlenmesi mümkün olup; eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29.4.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.