Danıştay Kararı 10. Daire 1997/1269 E. 1998/1004 K. 04.03.1998 T.

10. Daire         1997/1269 E.  ,  1998/1004 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1997/1269
Karar No : 1998/1004

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : … İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında sayman olarak görev yapan davacının 25.7.1995 tarihli istifa dilekçesi dikkate alınarak istifasının kabulüne daha sonra bu istifadan vazgeçtiğine ilişkin dilekçesinin kabul edilmemesine ilişkin vakıf mütevelli heyetinin 27.9.1995 tarih ve 1995/18 sayılı kararının iptali istemiyle açılan dava sonunda … İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davayı reddetmiştir.
Davacı anılan mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı yerine ait olduğundan temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, … ilçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında sayman olarak görev yapan davacının 25.7.1995 tarihli istifa dilekçesi dikkate alınarak istifasının kabulüne daha sonra bu istifadan vazgeçtiğine ilişkin dilekçesinin kabul edilmemesine ilişkin vakıf mütevelli heyetinin 27.9.1995 tarih ve 1995/l8 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi; 17.7.1995 tarihinde öğleden sonra işinden ayrılan davacının görevine dönmeyerek posta ile 25.7.1995 tarihli istifa dilekçesini gönderdiği, görevine gelmemeyi sürdürerek bilahare istifa etmekten vazgeçtiği yolundaki dilekçesini de posta ile gönderdiği, bu durumda görevini terk ederek bilahare bu görevinden istifa ettiğini bildiren davacının bu talebi dikkate alınarak istifasının kabulü yönünde dava konusu kararın alınmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, anılan mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava ve temyiz dosyalarının incelenmesinden; davacının 5.1.1995 tarihinde imzaladığı Hizmet Sözleşmesiyle … Sosyal Yardımlışma ve Dayanışma Vakfında Vakıf Saymanı olarak görev yaptığı, Hizmet Sözleşmesinin 8.maddesinde vakıf saymanının 1475 sayılı İş Kanunu’na bağlı kalarak çalışacağının belirtildiği, yine sözleşmenin 13.maddesinde personelin işten çıkartılması halinde İş Kanununda belirtilen ücret tutarına göre tazminat ödeneceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın esasını, 1475 sayılı İş Kanununa bağlı kalarak çalışan davacının, imzalamış olduğu hizmet sözleşmesi kapsamında görevine tekrar dönüp dönemeyeceği oluşturmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı yerine ait bulunmaktadır.
Bu itibarla açılan davayı görev yönünden reddetmesi gerekirken işin esasına geçerek karar veren idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesi uyarınca … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine 4.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.