Danıştay Kararı 10. Daire 1996/993 E. 1999/3627 K. 23.06.1999 T.

10. Daire         1996/993 E.  ,  1999/3627 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/993
Karar No : 1999/3627

Davacı : …
Davalı : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : … A.Ş. Yönetim Kurulu Kararı’na dayanılarak düzenlenen 29.12.1995 tarih ve 9172 sayılı kontörlü gişe telefonlarına ilişkin Genelgeyle bu genelgeye dayanılarak farklı ücret alınmasına ilişkin işlemin iptali, fazla alınan ücretin yasal faiziyle birlikte geri ödetilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 406 sayılı Yasaya 4000 sayılı Yasa ile eklenen Ek 18 maddeye dayanılarak kontörlü gişe telefonları önünde oluşan izdihamın önlenmesi, kullanıcıların kartlı ve jetonlu telefonlara yönlendirilmesi amacıyla, kontörlü gişe telefonlarına farklı ücret uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Karlılık ve verimlilik esaslarına göre faaliyet gösteren ve hizmet ücretlerini serbetçe belirlemeye yetkili bulunan davalı idarenin hizmet gereklerini dikkate alarak yaptığı düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 406 sayılı “Telgraf ve Telefon Kanunu”nun 4000 sayılı kanunla değişik 1 nci maddesinde “… telekominikasyon hizmetleri ise … Anonim Şirketi (şirket) tarafından yürütülür”
“Şirket ana sözleşmesi Ulaştırma Bakanı tarafından onaylandıktan sonra faaliyete geçer” hükmü getirilmiştir.
Maddede sözü edilen “Şirket” ana sözleşmesi 1.7.1994 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmakla özel hukuk hükmi şahsı olarak kurulmuştur.
Bu durumda anılan şirket yönetim kurulu tarafından tespit edilen hizmet ücretlerine dair anlaşmazlıkların görüm ve çözümü adli yargıya ait bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiği düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
… A.Ş. Yönetim Kurulu’nun 29.12.1995 tarih ve 319 sayılı kararı ile, kontörlü gişe telefonlarından alınan kullanım ücretinin kaldırılması ve kontör ücretinin yeniden belirlenmesi hakkında Telekomünikasyon Dairesi Başkanlığının 29.12.1995 tarih ve 2955 sayılı teklifi incelenerek, kontörlü gişe telefonlarından yapılan görüşmelerden, konuşma ücretine ek olarak alınan 40.000.- lira ücretin tarifeden çıkartılmasına, kontörlü gişe telefonlarından yapılan görüşmelerde, kontör ücertinin 2.500.- liradan 4.000 liraya yükseltilmesine karar verilmiş, karar Ulaştırma Bakanı tarafından onaylanmıştır.
… A.Ş. Telekomünikasyon Dairesi Başkanlığı’nın 29.12.1995 tarih ve 9172 sayılı “Kontörlü Gişe Telefonları” konulu Genelgesiyle de kontörlü gişe telefonlarının kontör ücretinin 4.000.- liradan, acente telefonları ile askeri birliklerdeki kontörlü telefonların kontör ücretinin 28.12.1995 tarih ve 9085 sayılı Tebliğdeki gibi 2.500.- liradan hesaplanarak tahakkuk ve tahsil edilmesi gerektiği ilgili birimlere bildirilmiştir.
Davacı, kontörlü gişe telefonundan yaptığı görüşme sırasında kendisinden ankesörlü telefonlara uygulanan ücretten daha fazla ücret alındığı, bunun yasal dayanağının bulunmadığı, askeri birliklerdeki kontörlü gişe telefonlarına farklı ücret uygulanmasının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla farklı ücret alınmasına ilişkin işlem ile dayanağı 29.12.1995 tarih ve 9172 sayılı Genelgenin iptaline, farklı alınan ücretin yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı idarenin tabi olduğu 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1/c maddesinde, Kamu İktisadi Kuruluşlarının kendilerine verilen görev ve kamu hizmetlerini ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak verimlilik ilkesi doğrultusunda yürütecekleri öngörülürken; 35. maddesinde, teşebbüslerin üretilen mal ve hizmet fiyatlarını belirlemede serbest oldukları; 37/3 maddesinde de Devlet tekelinde olan malların fiyatlarının tesbitinin kendi kanunlarındaki hükümlere tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
4000 sayılı Yasanın 1.maddesinde telekomünikasyon hizmetlerinin Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi tarafından yürütüleceği; Şirketin bu Yasa ile 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Türk Ticaret Kanunu (kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç) ve özel hukuk hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Yasanın 2.maddesinde yapılacak iş ve hizmetlerin karşılığı olarak alınacak ücretlere ve uygulamaya ilişkin usul ve esasların Ulaştırma Bakanının onayı ile yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Öte yandan 4000 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hazırlanan Şirketin Ana Sözleşmesinin, şirketin amaç ve faaliyet konuları hakkındaki 3.maddesinde de şirketin ulusal ekonominin hedeflerine uygun olarak karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda çalışacağı belirtilmiştir.
Aktarılan düzenlemelere göre, davalı idare yaptığı iş ve yürüttüğü hizmetlerin karşılığı olarak alınacak ücretleri karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda belirlemekte serbesttir. Ancak idarenin konuya ilişkin her türlü işleminin kamu yararı ve hizmet gerekleri de dikkate alınarak hukuka
uygunluğunun denetleneceği açıktır.
Davalı idare’nin hukuki statüsüne ve aktarılan düzenlemelere göre, kontörlü gişe telefonları önünde oluşan izdihamın önlenmesi, kullanıcıların kartlı ve jetonlu telefonlara yönlendirilmesi amacıyla kontörlü gişe telefonlarından farklı ücret alınmasına ilişkin düzenleme yapmasında kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davacı askeri birliklerdeki kontörlü telefonların kontör ücretinin 2.500.- lira olarak belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etmişse de; Anayasa Mahkemesi’nin çok sayıdaki kararında da yorumlandığı üzere, yasa önünde eşitlik, ancak niteliklerde benzerlik ve yasaların getirdiği kurallara uyarlık oranında söz konusu olabilir. Kimi vatandaşların başka bir kurala bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise, böyle bir durumda yasa önünde eşitlik ilkesine ters düşüldüğünden sözedilemez. Başka bir deyişle eşitlik, her yönüyle aynı hukuki durumda bulunanlar arasında söz konusu olabilir.
Bu nedenle, Anayasa’da her Türkün hakkı ve ödevi olduğu belirtilen askerlik hizmetini ifa edenlerin yararlandığı askeri birliklerdeki kontör ücretlerinin farklı belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırılığından da sözedilemez.
Davacının, yönetim kurulu üyelerinin 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen koşulları taşıyıp taşımadığının incelenmesi gerektiği yolundaki iddiaları da işlemi sakatlayacak nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre belirlenen …- lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine 23.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.