Danıştay Kararı 10. Daire 1996/9887 E. 1998/6105 K. 25.11.1998 T.

10. Daire         1996/9887 E.  ,  1998/6105 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/9887
Karar No : 1998/6105

Temyiz Eden (Davalı) : Sermaye Piyasası Kurulu
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : Davalı idare, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Sermaye Piyasası Kurulunun 1.3.1997 tarih ve 22217 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19 nolu Tebliğinin 26. maddesinde aracı kurumların hesap ilişkisi içine girdikleri kişi ve kurumlar hakkında gerekli araştırmaları yapmak zorunda oldukları bu kişi ve kurumların birden fazla kişi adına veya temsilci sıfatıyla işlemde bulunduklarını öğrenmeleri halinde ise aracı kurumun bu kişi veya kurumla hesap ilişkisini sona erdirecek durumu kurala bildirmesi ya da bu kişi veya kurumla acentalık sözleşmesi düzenlemesi gerektiği öngörülmüştür. Aynı Tebliğin 19. maddesinde de mevzuata aykırı iş ve işlemleri saptanan şubenin faaliyetinin durdurulacağı hükmü yer almıştır.
Dosyadaki belgelerden davacı aracı kurum şubesinin SPK’dan izin almadan aracılık faaliyeti yürüten bir firmayla sermaye piyasası faaliyeti ile ilgili olarak iş ilişkisi içine girdiği ve bu durumu SPK’na bildirmediği anlaşıldığından aksi gerekçeyle işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
17.6.1998 tarih ve E:1996/9887 sayılı ara kararı cevabının geldiği görülerek esasa geçildi;
Dava, davacı aracı kurumun … Şubesinin faaliyetinin süresiz durdurulmasına ilişkin 9.11.1995 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda, … İdare Mahkemesince; 2499 sayılı Yasa uyarınca davalı idarece çıkartılan “Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esasların Tesbitine Dair Seri V 19 Numaralı Tebliğ”in 19. maddesinde; aracı kurumun şubesinin faaliyete geçmesinden sonra, yapılacak incelemeler sonucunda şubenin mevzuata aykırı iş ve işlemlerinin tesbiti halinde şubeninin faaliyetlerinin durdurulacağının ve yeni şube açmalarına kısıtlama getirilebileceğinin açıklandığı, dava ve işlem dosyasının incelenmesinden; İskenderun’da faaliyet gösteren …(…) Danışmanlık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Limited Şirketinin davalı idarece denetlenmesi sonucunda, davacı aracı kurum ile adı geçen şirketin ortağı … arasında müşteri sözleşmesi imzalandığının, … Şubesinde … ve … adına hesaplar açıldığının, adı geçenlerin adreslerinin ve faks numaralarının Limited Şirketin adres ve faks numaraları olduğunun, bu şirketin Adana İlinde izinsiz aracılık faaliyetinde bulunduğunun, işyerinde, davacı aracı kurum için düzenlenmiş yetki belgelerinin fotokopilerinin asıldığının, davacı aracı kurumun şubesinin adı geçen kişilerle olan işlem hacminin yüksek olduğunun, bu kişilerin yaptığı işlemlerin kendi adlarına gösterilmesine karşın aslında aracı kurumun ismini ve yetki belgelerini kullanarak izinsiz aracılık faaliyetlerinde bulunduklarının belirlendiğinden bahisle davacı aracı kurumunda izinsiz yürütülen sermaye piyasası faaliyetlerinden haberdar olduğu, bu konuda Sermaye Piyasası Kuruluna bildirimde bulunmadığı ileri sürülerek … Şubesinin faaliyetinin durdurulduğunun anlaşıldığı, oysa, davacı aracı kurumun … ve …’la imzaladığı müşteri sözleşmesi çerçevesinde ilişkisini sürdürdüğünün açık olduğu, bu kişilerin izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde bulunduğunun; bu faaliyeti yürüten limited şirketin ortakları olduğunun herhangi bir ihbar olmadan günümüz koşullarında öğrenilmesinin olanaklı görülmediği, davacı aracı kurumun yetki belgelerinin fotokopilerinin üçüncü kişiler tarafından elde edilmesinin mümkün olduğu, bu belgelerin örneklerinin davacı aracı kurumun yetkililerince izinsiz aracılık faaliyetinde kullanılmak üzere verildiğini varsaymanında olanaklı olmadığı, bu haliyle, davacı şirketin ve şubesinin sermaye piyasası mevzuatına aykırı faaliyette bulunduğunu kanıtlayacak, hukuken geçerli bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, hukuka aykırı olduğu iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 25.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.