Danıştay Kararı 10. Daire 1996/9520 E. 1999/869 K. 16.03.1999 T.

10. Daire         1996/9520 E.  ,  1999/869 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/9520
Karar No : 1999/869

Temyiz Eden (Davalı) : Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının pamuk ve çeltik tarlasını davalı idareye ait sulama kanalından suladığının tesbit edildiğinin öne sürülerek, sulama ücreti tahakkuk edilmek üzere taşınmazların mesaha cetveline alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının …-…’de tapunun … ada, … sayılı ve … ada …-… parsellerde kayıtlı pamuk ve çeltik ekili tarlasını davalı idareye ait sulama kanalından suladığının tesbit edildiğinin öne sürülerek, sulama ücreti tahakkuk ettirilmek üzere taşınmazların mesaha cetveline alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…idare Mahkemesince; 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun’un 31.maddesinde sulanan sahanın tesbitinin arazi sahipleri ve ihtiyar heyeti huzuruyla yapılacağının, arazi sahiplerinin arazi başında bulunmaması halinde ihtiyar heyetiyle birlikte tesbit yapılacağının, tesbit işi bittiğinde de mesaha cetveli düzenleneceğinin, cetvellerin alt tarafının tesbit memurları ve ihtiyar heyeti tarafından imza edilerek mühürleneceğinin, ihtiyar heyetinin mesaha cetvellerini imzalamaktan çekinmeleri halinde mesaha memurlarının cetvele meşruhat vererek bir örneğini yazı ile ihtiyar heyetine tebliğ edeceklerinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, davacının … ada … parsele kayıtlı taşınmaza pamuk, … ada …-… parsellere kayıtlı taşınmazlara ise çeltik ektiğinin, Çeltik Komisyonu’nun 13.6.1991 tarih ve 150 sayılı kararı ile yeterli su bulunmadığından çeltik ekimi yasaklanırken, davacıya kendi taşınmazı içinde bulunan artezyen kuyusundan sulamak koşuluyla çeltik ekim izni verildiğinin, ancak davalı idare elemanlarınca düzenlenen 2.8.1991 tarihli tutanakla davacının çeltik ekili tarlasını idareye ait sulama kanalından suladığının belirtilmesi üzerine, bu tutanağa dayanılarak mesaha cetvelinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, buna karşın tutanakta davacının ya da ihtiyar heyetinin imzası bulunmadığı gibi, ihtiyar heyeti tarafından imzadan çekinildiğine ilişkin bir kayıt da bulunmadığı, bu durumda Çeltik Komisyonu tarafından kendi artezyen kuyusundan sulamak üzere çeltik ekim izni verilen davacının davalı idareye ait sulama kanalından yararlandığı sonucuna ulaşılamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare savunmaları ve verdikleri bilgi ve belgelerle iddialarını kanıtladıklarını ve işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürerek anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 16.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.