Danıştay Kararı 10. Daire 1996/9399 E. 1999/2124 K. 29.04.1999 T.

10. Daire         1996/9399 E.  ,  1999/2124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/9399
Karar No : 1999/2124

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : Davacının silah taşıma ruhsatı verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; davanın reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacıya silah taşıma ruhsatı verilmemesinin sebebi aynı olay nedeniyle aynı zamanda işlediği tehdit ve hakaret suçlarından dolayı aldığı cezalardır. Ancak dava konusu olay tarihinde yürürlükte olan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/b maddesinde, muhtelif zamanlarda işlenen aynı veya farklı türden iki veya daha fazla suçtan dolayı ceza alanlara silah taşıma ruhsatı verilmeyeceği kurala bağlanmıştır. Davacının ceza almasına neden suçlar ise muhtelif zamanlarda işlenen suç niteliğinde olmadığından davacının durumunun Yönetmeliğin 16/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi olanaklı değildir. Buna göre Yönetmeliğin 16/b maddesine esas alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, akaryakıt istasyonu işleten davacının silah taşıma ruhsatı verilmesi istemine yönelik başvurusunun idarece; durumunun ilgili yönetmeliğin 16/b maddesi kapsamına girdiğinden bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16.maddesinde, hiçbir şekilde ateşli silahlarla mermilerini taşıma yada bulundurma ruhsatı verilmeyeceklerin sayıldığı, bu maddenin (b) fıkrasında, muhtelif zamanlarda aynı veya farklı türden işledikleri iki veya daha fazla suçtan dolayı mahkemelerce cezalandırılan ve bu cezaları kesinleşip adli sicile işlenmiş olanlara hiçbir suretle ateşli silahlarla mermilerini taşıma yada bulundurma ruhsatı verilmeyeceğinin belirtildiği, davacının tehdit ve hakaret suçları nedeniyle hakkında açılan kamu davası sonucunda … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla hakaret suçundan eylemine uyan ceza ile cezalandırıldığı, tehdit suçundan beraatine karar verildiği, kararın beraate ilişkin kısmının Yargıtay kararı ile bozulduğu ve tekrar … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile tehdit suçundan dolayı da davacıya ceza verildiği, ayrıca resmi görevli memurlara karşı şiddet veya mukavemet etmek suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan davacının iki ayrı ceza ile cezalandırıldığı, ancak bu cezaların Türk Ceza Kanununun 258.maddesi uyarınca mahkemece takdiren büsbütün ortadan kaldırılmasına karar verildiği, tehdit ve hakaret nedeniyle verilen cezaların adli sicile işlendiği, buna göre olayda, tehdit ve hakaret olmak üzere farklı türden işlenen iki ayrı suçtan dolayı mahkemece cezalandırılan ve bu cezası kesinleşerek adli sicile işlenen davacıya silah taşıma ruhsatı verilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının, tehdit ve hakaret suçunun yönetmelikte öngörülen muhtelif zamanlarda işlenen suç niteliğini taşımadığı iddiasının her iki suçun nitelikleri itibarıyla aynı günün değişik zamanlarında işlenmesi sebebiyle yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, cezalandırıldığı suçların muhtelif zamanlarda işlenen suç niteliğinde bulunmadığı, bu suçların sonuç itibarıyla tek olaya dayandığı iddiasıyla kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Dava konusu olay tarihinde yürürlükte olan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/b maddesinde, muhtelif zamanlarda aynı veya farklı türden işledikleri iki veya daha fazla suçtan dolayı mahkemelerce cezalandırılan ve bu cezaları kesinleşip adli sicillerine işlenmiş olanlara hiçbir şekilde ateşli silahlarla mermilerini taşıma yada bulundurma ruhsatı verilmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Kaymakamlığınca verilmiş olan men’i müdahale kararının 18.3.1992 tarihinde infazı sırasında anlaşmazlık halinde olduğu kişiyle aralarında çıkan tartışmada bu kişiye tehdit ve hakaret ettiğinden bahisle davacı hakkında dava açıldığı, aynı olay esnasında olay yerinde bulunan görevli memura karşı şiddet ve mukavemet etmek suçundan dolayı da hakkında dava açıldığı, tehdit ve hakaret suçundan dolayı açılan davada yapılan yargılama sonucu … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile tehdit suçundan beraatine, hakaret suçundan ise cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın beraate ilişkin kısmının temyizi sonucu Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozulduğu ve bozma kararına uyan … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı
kararı ile davacının tehdit suçundan da cezalandırıldığı, diğer yandan aynı olay nedeniyle davacı hakkında görevli memura karşı şiddet veya mukavemet etmek suçundan dolayı açılan davada yapılan yargılama sonucu … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının altı ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak davacının mukavemet ettiği görevli memurun da memuriyet hududunu aşar nitelikte davranış içerisinde bulunması sebebiyle verilen 6 ay hapis cezasının Türk Ceza Kanununun 258.maddesi uyarınca takdiren büsbütün ortadan kaldırılmasına hükmedildiği, davacının bulundurma ruhsatlı silahına taşıma ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun ise davalı idarece, almış olduğu bu cezalar sebep gösterilerek durumunun ilgili Yönetmeliğin 16/b maddesi kapsamına girdiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen idare mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, davacının görevli memurlara karşı şiddet veya mukavemet etmek suçundan aldığı ceza mahkeme kararıyla büsbütün ortadan kaldırıldığından, dava konusu olayda uyuşmazlığın, tehdit ve hakaret suçları yönünden incelenerek çözümlenmesi gerekmektedir.
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin yukarıda belirtilen 16/b maddesine göre muhtelif zamanlarda aynı veya farklı türden işlenen iki veya daha fazla suçtan dolayı mahkemelerce cezalandırılanlara ateşli silahlarla mermileri taşıma ruhsatı verilmeyeceği öngörülmüş olup; dava konusu olayda, davacının aynı olay nedeniyle aynı zamanda işlediği tehdit ve hakaret suçlarından dolayı cezalandırılması sözkonusudur. Dolayısıyla işlenen suçlar Yönetmeliğin 16/b maddesinde belirtildiği şekilde “muhtelif zamanlarda” işlenen suç niteliğinde bulunmamaktadır. Bu durumda ruhsat talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemektedir.
Bu itibarla idare mahkemesince, davacının işlediği suçların muhtelif zamanlarda işlenen suç olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinde uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine 29.4.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.