Danıştay Kararı 10. Daire 1996/9089 E. 1999/2126 K. 29.04.1999 T.

10. Daire         1996/9089 E.  ,  1999/2126 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/9089
Karar No : 1999/2126

Temyiz Eden (Davacı) : T.C.Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Davacının inşa etmiş olduğu sundurmanın işletilebilmesi için yapılan başvurunun “Fiktif Antrepo” işletmeciliği işlemlerine tabi tutulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; davanın reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı kurumun inşa ettiği ve gümrük denetiminde sundurma olarak işletmek istediği yer için, Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinde yalnızca fiktif antrepo açacaklardan talep edilen 608/29 örneğine uygun taahhütname istenilemeyeceğinden, bu yönde tesis edilen işlem hukuka uygun değildir. Buna göre İdare mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiğinden davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 28 Ekim 1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü (T.C.D.D.) Ana Statüsünün “Kuruluşun Amaç ve Faaliyet Konuları” başlıklı 4 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasının (c) bendinde “Görevlerinin gerektirdiği ambar,antrepo, depo,sundurma……kurup işletmek….” hükmü getirilmiştir.
Diğer taraftan 1615 sayılı “Gümrük Kanunu’nun 51 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında “Özel Kurumlarında sundurma açıp işletme yetkisi verilen kuruluşların sundurmalarının bulunmadığı mahallerde… Bakanlıkça gümrük sundurmaları açılıpişletilebilir,diğer kamu kuruluşlarına veya belediyelere ve bunların yapmaması halinde de özel kuruluşların sundurma açma ve işletme izni verilebilir” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda metinleri açıklanan madde hükümlerinin beraberce incelenmesinden anlaşılacağı üzere, T.C.D.D. işletmesi Gn.Müdürlüğüne “Sundurma” tesis etme yetkisi özel kanunu ile verilmiş olup bu yasal görevin yerine getirilmesi için T.C.D.D. Gn.Md.1615 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan koşullara tabi değildir.Zira anılan maddeki koşullar sundurma açma isteyen “özel kuruluşlar” ile ilgilidir.
Bu durumda yasal görevi gereği “Sundurma” tesis etmek zorunda olan T.C.D.D. Gn.Md.lüğünden ancak sundurma kurmak isteyen özel kuruluşlardan istenecek koşulların talep edilmesinde konuyu düzenleyen hükümlere uygunluk bulunmadığından bu işlem aleyhine açılan davayı reddeden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davacının duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 17.maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek temyiz istemi incelendi.
Dava, davacı kurumun inşa etmiş olduğu sundurmanın işletilebilmesi için yapılan başvurunun “Fiktif Antrepo” işletmeciliği işlemlerine tabi tutulmasına ve özellikle 608/29 örneğine uyarlanarak düzenlenecek noter tastikli taahhütname istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda … İdare Mahkemesince; dava dosyasının incelenmesinden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Haydarpaşa I.Bölge Müdürlüğünce, Adapazarı ambarının ithalat eşyası konulmak üzere … Gümrük Müdürlüğü denetiminde ambar ve sundurma işletmeciliğine açılması izni için davalı idare başvuruda bulunulduğunun, sözkonusu talebin değerlendirmeye alınabilmesi için (608/29) örneğine uyarlanarak düzenlenecek taahhütnamenin, tapu senedi ve imza sirkülerinin noter tastikli birer örneklerinin davacıdan istenildiğinin anlaşıldığı, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 109. ve Gümrük Yönetmeliğinin 191.maddeleri uyarınca sundurmalara konulan eşyanın, kaybolma, değiştirilme, telef veya çalınma sebebiyle bu eşyaya terettüp eden Gümürk Vergileri ile eşya bedelinin sundurma işletmecilerinden alınması gerektiği, sundurmaya konulan eşyaya ilişkin sorumluluğun sundurma işletmecisine, denetim ve gözetim görevinin ise ilgili gümrük idaresine ait olduğu, buna göre anılan mevzuat gereğince davalı idarece davacı kurumdan (608/29) örneğine uygun taahhütname istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı kurum, sundurma kurma yetkisinin kendilerine ana statüyle verildiğini, taahhütnamenin mevzuata göre yalnızca fiktif antrepo için istenebileceğini öne sürerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
28.10.1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsünün 4/4-c maddesinde; sundurma kurup işletmek bu kurumun görevleri arasında sayılmış olup; Gümrük Yönetmeliğinin 181.maddesinde de aynı kurumun Sundurma ve Antrepo Tekeli verilmiş işletmeler arasında olduğu belirlenmiştir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 51.maddesinde; Kamu Kuruluşlarına veya belediyelere ve bunların yapamaması halinde özel kuruluşlara sundurma açma ve işletme izni verileceği düzenlenmiş olup; aynı Kanunun 109.maddesinde deişletmelerin, sundurma ve antrepolara konulan eşyanın buraya alınışlarında gümrükçe miktarları tespit edilmiş ise bu miktarlarından, tespit edilmemiş ise belgelerinde yazılı miktarları üzerinden sorumlu oldukları, eşyanın tabiatından ileri gelen kayıplarla fireler ve gümrüğün denetlenmesi altında yapılan ameliyelerden ileri gelen eksikler ile sundurma ve antrepo işletmelerinin kusur ve hatalarından ileri gelmediği, gümrüğe ispat edilen telef, kayıplar ve çalınmalar için vergilerin aranmayacağı, eşyanın gümrüklenmiş kıymeti üzerinden sigorta ettirilmiş olması durumunda noksan çıkan eşyanın vergilerinin sigorta ettirenden veya lehine ettirilenlerden alınacağı belirtilerek işletmelerin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Öte yandan Gümrük Yönetmeliğinin 180.maddesinde; Sundurma; yabancı memleketlerden kara (demiryolu dahil) deniz ve hava taşıtlarıyla Türkiye’ye getirilen eşya ile talep halinde çıkış eşyasının bir rejim beyanında bulunulmak üzere konulduğu yer olarak tanımlanmış anılan Yönetmeliğin 652/III. Maddesinde ise Fiktif Antrepo; Bakanlıkça uygun görülecek eşyanın gene Bakanlığın izniyle konulduğu ve mal sahipleri veya temsilcileri tarafından temin ve tesis edilmiş yerler olarak belirlenmiş Yönetmeliğin 721.maddesinde de Fiktif antrepo açacaklardan, 608/29 örneğine uygun taahütnamenin alınacağı öngörülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı kuruma ait Adapazarı Ambarının Balkan-Yakındoğu Ülkeleri ve Türk-Sovyet İhracat taşımalarına açık olması nedeniyle buranın bu ülkelerden yapılacak ithalat taşımalarına açılması hususunda iş sahipleri ve firmalardan talep gelmesi üzerine ambarla ilgili yapılması gerekene düzenlemeler yapıldıktan sonra davacı kurum tarafından bu ambarın sundurma işletmesi olarak faaliyete geçmesi için İzmit Gümrükler Başmüdürlüğüne müracat edildiği, yapılan bu müracaatın İzmit Gümrük Başmüdürlüğünün uygun görüşü ile birlikte Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirildiği, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 21.6.1994 tarih ve 51541 sayılı yazısı ile davacı kurumdan, talebinin değerlendirilebilmesi için (608/29) örneğine uyarlanarak düzenlenecek noter tasdikli taahhütnamenin, tapu senedinin, imza sirkülerinin, yerin gümrüğe olan mesafesinin belirtildiği görgü raporunun istenildiği, davacı Kurumun bu yazıya, fiktif antrepo açacaklardan istenilecek belge olan 608/29 örneğine uyarlanmış taahhütnamenin kendilerinden istenilerek fiktif antrepo işleticileri gibi işleme tabi tutulmamaları gerektiği iddiasıyla itiraz edildiği, itirazın reddi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda uyuşmazlık; ana statüsü gereğince sundurma işletme hakkına sahip olan davacı kurumun bu görevini yapabilmesi için izin başvurusunun, fiktif antrepo işletmeciliği işlemlerine tabi tutularak 608/29 örneğine uygun taahhütname istenilmesinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre davacı kurum ana statüsü uyarınca sundurma işletme veya işlettirme hakkına sahip olup, 1615 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinde, özel kanunları gereğince sundurma işletme hakkına sahip olan kamu kuruluşlarından taahhütname alınacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu itibarla davacı kurumdan istenilen 608/29 örneğine uygun taahhütname, Gümrük Yönetmeliğinin 721.maddesi uyarınca fiktif antrepo açacaklardan istenilecek bir belge olup; sundurma işletecek olan davacı kurumdan bu nitelikte bir taahhütname istenilmesi mümkün değildir.
Ana statüsü gereğince sundurma işletme hakkına sahip davacı kurum sadece 1615 sayılı Gümrük Kanununun 109.maddesinde öngörülen sorumluluklara haiz olup bunun dışında dava konusu olayda belirlenen nitelikte sundurma işletme izni için mevzuatta yalnızca fiktif antrepo açacaklar için aranan 608/29 örneğine uygun taahhütname vermekle yükümlü bulunmadığından, aksi yolda tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunun 49.maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 29.4.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.