Danıştay Kararı 10. Daire 1996/8600 E. 1999/1952 K. 27.04.1999 T.

10. Daire         1996/8600 E.  ,  1999/1952 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/8600
Karar No : 1999/1952

Davacı : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C Merkez Bankası İdare Merkezi
Vekili : …
İstemin Özeti : Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararnameye ilişkin 6 Nolu Tebligin değişik 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (D) bendini değiştiren, 22.7.1996 tarih ve 22704 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 17 sayılı Tebliğin 1. maddesinin; fon kesintisinin bütün ithalatlarda uygulanması gerektiği, ithal edilen malın karşılığı dövizle değil karşılık malla ödendiğinden mal mukabili ödemelerde devletin daha çok menfaatinin olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Bankaca ilgili mevzuata ve hukuka uygun olarak yapılan son değişiklik ile fon kesintisi oranının Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen orana yükseltildiği, iptali istenilen 17 Nolu Tebliğin 1. Maddesi hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığından yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 1211 sayılı Yasanın 40/II-C maddesinin davalı idareye verdiği yetki uyarınca 7.6.1988 tarih ve 19835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararla Merkez Bankası nezdinde Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kurulmuş, fonun kaynaklarının belirlendiği 3. maddenin son fıkrasında, fona kesinti oranlarını arttırmaya veya eksiltmeye ve uygulama esas ve şartlarının belirlemeye Merkez Bankasının yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Dış ticaretteki gelişmeleri de dikkate almak suretiyle, fon kesintisi oranının Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen orana yükseltilmesi yolundaki dava konusu Tebliğin 1. maddesinin de mevzuata aykırılık bulunmadığından yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 1211 sayılı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun “Para-Kredi konusunda bankanın görev ve yetkileri” başlıklı 40 ıncı maddesinin “Banka kredilerinin düzenlenmesi” başlıklı (c) bendinde “Banka kalkınma planları ve yıllık programların hedeflerine uygun olarak….. aracın tahakkuku için ayrıca fon kurmaya … bankanın yukardaki (c) bendinin ikinci fıkrasına istinaden Başbakanlığa yapacağı öneriler… Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girer” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda metni açıklanan madde hükmünün Bankaya verdiği yetkiye dayanılarak 7.6.1988 tarih ve 19835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12.5.1988 tarih ve 88/12544 sayılı Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında karar ile “Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu” kurulmuştur.
Yukarıda tarih ve sayısı açıklanan kararın “fonun kaynakları” başlıklı 3 ncü maddesinde fonun gelirleri belirlendikten sonra maddenin son fıkrasında “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yukarıda belirtilen oranları arttırmaya veya eksiltmeye ve uygulama esas ve şartlarını belirlemeye yetlidir” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda metni açıklanan madde hükmünden anlaşılacağı üzere T.C. Merkez Bankası Bankalarca kullandırılan krediler üzerinden zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaca göre bir oran dahilinde fon almaya yetkilidir.
Bu durumda, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararnameye ilişkin 6 Nolu Tebliğin değişik 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (D) bendini değiştiren, 22.7.1996 tarih ve 22704 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 17 sayılı Tebliğin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
1211 sayılı T.C Merkez Bankası Kanunu’nun 40. II/C maddesinde; kredilerin kalkınma planlarının amaçlarına yönlendirilebilmesi ve kredi düzenlemesinde, umumi kredi hacmi ile umumi kredi hacmi içinde muhtelif kredi nevilerinin, sektörler ve mevzular itibariyle dağılımını ayarlamak amacının tahakkuku için ayrıca fon kurmaya, kaldırmaya, kaynağını kredilere tahakkuk ettirilen faizlerden veya sair suretlerle sağlamaya ve bunların yürürlük zamanlarını tespite ilişkin olarak Başbakanlığa önerilerde bulunmak Bankanın para ve kredi konusundaki görev ve yetkileri arasında sayılmış; Yasanın verdiği bu yetki doğrultusunda, 7.6.1988 tarih ve 19835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar ile, kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde “Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu” kurulmuştur.
Sözü edilen Kararın 3. maddesinde fonun kaynakları sayılmış olup; 15.9.1995 tarih ve 22405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 95/7267 sayılı Kararname ile değişik 3. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatta %6 oranında yatırılacak tutar fon kaynakları arasında yer almıştır. Bakanlar Kurulu Kararında yer alan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının fona kesinti oranlarını artırmaya veya eksiltmeye ve uygulama esas ve şartlarını belirlemeye yetkili olduğu yolundaki hüküm uyarınca, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 88/12944 sayılı karara ilişkin 6 Nolu Tebliğin 22.9.1995 tarih ve 22412 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12 Nolu Tebliğ ile değişik 2 inci maddesinde, 95/7267 sayılı kararın fon kaynaklarını ve fona kesinti oranlarını düzenleyen hükmüne parelel olarak mal mukabili, vadeli akreditif ve kabul kredili ödeme şekline göre yapılan ithalatta fon kesintisi oranı %6 olarak belirlenmiş; 20.12.1995 tarih ve 22499 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14 Nolu Tebliğ ile vadeli ithalatta fon kesintisi oranı (o)’a indirilmiş; dava konusu Tebliğ ile de fon kesintisi oranı, kabul kredili, mal mukabili ve vadeli ödeme şekillerine göre yapılan ithalatta yeniden %6 oranına çıkartılmıştır.
Davalı idarece, kredili ithalat işlemleri fon kesintisine tabi tutulmadığı takdirde, yurt içinden veya yurt dışından kullanılan nakdi krediler ile yurt dışından kullanılan satıcı firma kredileri arasında maliyet farkının ortaya çıkacağı; iç ve dış nakdi kredi ile satıcı firma kredisi arasındaki bu maliyet farkının giderilebilmesi için ise vadeli olarak gerçekleştirilen kabul kredili, mal mukabili ve vadeli akreditif ödeme şekline göre yapılan italata da, yurt içinden ve yurt dışından kullanılan kredilerde olduğu gibi %6 oranında fon kesintisi yapılması esasının getirildiği, Tebliğde belirtilen ödeme şekilleri ile yapılan ithalatta malın malla değişiminin sözkonusu olmadığı, mal bedelinin malın fiili ithalinden sonra ödenmesi dolayısıyla bir kredi kullanılması sözkonusu olduğundan fon kesintisi yapılmasının yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
Bu haliyle, 1211 sayılı Kanunun 40-II/c maddesi uyarınca fon kaynaklarının tespiti için Başbakanlığa öneride bulunma görev ve yetkisi davalı idareye verilmiş olup; yukarıda belirtildiği şekilde, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonuna kesinti yapılması ve fon kesintisi oranı Bakanlar Kurulu Kararına dayalı olarak gerçekleştirildiğinden, dış ticaretteki gelişmeler de dikkate alınmak suretiyle, fon kesintisi oranının Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen orana çıkartılmasına ilişkin, davalı idarenin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 17 Nolu Tebliğinin 1. maddesinde mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi yöndeki davacı iddiaları yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 21. maddesinin 2. Fıkrası hükmü de dikkate alınmak suretiyle hesaplanan ….-(…) lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine 27.4.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.