Danıştay Kararı 10. Daire 1996/8401 E. 1998/2672 K. 17.06.1998 T.

10. Daire         1996/8401 E.  ,  1998/2672 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/8401
Karar No : 1998/2672

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirket, 3984 sayılı Yasanın 33. Maddesi uyarınca uyarı cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu işleme dayanak olan yayının incelenmesinden, 3984 sayılı Yasasın 4/b maddesini ihlal eder nitelikte olmadığı anlaşılmakta olup, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.nin yayıncısı bulunduğu …’nin 3984 sayılı Yasanın 4/b maddesini ihlal ettiği nedeniyle anılan yasanın 33. maddesi 1. fıkrası uyarınca uyarılmasına ilişkin … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verdilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3984 sayılı Yasanın 4. maddesinde Radyo ve televizyon yayınlarının kamu hizmeti anlayışı içerisinde hangi ilkelere uygun olarak yapılacağı belirlenmiş ve (b) fıkrasında, yayınların toplumun milli ve manevi değerlerinede uygun olması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Anılan Yasanın 33. maddesi 1. fıkrasında da, yayın ilke ve esaslarına aykırı yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarının üst kurulca uyarılacağı açıklanmıştır.
…’de 20.6.1995 günü yayınlanan “…” adlı program 3984 sayılı yasanın 4. maddesi (b) bendinde yer alan ilkeye aykırı bulunmuş ve dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Dava dosyasında mevcut belgelerin incelenmesinden, uyarmayı gerektirdiği belirtilen programın, toplumun milli ve manevi değerlerine uygun olmayan bir husus içermediği, kamu hizmeti anlayışına uygun ve yayın özgürlüğünün sınırları içerisinde kaldığı sonucuna varıldığından, …’nin uyarılmasına ilişkin işlemin mevzuata aykırı olduğu görüşüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
2577 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek esasa geçildi.
Dava, davacı şirkete “…” isimli televizyon kanalında 20.6.1995 tarihinde yayınladığı “…” isimli programın “Toplumun milli ve manevi değerlerine” aykırı olduğundan bahisle 3984 sayılı Yasanın 33. maddesi uyarınca uyarı cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda … İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden, yayınlanan programda “…” gibi ifadelerinin kullanıldığının anlaşıldığı, bu ifadelerle konunun yanıltıldığı, seyirciye verilen mesajın başka türlü yorumlanmasına etki edildiği, izleyiciye sunuş biçimiyle kamu yararının hizmetinde olması gerekirken demokratik sistemin önemli kurumu olan yasama organını yıpratıcı nitelikte ifadeler kullanılarak kamu yararı sınırının aşıldığı, bu haliyle söz konusu yayının “toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı” bulunarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3984 sayılı Radyo ve Televizyon Yayınlarının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4. maddesinin (b) bendinde; radyo ve televizyon yayınlarının kamu hizmeti anlayışı içerisinde “toplumun milli ve manevi değerlerine” uygun olarak yapılması gerektiği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyası ile dava konusu işleme sebep olan yayının incelenmesinden; konuşmacının, Anayasa değişikliğine ilişkin Yasa teklifinin görüşülmesi ve gizli oylamanın yapılması yöntemini eleştirdiği, gizli oylama sırasında milletvekillerinin tercihlerinin kullandıkları oy pusulalarından dışarıda kalanlar sayesinde anlaşıldığı temeli esas alınarak milletvekillerinin açıklamaları ile verdikleri oy arasındaki çelişkiyi ortaya koymaya çalıştığı görülmektedir.
Bu haliyle, kamuoyunun ilgisinin Anayasa değişikliği hakkında TBMM’nde yapılmakta olan görüşmelere yoğunlaştığı dönemde, eleştiri ve yorum sınırları içerisinde kaldığı, kamuoyunu bilinçlendirmek ve kamuoyu denetimini sağlama amacını taşıdığı anlaşılan yayının 3984 sayılı Yasanın 4/b maddesinde yer alan yayın ilkesini ihlal etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla, davacının yayın ilkelerine aykırı yayın yaptığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 17.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.