Danıştay Kararı 10. Daire 1996/7759 E. 1997/360 K. 17.02.1997 T.

10. Daire         1996/7759 E.  ,  1997/360 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/7759
Karar No : 1997/360

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C.Emekli Sandğı Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : 15.11.1995 tarihinde katsayıda yapılan artış nedeniyle emeklilik ikramiye farkı ödenmesi istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davacının, Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esasına geçildi.
Dava, Sağlık Bakanlığı Ankara … Hastanesi Cerrahi Kliniği Şefi olarak çalışmakta iken 6.7.1995 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrılan davacının 15.11.1995 tarihinde katsayıda meydana gelen artış nedeniyle 5434 sayılı Yasanın Ek.20/3.maddesi uyarınca ikramiye farkı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare mahkemesince; 5434 Sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun Ek.20. maddesine 243. sayılı KHK ile eklenen 3.fıkrasında ve aynı maddeye 486 sayılı KHK’nın 22. maddesiyle eklenen 4.fıkrasına göre, Sandık iştirakçilerinden kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenlerle, vazife malüllüğü aylığı bağlananlara, ölüm nedeniyle haklarında emeklilik işlemleri uygulananlara; aylıkların bağlandığı tarihi takip eden ilk katsayı artışından, emekli edildikleri tarihi takip eden ilk mali yılbaşında gösterge veya ek gösterge rakamlarında meydana gelen artışa bu tarihte yürürlükte olan katsayı uygulanmak suretiyle doğan ikramiye farklarının, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenmesinin öngörüldüğü, ancak 25.7.1995 tarih ve 22354 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 562 saylı KHK’nın 15.maddesi ile 5434 sayılı Yasanın Ek.20.maddesinin 4.fıkrasının kaldırıldığı ve 3.fıkrasının ise; iştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malüllüğü hükümlerine göre vazife malüllüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebiyle haklarında emeklilik işlemi uygulananlara; bu kanuna göre aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde emekli ikramiyesinin hesaplanmasına esas alınıp katsayılarda meydana gelecek artış nedeniyle oluşacak ikramiye farkları ile ilk mali yılın birinci ayında katsayılar dışındaki diğer unsurlarda meydana gelecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan katsayılar uygulanmak suretiyle bulunacak ikramiye farkları,emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre ayrıca ödenir şeklinde değiştirildiği, buna göre daha önce ilgililere aylıkların bağlandığı tarihi takip eden ilk katsayı artışından dolayı ikramiye farkı ödenecekken daha sonra 562-sayılı KHK’nin 15.maddesiyle getirilen değişiklikle aylığa hak kazandıkları tarihi takip eden üç ay içinde katsayıda artış meydana gelirse ikramiye farkı ödeneceğinin belirlendiği, davacının ise Ankara … Hastanesi Cerrahi Kliniği şefi olarak görev yapmakta iken 6.7.1995 tarihinde emekliye ayrıldığı ve 15.7.1995 tarihi itibarıyla emekli aylığına hak kazandığı, katsayı artışının ise 15.11.1995 tarihinde yapıldığı gözönünde bulundurulduğunda davacının emekli aylığına hak kazandığı tarihten itibaren üç ay içinde katsayıda artış olmaması nedeniyle ikramiye farkı ödenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının, emekli olduğu tarihte yürülükte olan 243 ve 486 sayılı KHK’lerle getirilen hükümler nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğu iddiasının ise mevzuat hükümlerinin yürürlüğe girdikleri tarihten sonra uygulanmaları, yürürlükten kaldırılan hükümlere göre işlem yapılmaması ve 562 sayılı KHK’de geçmişe etkili olacak geçici bir hüküm bulunmaması nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 562 sayılı KHK ile getirilen üç aylık sürenin anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla idare mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:…, sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 17.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.