Danıştay Kararı 10. Daire 1996/6946 E. 1999/3471 K. 16.06.1999 T.

10. Daire         1996/6946 E.  ,  1999/3471 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/6946
Karar No : 1999/3471

Temyiz Eden (Davalı) : …
Davacı : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : Davacıya ait işyerinin 1593 sayılı Yasa’nın 268.maddesi uyarınca faaliyetten men edilmesine ilişkin … İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’nun 25.10.1995 tarih ve 12 sayılı kararının 1.maddesinin iptaline karar veren … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idarece temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Gayrisıhhi müessese olmadığı, sıhhi müessese olduğu anlaşılan işyerinin, 1593 sayılı Yasa hükümleri uygulanılarak Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı bulunmadığı öne sürülerek faaliyetten men edilmesine olanak bulunmadığı gibi, işyerinin çevreye yaydığı gürültü nedeniyle uygulanacak prosedürü düzenleyen Gürültü Kontrol Yönetmeliğindeki esaslara uyulmadan işlem tesis edilmesinde hukuki isabet görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle bozulması istenen kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
… ilçesi Hıfzıssıhha Kurulu’nun 25.10.1995 tarih ve 12 sayılı kararı ile, … İlçesi, … Caddesi, … adresinde faaliyet gösteren … Restaurantları A.Ş.’ne ait işyeri ile ilgili olarak … İlçe Sağlık Grup Başkanlığı’nın İl Çevre Müdürlüğü’ne yazdığı 16.10.1995 tarih ve 746 sayılı yazısı incelenerek, İl Çevre Müdürlüğü’nün ve … Sağlık Grup Başkanlığının yaptığı incelemede işyerinde makinalar çalıştırıldığında gürültü ve vibrasyondan dolayı üst kattaki konut sakinlerinin rahatsız olduğunun, işyerinin imalathanesinde bulunan cihazların gürültüye neden olduğunun, konut bölgesinde bulunması nedeniyle bina ve çevresinde oturanları rahatsız edici gürültü yaydığının anlaşıldığı, ruhsatsız faaliyet gösterdiği öne sürülerek işyerinin 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 268.maddesine göre faaliyetten men edilmesine karar verilmiştir.
Belirtilen işlemin iptali istemiyle açılan dava üzerine; … İdare Mahkemesince, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun’un 3.maddesinde, belediye hudutları ve mücavir alan içinde kalan işyeri ve işletmelerden büyükşehir belediyesi içinde kalan belediye başkanlıklarının ruhsat vermeye yetkili olduğunun hükme bağlandığı, aynı Yasa’nın 5.maddesinde işyeri veya işletme açmak isteyenlerin uymaları gereken prosedür ve yapmaları gereken işlem ve başvuruların ayrıntılarıyla düzenlendiği, 6.maddesinde ise işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerlerinin 3.maddede belirtilen merciler tarafından ruhsatın veriliş tarihini izleyen bir ay içinde kontrol ettirileceğinin, bu süre içinde kontrol ettirilmemesi halinde çalışma ruhsatının alınmış sayılacağının kurala bağlandığı, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ekinde de lokantalar, kebapçılar, hamburgerci ve pizzacılar ile benzeri işyerlerinin “sıhhi müessese” sayıldığı, diğer yandan 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 268.maddesinde cıvarında ikamet eden halkın sıhhat ve istirahatını ihlal eden müesseseler ile atölyelerin resmi izin alınmadan açılmayacağının belirtildiği, aynı Kanun’un 269.maddesinde de bu müessese ve atelyelerin üç sınıf halinde tanımlandığı ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca hazırlanan Gürültü Kontrol Yönetmeliğinde de gürültü ve vibrasyonla ilgili ayrıntılı düzenleme yapıldığı, uyuşmazlıkta konut bölgesindeki bulunduğu bina ve çevresinde oturanları rahatsız edici gürültü yaydığı ve ruhsatsız faaliyet gösterdiği öne sürülen işyerine ilişkin idarece sunulan tesbitler ile davacı tarafından sunulan ve İlçe Gayrisıhhi Müesseseler İşletme Kurulunca düzenlenen rapor arasında çelişkiler bulunduğundan konunun belirlenebilmesi için yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda Gürültü Kontrol Yönetmeliğinde öngörülen değerler esas alındığında işyerinin kapatılmasını gerektirecek nitelikte gürültü yaymadığının belirlendiği, işyerinin açma ve çalışma ruhsatı için de talepte bulunulduğunun ve örnek formda bulunan belgelerin ibraz edildiğinin, Belediye Meclisi’nin 23.6.1994 tarih ve 49 sayılı kararı doğrultusunda 15.12.1994 tarih ve 1994/386 sayılı bir yıllık süre belgesinin düzenlenerek verildiğinin görüldüğü bu itibarla etrafı rahatsız edici gürültü yaydığı ve ruhsatı bulunmadığı öne sürülerek işyerinin faaliyetten men edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, işyerinin Gayri Sıhhi Müessese olduğunu, bu kapsamdan çıkarılmasının işyerinin gayri sıhhi müesseseler için öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesine yol açacağı, usule uygun olmayan ölçüm ve incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte bulunmadığı iddiasıyla anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
Dava konusu işlemi 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 268.maddesi uyarınca ve İlçe Hıfzıssıhha Kurulu tarafından tesis edildiğinden öncelikle işyerinin niteliğinin ve buna göre de ilgili mevzuatın irdelenmesi gerekmektedir.
1593 sayılı Yasa’nın Gayri Sıhhi Müesseseler” başlıklı 268.maddesinde civarında ikamet eden halkın sıhhat ve istirahatını ihlal eden müesseseler ile atelyelerin resmi izin alınmadan açılamayacağı belirtilirken, 269.maddesinde bu müessese ve atelyeler üç sınıf halinde tanımlanmıştır. Anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 26.9.1995 tarih ve 22416 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği ile uygulama esasları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 4.maddesinde çevresinde bulunanlara fiziki, ruhi ve sosyal yönlerden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ve doğal kaynakların kirlenmesine neden olabilecek müesseselerin Gayri Sıhhi Müesseler olduğu belirtilirken aynı Yönetmelikte ruhsat vermeye yetkili makamlar belirtilip, birinci sınıf gayri sıhhi müesseselerde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler ile merkez ilçe sınırları içinde bulunan üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseselerde Valiliğin, üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseselerde kaymakamlığın yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Yönetmeliğin son kısmında da gayri sıhhi müesseselerin sınıflarını gösterir listeye yer verilmiştir. Bu listede ekmek dondurma imalathaneleri, yufka ve posta imalathaneleri 3.sınıf gayri sıhhi müessese olarak sayılırken davacının yürüttüğü hamburgercilik bu kapsamda sayılmamıştır.
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun’un 2.maddesinde 1593 sayılı Yasa’nın 268-275 maddeleri kapsamına giren 1.sınıf gayrisıhhi müesseselere bu Kanun’un uygulanmayacağı belirtildikten sonra, 3.maddesinde belediye hudutları ile mücavir alan içinde kalan tüm işyerleri ve işletmelere ruhsat vermeye belediyelerin yetkili olduğu hükme bağlanmış, ruhsata ilişkin prosedür de 5. Ve 6.maddelerde gösterilmiştir.
3572 sayılı Kanun’un uygulama esaslarını gösteren ve 9.3.1989 tarih ve 20103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikle de konuya ilişkin düzenleme yapılırken, Yönetmeliğin sonunda yer alan Ek-4 sayılı listede lokantalar, kebapçılar, hamburgerci ve pizzacılar ile benzeri işyerleri sıhhi müesseseler arasında sayılmıştır.
Aktarılan yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, davacıya ait işyerinin hamburgerci ve pizzacılar kapsamında sıhhi bir müessese olduğu görülmektedir.
Dava konusu işlemin 1593 sayılı Yasanın “Gayri Sıhhi Müesseselere” ilişkin 268.maddesi uyarınca ruhsatsız faaliyet gösterdiği öne sürülerek tesis edildiği dikkate alındığında, davacının işyerinin tabi olmadığı mevzuat hükümlerine göre tesis edilen işlemin bu kısmında hukuka uyarlık görülmemektedir.
Tesis edilen işlemin bu niteliği ve işlemi tesis eden makam dikkate alındığında, işyerinin 3572 sayılı Yasada öngörülen prosedüre göre işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı bulunup, bulunmadığının tartışılması bu davanın konusunu oluşturmamaktadır.
İşyerinin bina ve çevresinde oturanları rahatsız edici gürültü yaydığı konusuna gelince de;
2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 11.12.1986 tarih ve 19308 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gürültü Kontrol Yönetmeliği’nde gürültü seviyeleri için belirlenen değerler açıkça gösterildiğinden ve gürültü değerlerini aştığı belirlenen işyerlerinin en büyük mülki amirce bir aylık süre verilerek durumu düzeltmeleri isteneceği, daha sonra yaptırım uygulanacağı belirtildiğinden mevzuattaki prosedüre uyulmaksızın işlem tesisinde isabet bulunmadığı gibi, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve bilimsel veri ve ölçümlere dayanan bilirkişi raporuyla da işyerinin mevzuatta öngörülen anlam ve değerlerde etrafı rahatsız etmediği anlaşıldığından işlemin bu kısmında da isabet görülmemiştir.
Aktarılan gerekçelerle hukuka aykırı olduğu belirlenen işlemin, yukarıda özetlenen gerekçesiyle iptaline karar veren mahkeme kararı da sonuç olarak hukuka uygun bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa’nın 49.maddesi uyarınca, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçelerle onanmasına 16.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.