Danıştay Kararı 10. Daire 1996/5331 E. 1998/5627 K. 11.11.1998 T.

10. Daire         1996/5331 E.  ,  1998/5627 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/5331
Karar No : 1998/5627

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1) Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL
2) İstanbul Valiliği – İSTANBUL
İstemin Özeti : Davacı hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına ilişkin 15.7.1992 tarih 14327 sayılı Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … Nolu İdare Mahkemesince; davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Her iki idare tarafından; yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte davacının vergi borcu bulunduğu tartışmasızdır. Davacının vergi borcunun ortadan kalkması nedeniyle buna dayalı tahdidin ortadan kaldırılmasını isteme hakkı da bulunmaktadır. Dalayısıyla başvuru tarihinde vergi borcu bulunduğundan tesis edilen işlemde ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 5682 sayılı Yasanın değişik 22.maddesinde, vergi borcu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere pasaport verilmiyeceği öngörülmüştür. Pasaport istenildiği tarihte vergi borcunun bulunması durumunda pasaport verilmemesi gerektiği yasa hükmünden açıkça anlaşılmaktadır. İleride, ödeme veya mahkeme kararı ile vergi borcunun ortadan kalkması durumunda ilgililerin yeniden pasaport isteminde bulunacağı ise tabiidir. Davacının da başvuru tarihinde vergi borcu bulunduğundan tesis edilen işlemde ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteğinin reddiyle kararın onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; davacı hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına ilişkin 15.7.1992 tarih 14327 sayılı Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda, … Nolu İdare Mahkemesince; 5682 sayılı Yasanın 22.maddesinde, vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlarca bildirilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilemeyeceğinin hükme bağlandığı, … Turizm Otelcilik A.Ş.nın 1990/1991 yıllarına ait olarak tahakkuk eden vergilerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan takibat sonucunda alacağın tahsil edilememesi üzerine Vergi Usul Kanununun 10.maddesi uyarınca vergi borcunun tahsili için şirket yönetim kurulu üyesi olan davacı adına ödeme emri düzenlendiğinin, bu ödeme emirlerine karşı davacı tarafından açılan davaların reddedildiğinin anlaşıldığı, borçlu şirketin iflasının yöneticilerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, şirkete ait vergi borcu olduğu vergi mahkemesi kararı ile belirlenen davacının yurt dışına çıkışına tahdit konulmasında 5682 sayılı Yasa hükümlerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından; Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde öngörülen şartlar oluşmadan tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan Mahkemenin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5682 sayılı Pasaport Kanununun 22.maddesinde; “yurt dışına çıkmaları; mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere, vergiden borcu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilmez, Bunların yurt dışına çıkışları engellenir ve kendilerine pasaport veya vesika verilmişse geri alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere vergi borcundan dolayı yurt dışı tahdidi konulabilmesi için bu borcun kesinleşmiş olması gerekmektedir.
Olayımızda; 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 10.maddesine göre vergi borcunun tahsili için şirket yönetim kurulu üyesi olan davacı adına ödeme emirleri düzenlendiği, bu ödeme emirlerine karşı davacı tarafından … Nolu Vergi Mahkemesinde dava açıldığı, ancak bu davaların … gün ve E:…, K:… sayılı kararlar ile reddedildiği, buna dayalı olarak yurtdışı tahdidine ilişkin işleme karşı açılan davanın da red ile sonuçlandığı temyiz ve dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Yurt dışı tahdidine dayanak oluşturan vergi borçlarına ilişkin ödeme emrine karşı açılan davada yukarıda aktarılan Vergi Mahkemesi kararları yapılan itiraz üzerine … Bölge İdare Mahkemesince; ödeme emri tanzim ve tebliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda yurt dışı tahdidine dayanak oluşturacak kesinleşmiş bir vergi borcunun varlığından söz edilemeyeceğinden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne, … Nolu İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 11.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.