Danıştay Kararı 10. Daire 1996/3720 E. 1998/1301 K. 26.03.1998 T.

10. Daire         1996/3720 E.  ,  1998/1301 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/3720
Karar No : 1998/1301

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacılar tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : … E Tipi Cezaevi infaz koruma başmemuru olarak görev yapmakta iken, evinden işe gitmek üzere çıktığı sırada uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren ilgilinin kişisel husumet nedeniyle öldürüldüğü yolunda dosyada yeterli kanıt bulunmamaktadır.
Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma nedeniyle hazırlanan dosyanın incelenmesinden, ilgilinin görev yaptığı cezaevinde yasadışı terör örgütü elemanlarının tutuklu veya hükümlü olarak bulunduğu, davacıların mirasbırakanının, cezaevindeki kişilerle görüşme yapmak için gelen bazı ziyaretçilerce, çarşaflarını çıkarmamaları nedeniyle görüşe izin vermemesi üzerine tehdit edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz dilekçesinde, öldürülme olayı sırasında ilgilinin resmi kıyafetli olduğu da belirtilmektedir.
Bu durumda, davacıların mirasbırakanının, görevi nedeniyle silahlı saldırıya maruz kaldığı kanaatı oluştuğundan, ilgilinin kurumu olan Adalet Bakanlığının da hasım mevkiine alınarak kusursuz sorumluluk ilkesine göre tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyizen incelenen idare mahkemesi kararının bozulması gerekir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; … Tipi Cezaevinde infaz koruma başmemuru olarak görev yapan davacıların mirasbırakanının, evinden işine gitmekte iken uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 1.300.000.000 lira maddi; 90.000.000-lira manevi zararın, olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; T.C Anayasasının 125.maddesinde, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun kurala bağlandığı, ancak, idarenin meydana gelen zararlardan sorumlu tutulabilmesi için eylemi ile meydana gelen zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerektiği, dava dosyasının incelenmesinden; davacının görevli olduğu 3.12.1992 tarihinde saat 7.30 sıralarında …, … Mahallesi … Sokak … numaralı evin önünde yapılan silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdiğinin, olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma evrakı ile Başsavcılığın yazısından, olayın faili meçhul kaldığının, faillerinin henüz yakalanamaması nedeniyle haklarında kamu davası açılmadığının, taammüden adam öldürme suçunu işleyen sanıkların sıkı bir şekilde takibe alındığının belirtildiğinin anlaşıldığı; davacıların mirasbırakanının terör eylemi sonucu değil kişisel husumet nedeniyle öldürülmüş olması karşısında, idareyi tazminle sorumlu tutmaya olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacılar, hukuka aykırı olduğu savıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına,26.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.