Danıştay Kararı 10. Daire 1996/3064 E. 1997/6123 K. 23.12.1997 T.

10. Daire         1996/3064 E.  ,  1997/6123 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/3064
Karar No : 1997/6123

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, Sağlık Bakanlığı … Göğüs Hastalıkları Hastanesinde hizmetli olarak çalışmaktayken 14.10.1975 tarihinde vefat eden eşinden dolayı dul aylığı bağlanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve kurumda birikmiş parasına hakettiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanması istemiyle açtığı dava sonunda, … İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davayı reddetmiştir.
Davacı, malül ve muhtaç durumda bulunduğunu iddia ederek, anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Malül ve muhtaç durumda bulunduğu sağlık raporuyla saptanan davacıya ölen eşinden dolayı dul aylığı bağlanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 1975 yılında vefat eden eşinden dolayı dul aylığı bağlanması yolundaki bayşvurunun, malüliyete ilişkin raporun ölüm tarihinden çok sonra alındığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkındaki 1239 sayılı Kanunun ek 1. maddesinde, fiili hizmet süresi 5 yılı doldurduktan sonra vefat eden iştirakçilerin, ölüm tarihinde başkasının yardımı olmaksızın hayatlarını devam ettiremiyecek derecede malül ve muhtaç bulunan dul eşleri ile çocuklarına, yazı ile Sandığa müracaatlarını takibeden aybaşından itibaren 15 yıl hizmet süresi üzerinden 68 nci maddedeki esaslara göre dul ve yetim aylığı bağlanacağı, geçici maddesinde de, bu kanunun yayımı tarihinden önce ek birinci madde kapsamına girenler (5434 sayılı Yasanın geçici 28. maddesine göre toptan ödeme yapılmış veya yapılacak karı ve çocuklar) hakkında da bu maddeler hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda sözü edilen 1239 sayılı Yasanın ek 1. maddesinde, iştirakçilerin ölüm tarihinde malül ve muhtaç olan dul eşleri ile çocuklarına dul ve yetim aylığı bağlanacağı belirtilmiş ise de, Yasa koyucunun ölen iştirakçinin malül ve muhtaç bulunan veya daha sonra bu duruma düşen eş ve çocuklarına malül ve muhtaç duruma düştüğü andan itibaren aylık bağlanmasını amaçladığı açık bulunmaktadır.
Davacının ibraz ettiği, malül ve bakıma muhtaç olduğuna ilişkin rapor dikkate alınmadan tesis edilen idari işlemde bu nedenle hukuka uygunluk bulunmadığından, davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının Sağlık Bakanlığı … Göğüs Hastalıkları Hastanesinde hizmetli olarak çalışmaktayken 14.10.1975 tarihinde vefat eden eşinden dolayı dul aylığı bağlanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve kurumda birikmiş parasına hak ettiği tarihten itibaren yasal faiz uygulanması istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi; davacı tarafından 4.5.1993 tarih ve 983 sayılı Devlet Hastanesi raporunun ibraz edildiği, söz konusu raporun ölüm tarihinden çok sonra alındığı, eşinin ölüm tarihinde malül olduğunu tevsik edici nitelikte bulunmadığı, ölüm tarihinde malül olduğunu ispat edemeyen davacıya hizmeti 10 yıldan az olan eşinden dolayı aylık bağlanmamasında hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkındaki 1239 sayılı Yasanın ek 1.maddesinde, fiili hizmet süresi 5 yılı doldurduktan sonra vefat eden iştirakçilerin, ölüm tarihinde başkasının yardımı olmaksızın hayatlarını devam ettiremiyecek derecede malül ve muhtaç bulunan dul eşleri ile çocuklarına, yazı ile Sandığa müracaatlarını takip eden aybaşından itibaren 15 yıl hizmet süresi üzerinden 68.maddedeki esaslara göre dul ve yetim aylığı bağlanacağı; geçici maddesinde de, bu Kanunun yayımı tarihinden önce ek birinci madde kapsamına girenler (5434 sayılı Yasanın geçici 28.maddesine göre toptan ödeme yapılmış veya yapılacak karı ve çocuklar) hakkında da bu maddeler hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
1239 sayılı Yasanın ek 1.maddesinde, iştirakçilerin ölüm tarihinde malül ve muhtaç olan dul eşleri ile çocuklarına dul ve yetim aylığı bağlanacağı belirtilmiş ise de, Yasa koyucunun ölen iştirakçinin malül ve muhtaç bulunan veya daha sonra bu duruma düşen eş ve çocuklarına malül ve muhtaç duruma düştüğü andan itibaren aylık bağlanmasını amaçladığı açık bulunmaktadır.
Dava ve temyiz dosyalarının incelenmesinden; davacının … Devlet Hastanesinden aldığı 4.5.1993 tarihli raporda “Mitral Yetmezliği, çalışma gücünün %50’ni kaybetmiştir” şeklinde açıklama olduğu, bu rapora istinaden davalı idareye ölen eşinden dolayı dul aylığı bağlanması istemiyle başvuruda bulunduğu, davalı idarece durumunun 1239 sayılı Yasanın Ek 1.maddesi kapsamına girmediği gerekçesiyle başvurusunun reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin Yasa uygulamasında muhtaçlığın ve maluliyetin ölüm anında değil başvuru tarihinde olup olmadığını, davacının hayatını başkasının yardımı olmadan devam ettiremeyecek derecede muhtaç veya malül olup olmadığını inceleyip buna göre karar vermesi gerekirken, eşinin ölüm tarihinde muhtaç veya malül olduğunu belgeleyemediği gerekçesiyle davacı istemini reddetmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Dolayısıyla ölüm tarihinde malül olduğunu ispat edemeyen davacıya aylık bağlanmamasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 23.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.