Danıştay Kararı 10. Daire 1996/2993 E. 1997/4168 K. 06.11.1997 T.

10. Daire         1996/2993 E.  ,  1997/4168 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/2993
Karar No : 1997/4168

Temyiz Eden (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Ürdün uyruklu olan davacının, T.C Vatandaşlığına alınması isteminin reddine ilişkin 26.7.1994 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davalı idarece Türk Vatandaşlığına alınmasında sakınca bulunduğu sonucuna ulaşılan davacı hakkında, devletin genel güvenliği ve siyasi çıkarları gözönüne alınarak, 403 sayılı Yasanın tanıdığı takdir yetkisi doğrultusunda tesis olunan işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, davalının temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Yabancı uyruklu olan davacının T.C. vatandaşlığına alınması isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, dava konusu işlemi iptal eden … İdare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
403 sayılı Vatandaşlık Kanununun 6. ve 7.maddeleri ile Uygulama Yönetmeliğinde, Türk Vatandaşlığına alınacaklarda aranılan asgari koşullar sayılmıştır. Anılan mevzuatta bu koşulları taşıyan herkesin isteği halinde Türk Vatandaşlığına mutlak şekilde kabul edileceği yolunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Türk Vatandaşlığına alınma işleminde idareye 403 sayılı yasa ile tanınmış olan takdir yetkisi, devletin hükümranlık hakkının bir sonucudur.
Davacı tarafından vatandaşlığa kabul istemiyle yapılan başvuru üzerine idarece ilgili hakkında yapılan inceleme sonucunda, davacının sahip olduğu koşullara rağmen, Türk Vatandaşlığına alınmasında sakınca bulunduğu sonucuna varılarak istemi reddedilmiş olup, devletin genel güvenliği ve siyasi çıkarları dikkate alınarak, yasanın verdiği takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, Ürdün uyruklu, Türk bir bayanla evli olup, bir çocuğu bulunan davacının T.C. Vatandaşlığına alınması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, vatandaşlığa alınmak isteyenler Kanunda belirtilen şartları taşıyor olsalar bile vatandaşlığa alınıp alınmamalarının Bakanlar Kurulunun takdirine bağlı olduğu, bu takdir yetkisinin de objektif esaslara göre kullanılması gerektiği, dava dosyasının incelenmesinden; Ürdün uyruklu, 1979 yılında öğrenimi nedeniyle Türkiye’ye gelen 1985 yılında … Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun olan, T.C. Vatandaşı bir bayanla evli olup, bir çocuğu bulunan davacı hakkında yaptırılan soruşturma sonucunda, durumu güvenlik bakımından sakıncalı görülerek vatandaşlığa alınma talebi reddedilmiş ise de; davacı hakkında belirtilen hususların iddiadan ibaret olduğu, somut bilgi ve belgeye dayalı güvenlik bakımından sakıncalı olduğuna ilişkin bir tesbitin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının talebinin reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan idare mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın yerinde olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyizen incelenen kararda da belirtildiği gibi, Türk Vatandaşlığına alınmak istiyenler kanunda öngörülen şartları taşıyor olsalar bile vatandaşlığa alınıp alınmamaları hususu Bakanlar Kurulunun takdirine bağlıdır.
Türk Vatandaşlığına alınıp alınmama konusunda idareye 403 sayılı Yasa ile tanınan takdir yetkisi, Devletin hükümranlık hakkının bir sonucu olup; koşulları bulunan herkesin isteği halinde Türk Vatandaşlığına mutlak şekilde kabul edilebileceği yolunda mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden; 1979 yılında yurda giren ve 1985 yılında … Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezun olan, Türk bir bayanla evli olup, bir çocuğu bulunan davacının, Ürdün Büyükelçiliği Başkatibinin öldürülmesi olayına adının karışması nedeniyle 1986 yılında sınırdışı edildiği, Türk Vatandaşı ile evli oluşu nedeniyle hakkındaki yurda girme yasağının kaldırılarak kendisine ikamet izni verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının Türk Vatandaşlığına alınması istemiyle yaptığı başvuru üzerine, hakkında yaptırılan soruşturmaya dayalı olarak vatandaşlığa alınmasının genel güvenlik bakımından sakıncalı olduğu sonucuna ulaşılarak istemi reddedilmiştir.
Bu durumda, Devletin genel güvenliği ve siyasi çıkarları dikkate alınarak, 403 sayılı Yasanın tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde davacı hakkında tesis edildiği anlaşılan işlemde hukuka aykırılık bulunmamakta olup; dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine 6.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.