Danıştay Kararı 10. Daire 1996/2459 E. 1998/5882 K. 19.11.1998 T.

10. Daire         1996/2459 E.  ,  1998/5882 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/2459
Karar No : 1998/5882

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : T.C Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5434 sayılı Yasanın 72. maddesinin ve bu maddede yapılan değişikliklerin incelenmesinden; ölen iştirakçinin dul ve yetiminin bulunmaması halinde ana ve babalarına hangi koşullarda aylık bağlanabileceği hususlarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yasa koyucunun, öncelikle dul ve yetimin bulunması halinde bunlara aylık bağlanmasını amaçladığı açıktır.
En son 4049 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle dul ve yetimin bulunması halinde ana- babaya aylık bağlanamayacağı hükme bağlandığından, davacının oğlunun ölüm tarihinde geride dul ve yetiminin bulunması nedeniyle davacıya bağlanan aylığın kesilmesinde hakkaniyete ve eşitlik ilkelerine aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, temyize konu kararın bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacıya … 33.Mknz.P.Tug.Komutanlığında P.Kd.Ütğm. olarak görev yapmakta iken şehit olan oğlundan dolayı, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 3997 sayılı Yasayla değişik 72.maddesinin son fıkrasına göre bağlanan aylığın, maaş bağlanmasının dayanağı olan, anılan Yasanın 72.maddesinin son fıkrasının, 4049 sayılı Yasa ile değişmesi üzerine kesilmesine ilişkin davalı idarenin 19.4.1995 tarih ve 65.414.033 sayılı işleminin iptali ve kesilen aylıklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda, … İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden; davacının oğlunun … 33. Mknz. P. Tug. Komutanlığında P.Kd. Üsteğmen olarak görev yaparken vefat ettiğinin, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5434 sayılı Yasanın 72. maddesinin 3997 sayılı Yasa ile değişik son fıkrasında öngörülen, hayatını kaybetmiş bulunan iştirakçilerin ana ve babalarına da aylık bağlanacağı yolundaki hüküm uyarınca kendisine aylık bağlandığının, daha sonra sözü edilen son fıkranın 4049 sayılı Yasa ile değiştirilmesi üzerine, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden 1.1.1995 tarihinden itibaren yetim aylığının kesildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, hayatını kaybettiği tarihte geride dul ve yetim bıraktığı anlaşılan iştirakçinin babasının anılan Yasa hükmü uyarınca aylığının kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, anılan Yasanın 72. maddesinin 1. fıkrasında, aylık bağlanabilmesi için ölen iştirakçilerin ölüm tarihinde babalarının muhtaç ve 65 yaşını doldurmuş bulunmaları şartının aranması karşısında 2.9.1934 doğum tarihine göre oğlunun ölüm tarihi olan 28.9.1994 tarihinde 60 yaşında olduğu anlaşılan davacının muhtaç olsa bile yaş şartını taşımaması nedeniyle aylığının kesilmesinde bu yönden de hukuki isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararın; ölüm olayının ve aylık bağlanmasının 4049 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleştiği, daha sonra yürürlüğe giren bir Yasa hükmünün daha önce yürürlükte olan bir Yasaya uygun olarak kazanılan hakları ortadan kaldıramayacağı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanunu’nun 3284 sayılı Kanunla değişik 72. maddesinin son fıkrası; Bu Kanunun 64 üncü maddesinin (a,b,c,ç,d ve e ) fıkralarında açıklanan durumlardan dolayı veya 3.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Kanun ile bu Kanuna ek 2556 sayılı Kanun kapsamında mütalaa edilen görevler nedeniyle geride dul ve yetim bırakmadan hayatını kaybetmiş bulunan iştirakçilerin muhtaç baba ve analarına, ölüm tarihini takip eden aybaşından geçerli olarak aylık bağlanacağı yolunda yer alan hüküm 13.6.1994 tarih ve 21959 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3997 sayılı Kanunla değiştirilerek, …. nedeniyle hayatlarını kaybetmiş bulunan iştirakçilerin baba veya analarına, ölüm tarihini takip eden aybaşından geçerli olarak aylık bağlanacağı, babaya bağlanan aylığın, diğer dul ve yetimlerin bulunması hali de dahil, ana ve babaya eşit olarak paylaştırılarak ödeneceği yolunda düzenleme yapılmıştır.
Maddenin incelenmesinden de görüleceği üzere, geride dul ve yetim bırakma, muhtaç olma koşulu aranmadığından 3997 sayılı Yasanın değişik 72.maddesinin son fıkrası uyarınca, 28.9.1994 tarihinde şehit düşen oğlundan dolayı davacıya 1.10.1994 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır.
Davacıya aylık bağlanmasının dayanağı olan 72. maddenin son fıkrası, 6.11.1994 tarih ve 22133 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4049 sayılı Yasayla değiştirilerek; … görevler nedeniyle geride dul ve yetim bırakmadan hayatlarını kaybetmiş bulunan iştirakçilerle bunlardan aylık almakta iken ölenlerin, baba veya analarına, muhtaç olup olmadıklarına bakılmaksızın ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacağı yolunda bir düzenleme yapılması üzerine, davacının oğlunun hayatını kaybettiği tarihte geride dul ve yetimi bulunduğundan kendisine bağlanan aylığın bu nedenle kesildiği anlaşılmaktadır.
Getirilen yasal düzenlemelerle özel hüküm bulunmadığı sürece ilgililerin kazanılmış haklarının bertaraf edileceğinin kabulü olanaklı değildir.
Bulunan uyuşmazlıkta, 3997 sayılı Yasadaki koşulları taşıması nedeniyle davacıya şehit oğlundan dolayı aylık bağlanmış olup; aylık bağlanmasını öngören Yasada aylık bağlanabilmesi için geride dul ve yetim bırakılmamış olması şartının yeniden getirilmesi üzerine davacıya bağlanan aylığın kesilmesi Yasada daha önce bağlanmış olan aylıkların kesileceği yolunda herhangi bir hükme yer verilmemiş olması nedeniyle kazanılmış hakları ve idareye olan güveni zedeler nitelikte görülmüştür.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine 19.11.1998 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU : İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı Yasanın değişik 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği gerekçesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.