Danıştay Kararı 10. Daire 1996/2133 E. 1998/5795 K. 16.11.1998 T.

10. Daire         1996/2133 E.  ,  1998/5795 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/2133
Karar No : 1998/5795

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Davacı şirkete döviz alış ve satışı için verilen ön iznin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiyle bozulması istenen kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı şirkete döviz alım ve satımı için verilen ön iznin iptaline ilişkin işlemin iptali için açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
Davacı şirketin yetkili müessese izni almaksızın döviz alım satımında bulunduğu hususu tartışmasızdır.
Davalı idare şirkete vermiş olduğu ön izni şirket ortaklarının hükümlülükten kaynaklanan ehliyetsizliği nedeniyle değil yukarıda belirtilen yasak faaliyetleri nedeniyle iptal etmiş bulunduğundan davacı vekilinin şirket kurucularının 1567 sayılı Yasanın 9.maddesinde belirtilen cezalarla hükümlü bulunmadığı dolayısıyla ön iznin iptal edilemiyeceği yolundaki iddiasında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteğinin reddiyle kararın onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacı şirket tarafından yetkili müessese izni alınmadan, döviz alış-satışı yapıldığının saptandığı öne sürülerek, verilen ön iznin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 6.maddesinde dövize ilişkin işlemlerin bankalar, yetkili müesseseler ve özel finans kurumlarınca yapılacağının, bu karara ilişkin 91-32/5 sayılı Tebliğin 10.maddesinde yetkili müessese olarak faaliyette bulunabilmek için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurulacağının, aynı tebliğin 11.maddesinde ise Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının ön iznini müteakip kuruluş işlemlerini tamamlayan şirketlerin, Ticaret Siciline tescil ve ilan tarihinden itibaren 90 gün içinde ana sözleşmelerinin yayımlandığı Ticaret Sicil Gazetesi’nin bir nüshası ile yetkili müessese olarak faaliyette bulunma izni almak üzere Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurmaları gerektiğinin hükme bağlandığı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete verilen ön izine ilişkin 11.2.1993 tarih ve 18340 sayılı yazıda şirketin kurulmasının ilanına ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi ve şirkete ait kuruluş sermayesinin tamamının blokajına ait banka bloke mektubunun bir örneği ile müracaat edilmesi halinde yetkili müessese izni verilebileceğinin belirtilmesine karşın, davacı şirket tarafından yetkili müessese izni alınmadan döviz alış satışı yapıldığının tesbit edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda aktarılan düzenleme gereği davacı şirkete verilen ön iznin geri alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 1567 sayılı Yasa’nın 9.maddesinde müesseselerin kurucu ve ortaklarının belirtilen suçlardan mahkumiyetlerinin bulunmaması ve vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından hüküm giymiş olmamaları gerektiğinin hükme bağlandığı, şirket ortaklarının işleme dayanak faaliyetleri sonucu vergi dairesi nezdinde uzlaşmaya gidildiği, dolayısıyla ortada vergi kaçakçılığı veya kaçakçılığa teşebbüs suçlarından bir mahkumiyetin söz konusu olmadığı iddiasıyla anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 16.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.