Danıştay Kararı 10. Daire 1996/2121 E. 1997/5476 K. 08.12.1997 T.

10. Daire         1996/2121 E.  ,  1997/5476 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/2121
Karar No : 1997/5476

Temyiz Eden (Davalı) : Sağlık Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Yanlış tedavi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiyle, mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, İdare Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
28.2.1994 tarihinde davacının çocuğunun sol el 4.parmağındaki siğilin tedavisi için … Devlet Hastanesine müracaatı üzerine, siğilin çıkarılması amacıyla enjekte edilmesi gereken ve doktor tarafından reçeteye yazılan “…” isimli ilaç yerine “…” isimli ilacın görevli hemşire tarafından enjektöre çekilip, görevli doktor tarafından enjekte edilmesi sonucu kangren olan sol el 4.parmağın kesilmesi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 100.000.000 lira maddi, 100.000.000 lira manevi zararın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, idarelerin kamu hizmetleri için gerekli organizasyonu kurmak, yeterli araç ve gereçlerle donatılmış bina ve tesislerle, ehil elemanlar çalıştırarak bu hizmetleri yürütmekle yükümlü oldukları, aksi halde meydana gelen zararın idarelerce karşılanması gerektiği, olayda da yanlış ilaç enjekte edilerek ilgilinin parmağının kangren olması sonucu kesilmesine sebep olan idarenin hizmet kusurunun açık olduğu, uğranılan maddi zararın saptanabilmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 6.10.1995 tarihli raporda, davacının çocuğunun belirlenen %3 işgücü kaybı nedeniyle 79.458.126 lira zararının olduğunun belirtildiği, ayrıca olayın oluşumu ve sonucuna göre duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilebilmesi için takdiren 50.000.000 lira da manevi tazminat ödenmesi gerektiği kanaatına varıldığı gerekçesiyle 79.458.126 lira maddi tazminatın tazminat isteğinin idarece reddedildiği 15.8.1994 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte, 50.000.000 lira manevi tazminatın da yasal faiz uygulanmaksızın davalı idarece davacıya ödenmesine, davanın fazlaya ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Davalı idare, doktorun yazdığı reçete muhteviyatına uymayan bir ilacın ezcane tarafından verilmesi, hastanın da yazılan ilacı getirdiğini beyan etmesi sonucu personelin yanıltıldığı, bu haliyle kusurun ilgili ve 3.kişiye ait olduğu, maddi zararın gerçekleştiğinin kesin olarak ortaya konulmadığı, davacının alacağı destek ve yardımlarla müterafik kusurunun zarardan indirilmediği, manevi tazminatın da sembolik olmaktan uzak zenginleşmeye yol açacak bir miktarda olduğu iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 8.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.