Danıştay Kararı 10. Daire 1996/1839 E. 1997/2585 K. 25.06.1997 T.

10. Daire         1996/1839 E.  ,  1997/2585 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/1839
Karar No : 1997/2585

Temyiz Eden (Davalı) : İçişleri Bakanlığı – ANKARA
Karşı Taraf (Davacılar) : 1)…, 4)…
İstemin Özeti : Davacıların 2330 sayılı Yasa uyarınca nakdi tazminat ödenmesi yolundaki başvurularının reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenmesi gereken tutarın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açtıkları davayı kabul eden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı tarafından, temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacılar hakkında vazife malüllüğü hükümleri uygulanmış ve davalı tarafından murislerinin şehit kayıt defterine kaydı yapılmış olmakla; ölüm olayı barışta güven ve asayişi koruma görevi sırasında ve bu görevin neden ve tesiriyle meydana geldiği anlaşılan murisleri nedeniyle davacıların 2330 sayılı Yasa kapsamında tanınan haklardan da faydalandırılmaları zorunlu olduğundan; temyiz isteminin reddi ve davanın kabulü yolundaki mahkeme kararının bu gerekçelerle birlikte onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacıların nakdi tazminat istemini reddeden işlemin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden,emniyet görevlisi olan davacıların murisinin çıkan bir yangında gereken önlemleri almak üzere olay yerinde görevlendirildiği ve bu esnada olanakları ölçüsünde yangına müdahalede bulunduğu,yangının kontrol altına alınmasından sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan ilgilinin hipertansiyona bağlı kalp-damar hastalığı sonucu vefat ettiği anlaşılmaktadır.
2330 sayılı Yasa ve konuya ilişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca,iç güvenlik ve asayişin korunması konusunda görevlendirilen emniyet personelinin bu görevlerinden dolayı ölmeleri halinde mirasçılarına nakdi tazminat ödeneceği öngörülmüştür.
Yangın,su baskını,yer sarsıntısı gibi afetlerde olay yerinde önlem alınmasının iç güvenlik kapsamında değerlendirileceği tabiidir.Nitekim,konunun önemine binaen 2559 sayılı Yasanın 2.maddesinin 10.fıkrası hükmüne göre,bu gibi durumlarda yetkili amir tarafından verilecek sözlü emirlerin derhal yerine getirilmesi gerekmektedir.
Ancak,yukarıda da belirtildiği üzere nakdi tazminat ödenebilmesi için ilgilinin emniyet personeli olması ve iç güvenliğin korunması maksadıyla görevlendirilmesi yeterli olmayıp,ayrıca ölüm olayının da görevin sebep ve tesirinden doğmuş olması zorunludur.
Dava konusu olayda ise ilgilinin görevin sebep ve etkisiyle vefat ettiği yolunda bir bilgi ve belge bulunmadığından mirasçılarına 2330 sayılı Yasa uyarınca nakdi tazminat ödenmesi hukuken olanaklı görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin kabulüyle kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; … İli … İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda Başkomiser rütbesinde çalışmaktayken 28.4.1992 tarihinde ve görevli olduğu sırada … civarında meydana gelen yangına müdahale ettikten sonra rahatsızlanarak vefat eden …’ün mirasçıları olan davacılar tarafından, 2330 sayılı Yasa uyarınca nakdi tazminat ödenmesi yolundaki 5.7.1994 tarihli başvurularının reddine ilişkin 15.8.1994 tarih ve 160 sayılı davalı idare Nakdi Tazminat Komisyonu kararının iptali ile ödenmesi gereken nakdi tazminat tutarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi; davacılar murisinin muhtemel ölüm nedeni Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesinin 28.4.1992 tarihli ölüm raporunda hipertansiyona bağlı cardiovasculer hastalık olarak belirtilmişse de, muris …’ün yangın söndürme çalışmalarına bizzat katılarak uğraş verdiği ve sözkonusu rahatsızlığının bu uğraşın hemen ardından meydana geldiği şahit ifadeleriyle anlaşıldığından, ölüm olayının görevinin neden ve tesiriyle oluştuğunun kabulü ve 2330 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle dava konusu işlemi iptal etmiş ve ödenmesi gereken nakdi tazminat tutarının başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar vermiştir.
Davalı; davacılar murisinin ölüm olayının iç güvenlik ve asayişin korunmasına ait bir görev sırasında meydana gelmediği ve davada süre aşımı olduğu savlarıyla, anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2.maddesinde; iç güvenlik ve asayişin korunmasıyla görevlendirilen Emniyet Genel Müdürlüğü personeli; barışta güven ve asayişi koruma görevinden dolayı ölen ve sakat kalanlara ödenecek tazminat ve bağlanacak aylıkların düzenlenmesini de amaçlayan bu Yasadan faydalanacaklar kapsamında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar murisi …’ün 28.4.1992 tarihinde görevli olduğu sırada … civarında yangın olduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine intikal ettiği, o sırada olay yerinde bulunan itfaiye aracının pompasının çalışmadığı, eline geçirdiği bez parçalarıyla yangına bizzat müdahale ettiği, takviye itfaiye araçlar gelip yangın tamamen söndürüldükten sonra ekip otosuna bindiğinde fenalaştığı, … Sağlık Ocağında ilk müdahalesini müteakip ambulansla … Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesine sevkedilirken yolda vefat ettiği, muhtemel ölüm nedeninin 28.4.1992 tarihli ölüm raporunda “hipertansiyona bağlı cardiovescular hastalık” olarak belirtildiği, Emniyet Genel Müdürlüğünün şehit kayıt defterinde Başkomiser …’ün 813.sırada kayıt edildiği, T.C.Emekli Sandığı Sağlık Kurulunun 19.10.1992 tarih ve 3342 sayılı işlemiyle …’ün ölümünün, “görevli olarak gittiği orman yangınında, yangın söndürme işleminde sarfettiği efor neticesi meydana gelen hipertansiyona bağlı kardiyo vasküler yetmezlik” sonucu oluştuğuna oybirliğiyle karar verilmiş ve Sandık Yönetim Kurulunun 26.11.1992 tarih ve 2493 sayılı Kararıyla 5434 sayılı Yasanın vazife malüllüğü hükümlerinin uygulanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 5434 sayılı Yasanın 45.maddesinde öngörüldüğü haliyle ölümünün barışta güven ve asayişi koruma görevini yaptığı sırada ve bu görevinin neden ve tesiriyle meydana geldiği Emekli Sandığı tarafından kabul edilerek vazife malüllüğü hükümleri uygulanan ve davalı tarafından görevli iken şehit olduğundan bahisle şehit kayıt defterine kaydedilen …’ün mirasçılarının, 2330 sayılı Yasa kapsamında tanınan haklardan faydalandırılmaları zorunlu olup, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlıkbulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 2330 sayılı Yasada; ilgililerin bu Yasadan faydalanabilmeleri için bir başvuru şartı veya başvuru süresi öngörülmediğinden; genel zaman aşımı süresi içinde yapılacak başvurular üzerine tesis edilecek işlemlerin tebliğini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Yasada düzenlenen idari dava açma süresi içinde dava açılması mümkün olduğundan; davalı idarenin temyiz aşamasında, 2577 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca ölüm olayından itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl içinde başvuru yapılmadığından davada süre aşımı bulunduğu iddiası yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıdaki gerekçelerle birlikte onanmasına, ara kararıyla istenilen tahsis dosyasının Emekli Sandığına iadesine 25.6.1997 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AZLIK OYU
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında tanınan haklardan faydalanabilmek için ölüm veya yaralanma olayının “barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle” meydana gelmesi zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, toplam 200 metre kare kuru otun yandığı yangın olayına davacılar murisinin müdahale etmesinin ölümüne yol açtığı hususunun saptanamadığı ve esasen görevinin de bu yangına müdahale etmek olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu işlem hukuka uygun olup, davanın kabulü yolunda verilen mahkeme kararı bozulmak üzere temyiz isteminin kabulü gerekeceği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.