Danıştay Kararı 10. Daire 1996/1657 E. 1999/3628 K. 23.06.1999 T.

10. Daire         1996/1657 E.  ,  1999/3628 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1996/1657
Karar No : 1999/3628

Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Emek/ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin “Yetkili Müessese İzin Belgesi”nin iptal edilmesine ilişkin işlemin açılan dava sonunda iptaline karar veren … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Yetkili Müessese İzin Belgesi bulunan davacı … Döviz Ticaret A.Ş.’nin Mart 1989, Ağustos 1991 tarihleri arasında piyasadan satın aldığı dövizleri Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 6.maddesi uyarınca Merkez Bankasına bildirirken, sözkonusu dövizlerin bir kısmını döviz ve efektif alım istatistik kodlarında değil arbitraj işlem kodunda bildirmek suretiyle zorunlu devir yükümlülüğünü yerine getirmediğinin saptandığı, sözkonusu zorunlu döviz devirlerinin 32 sayılı karara ilişkin 91-32/5 sayılı Tebliğle ilgili 1-M sayılı Genelge hükümlerine göre yapılması hususunda uyarılmasına ve 30.9.1994 tarihine kadar süre verilmesine rağmen devrin
yapılmadığı öne sürülerek Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 21. ve bu karara ilişkin 93-32/10 sayılı Tebliğ’in 11.maddesi uyarınca davacının faaliyet izni iptal edilmiştir.
Davacı, Merkez Bankasından altın alımı için üçüncü sahıslardan alınan dövizlerin arbitraj kodunda gösterilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı, buna karşın davalı idarenin istemi üzerine hesaplanan döviz devri yükümlülüğünü, 1-A/B sayılı Merkez Bankası Genelgesi’nde öngörüldüğü üzere Merkez Bankası bünyesindeki döviz ve efektif piyasalarına satmak suretiyle yerine getirdiği iddiasıyla anılan işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemsince, 32 sayılı Karara ilişkin 93/32-10 sayılı Tebliğin 11.maddesinde, verilen izine uygun olarak belge tarihini izleyen bir yıl içinde faaliyete geçilmemesi veya faaliyete sürekli olarak bir yıl veya daha fazla ara verilmesi veya denetlemeler sonucu mevzuata aykırı işlem yapıldığının tesbit edilmesi veya gerekli görülmesi hallerinde Müsteşarlıkça yetkili müessese ve şubelerinin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulabileceğinin veya yetkili müesese izin belgesinin” iptal edileceğinin, Müsteşarlıkça faaliyetleri iki kez geçici olarak durdurulan yetkili müesseselerin “Yetkili Müessese İzin Belgeleri” nin iptal edileceğinin belirtildiği; dosyanın incelenmesinden davacı şirketin Eylül 1989 tarihinden itibaren işlemlerinin incelenmesinden Merkez Bankasından altın almak amacıyla üçüncü şahıslardan satın alınan efektif ve dövizlerin arbitraj kodu altında gösterildiğinin ve Merkez Bankasına döviz devirlerinin yapılmadığının, ve böylece Mekez Bankası’nın 1/M sayılı Genelgesi ile 91-32/5 sayılı Tebliğ’e aykırı hareket edildiğinin saptanması üzerine, 6.9.1993 tarihli yazı ile Mart 1989- Ağustos 1991 tarihleri arasında eksik yatırılan zorunlu döviz devri tutarı 70.906.000.-ABD Dolarının yatırılmasının istenildiğinin, 14.7.1994 tarihli yazı ile 30.9.1994 tarihine kadar süre verildiğinin ve davacı şirketin döviz devir yükümlülüğünün 1-M sayılı Genelge’ye göre değil, 1-A/B sayılı Genelgeye göre yerine getirdiğinin, ancak dava konusu işlemle 1-M sayılı Genelgenin 7/D maddesine aykırı olarak döviz devrinin Merkez Bankası’na yapılmadığı öne sürülerek 93-32/10 sayılı Tebliğin 11.maddesi uyarınca davacının faaliyet izninin iptal edildiğinin anlaşıldığı, 1-A/B sayılı Genelge’nin ilgili hükmünün 1.4.1994 tarihinden itibaren uygulanacağı öngörüldüğünden, davacının söz konusu alış işlemlerine bu Genelgenin uygulanamayacağı, bu edenle döviz devir işlemlerinin 1-M sayılı Genelgeye göre yapılması gerekirken, 1-A/B sayılı Genelgeye göre yapılmasının mevzuata aykırı olduğu, ancak bu tarihe kadar söz konusu alışlar için ortada açık bir düzenleme bulunmaması nedeniyle yükümlülüğünü yanlış da olsa 1-A/B sayılı Genelge hükümlerine göre yerine getiren davacı hakkında doğrudan faaliyetinin iptal edilmesi şeklinde işlem tesisinin takdir yetkisinin yerinde kullanılmadığını gösterdiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, idarenin yerine geçilerek karar verildiği, oysa ilgili tebliğde gerekli görülmesi halinde bile faaliyet izninin iptal edilebileceğinin öngörüldüğü, uygulamayla ilgili karar ve teblig hükümlerinin açık olduğu 12.8.1991 tarihinde konuya ilişkin bir Talimat çıkarılmışsa da, bunun yeni kurallar getirmediği, uygulamadaki hata ve yanlışlıklar nedeniyle ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesinin amaçlandığı, sonuç olarak mevzatla öngörülen takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla anlıan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 23.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.