Danıştay Kararı 10. Daire 1995/7979 E. 1997/4366 K. 12.11.1997 T.

10. Daire         1995/7979 E.  ,  1997/4366 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/7979
Karar No : 1997/4366

Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Emek-ANKARA
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının açık olan ihracat hesabının, ihracat bedeli olarak yurda getirilen ancak satışı yapılmayarak davacının döviz tevdiat hesabına ayrılan 22.564 dolar dövizin, doğacak kur farkının destekleme ve fiyat istikrar fonuna aktarılması koşuluyla ihracat bedeli olarak alımı yapılarak kapatılmasının uygun görüldüğüne ilişkin işlemin iptaline karar veren … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Türk Parası Kıymetını Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 8.maddesinde, ihraç edilen malların bedelinin fiili ihraç tarihinden itibaren ençok 180 gün içinde ihracatçılar tarafından yurda getirilerek bankalara veya özel finans kurumlarına, Türk parası olması halinde tevsiki, döviz ise satılmasının zorunlu bulunduğu, ancak; sözkonusu ihracat dövizlerinin en az %70 inin fiili ihraç tarihinden itibaren 90 gün içerisinde getirilerek bankalara veya özel finans kurumlarına satılması halinde bakiye %30’una tekabül eden kısmı üzerinde ihracatçının serbestçe tasarruf edebileceği, bu maddede öngörülen sürelerden sonra yurda getirilmesi halinde, ek süreler içinde olsa dahi sürenin sonuncu gününde geçerli kur ile dövizin satıldığı günün kuru arasında meydana gelen olumlu farkın ilgililere ödenmeyip Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonuna aktarılacağı kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasında bulunan 13.2.1992 tarih ve … sayılı Gümrük Çıkış Beyannamesiyle 80.625 dolar tutarında ihracat gerçekleştirildiği … Bankası … Şubesince düzenlenen 28.2.1992 tarih ve … nolu döviz alım belgesine göre bu tarihte gelen 62.000 dolarlık dövizin 20.506.72 dolarlık kısmının mal bedeli olarak, 18.929.28 dolarlık kısmının navlun bedeli olarak alışının yapıldığı, buna karşın 22.564. dolarlık kısmın ise davacının döviz tevdiat hesabına aktarıldığı, öte yandan aynı ihracata ilişkin olarak 14.849.52 doların ise daha sonra yurda getirildiği ve 11.8.1992 tarih ve … nolu döviz alım belgesiyle mal bedeli olarak alışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre de davacının ihracat bedeli dövizlerin en az %70 ini 90 gün içinde bankaya satmadığı için %30’una tasarruf etme hakkının doğmadığı gibi, ihraç bedeli dövizin tamamını 180 gün içinde de yurda getirerek satamadığı için ihracat hesabının bu tarihten sonra kapatılacak kısmı için sürenin sonuncu günündeki kur ile satışın yapıldığı gün arasındaki kur farkının da Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’na aktarılması gerekmektedir.
Öte yandan davacının döviz tevdiat hesabına ayrılan kısmın navlun bedeli olduğu iddiası da ihracat bedeli dövizin ancak satışı halinde ihracat hesabına sayılabilmesi ve Türkiye’ye getirilmesi zorunlu olmayan konvertibl dövizler karşılığında açılan döviz tevdiat hesabına ayrılan dövizin de ihracat hesabına sayılabilmesine olanak bulunmadığından dayanaksız kalmaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Açık olan ihracat hesabının,… Bankası İzmir Şubesince döviz alım belgesiyle alışı yapılan ve 22.564 dolarlık kısmı döviz tevdiat hesabına ayrılan dövizin,doğacak olan kur farkının destekleme fiyat istikrar fonuna aktarılması koşuluyla ihracat bedeli olarak alımı yapılmak suretiyle kapatılmasının uygun görüldüğüne ilişkin işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
… Bankası Genel Müdürlüğünün 5.3.1996 gün ve 385/383 sayılı yazısından, davacı şirketin … … Merkez Şubesi aracılığıyla ihraç ettiği 80.625 dolarlık mal ile ilgili olarak davacı firma lehine 62.000 dolarlık havale geldiği, bunun 39.436 dolarlık kısmının ihracat bedeli olarak alışının yapıldığı, bakiye 22.564 dolarlık kısmının da ihracatçı firmanın Banka nezdindeki Döviz Tevdiat Hesabına alacak olarak kaydedildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla,dava konusu işlemi ihracat bedelinden 22.425 dolarlık kısmın navlun bedeli olduğu,Döviz Tevdiat Hesabına ayrılmış döviz bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabubüyle kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Davacı şirket tarafından 13.2.1992 tarih ve … sayılı gümrük çıkış beyannamesiyle 80.625 dolar tutarında ihracat gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen ihracat karşılığı olarak 28.2.1992 tarihinde yurda getirilen 62.000 dolarlık dövizin 20.506.72 dolarlık kısmının mal bedeli, 18.929.28 dolarlık kısmının navlun bedeli olarak Türkiye … Bankası … Bölge Müdürlüğünce düzenlenen döviz alım belgesiyle alışı yapılmıştır. Sözkonusu dövizin 22.564 dolarlık kısmı ise talimatı üzerine davacının döviz tevdiat hesabına aktarılmıştır. Daha sonra yurda getirilen 14.849.52 dolar tutarındaki döviz de aynı banka tarafından düzenlenen döviz alım belgesiyle ihraç edilen mal bedeli sayılmıştır.
Davalı idarenin 16.12.1992 tarih ve 61741 sayılı işlemiyle, yurda getirilen dövizin döviz tevdiat hesabına ayrılan 22.564 dolarlık kısmının da Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 8. maddesi uyarınca kur farkının Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonuna aktarılması kaydıyla ihracat bedeli olarak alışının yapılarak açık ihracat hesabının kapatılabileceği bildirilmiştir.
Davacı döviz tevdiat hesabına döviz ayrılmadığı, uyuşmazlık konusu 22.564 dolarlık kısmın navlun bedeli olarak … Denizcilik Nakliyat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ödendiği iddiasıyla ve anılan işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesince, dosyada bulunan … Bankası A.Ş.’nin 2.7.1993 tarih ve 3114 sayılı yazısı ile döviz tevdiat hesabına ayrıldığı öne sürülen 22.564 doların navlun bedeli olarak başka bir firmaya havale edildiğinin, döviz tevdiat hesabına ayrılmış döviz bulunmadığının, ihracat hesabının kapatıldığının bildirildiği, bu durumda davacının döviz tevdiat hesabına ayrılan bir dövizinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, yerinde olmadığını öne sürdüğü anılan mahkeme kararının temyizen incelenip, bozulmasını istemektedir.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 8. maddesinde, ihraç edilen malların bedelinin fiili ihraç tarihinden itibaren en çok 180 gün içinde ihracatçılar tarafından yurda getirilerek bankalara veya özel finans kurumlarına, Türk parası olması halinde tevsiki, döviz ise satılmasının zorunlu bulunduğu, ancak; söz konusu ihracat dövizlerinin en az % 70’inin fiili ihraç tarihinden itibaren 90 gün içerisinde getirilerek bankalara veya özel finans kurumlarına satılması halinde bakiye % 30’una tekabül eden kısmı üzerinde ihracatçının serbestce tasarruf edebileceği, bu maddede öngörülen sürelerden sonra yurda getirilmesi halinde, ek süreler içinde olsa dahi sürenin sonuncu gününde geçerli kur ile dövizin satıldığı günün kuru arasında meydana gelen farkın ilgililere ödenmeyip Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonuna aktarılacağı kurala bağlanmıştır.
Uyuşmazlık da davalı idare tarafından döviz tevdiat hesabına ayrıldığı, davacı tarafından ise döviz tevdiat hesabına ayrılmayıp, navlun bedeli olarak bir başka firmaya ödendiği öne sürülen 22.564 dolar tutarındaki dövizin yurda geldiği tarih itibariyle ihracat hesabına sayılıp sayılamayacağından kaynaklanmıştır.
Dosyada bulunan belgelerden … Bankası … Bölge Müdürlüğünce düzenlenmiş bulunan döviz alım belgesinde getirilen dövizin 20.506.72 dolarlık kısmının mal bedeli, 18.929.28 dolarlık kısmının navlun bedeli olmak üzere toplam 39.436 dolarlık kısmının 5.900 Türk Lirası döviz kuru üzerinden 232.672.400 Türk Lirasına alışının yapıldığı, kalan 22.564 doların ise döviz tevdiat hesabına ayrıldığı belirtilirken, aynı Bankanın Aydın Şubesince davacının isteği üzerine verilen 30.10.1992 ve mahkeme kararına dayanak alınan 2.7.1993 tarihli yazılarda, döviz alımı belgesinde döviz tevdiat hesabına ayrıldığı belirtilen 22.564 doların navlun bedeli olarak Batı Denizcilik Anonim Şirketine havale edildiğinin ve döviz tevdiat hesabına ayrılmış bir döviz bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Dairemizin 10.1.1996 tarih ve E:1995/7979 sayılı ara kararıyla … Bankası Genel Müdürlüğünden belgeler arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucun Dairemize bildirilmesi istenmiştir.
… Bankası Genel Müdürlüğü’nün 5.3.1996 tarih ve 385/383 sayılı cevabi yazısında alışı yapılan 39.436 dolarla ilgili olarak 20.506.72 dolar mal bedeline ve 18.929.28 dolar navlun bedeline ilişkin döviz alım belgesinin kambiyo taahhüt hesabının kapatılabilmesini teminen aracı banka olan … … Şubesine gönderildiği, uyuşmazlık konusu 22.564 doların ise davacının döviz tevdiat hesabına geçtiği ve yine davacının talimatı gereği … Denizcilik Turizm ve San. Tic. A.Ş.’nin … Şubesi nezdindeki döviz tevdiat hesabına döviz havalesi olarak gönderildiği belirtilmiştir.
Bu duruma göre yurda getirilen dövizin 22.564 dolarlık kısmının satışının yapılmayarak, davacının döviz tevdiat hesabına ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Döviz tevdiat hesapları Türkiye’ye getirilmesi zorunlu olmayan konvertibl dövizler karşılığında açılan ve tamamen ilgililerin tasarrufunda olan hesaplar olduğundan, bu hesaba ayrılan dövizin de ihracat hesabına sayılabilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla 32 sayılı karar gereği davacının ihracat bedeli dövizlerin en az % 70’ini 90 gün içinde bankaya satmadığı için % 30’una tasarruf etme hakkı doğmadığı gibi, ihraç bedeli dövizin tamamını 180 gün içinde de yurda getirerek satmadığı için ihracat hesabının bu tarihten sonra kapatılacak kısmı için sürenin sonuncu günündeki kur ile satışın yapıldığı günkü kur arasındaki kur farkının da Destekleme ve Fiyat İstikrar fonuna aktarılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, hukuka uygun bulunan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi gerekirken, davacının döviz tevdiat hesabına ayrılmış döviz bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar veren mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa’nın 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 12.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.