Danıştay Kararı 10. Daire 1995/7279 E. 1996/6425 K. 30.10.1996 T.

10. Daire         1995/7279 E.  ,  1996/6425 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/7279
Karar No : 1996/6425

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : İçişleri Bakanlığı (Jandarma Genel Komutanlığı)
İstemin Özeti : Davacının verdiği istihbari nitelikteki bilgiler nedeniyle kendisine ikramiye verilmesi yolunda yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/1. maddesinde “Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husus taki kararların, ilgili ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeblerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir” kuralı bulunmaktadır.
Yukarıda alıntısı yapılan yasa kuralı nedeniyle idari yargıda ceza yargılamasında olduğu gibi resen araştırma usulü benimsenmiştir. Buna göre idari yargıda hakim tarafların iddia, savunma ve defileriyle bağlı olmayıp gerekli gördüğü her türlü araştırmayı kendiliğinden yapabilir.
Maddi olaya ilişkin iddiaların araştırılması konusunda hakimin davaya müdahalesine karşın davacının iddialarının cevaplandırılmaması veya susma suretiyle geçiştirilmesi durumunda sözkonusu iddiaların sübut bulunduğunun kabulünün re’sen araştırma ilkesinin sonucu olduğu Danıştay içtihatlarıyla benimsenmiştir.
İdari yargı hakiminin başlıca görevi hukuka uygunluk denetimi olduğundan, bu denetimin tarafların iddia ve savunmalarıyla sınırlandırılması kabuledilemez. İdari yargı tarafından verilen kararın sadece davacıyı tatmin için değil uzun dönemde hukuka dayalı idare ilkesinin yerleşmesi ve hukuk devletinin korunması için verildiği de bilinmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davacının davalı idareyle istihbarat çalışmaları nedeniyle ilişkide bulunduğu ve verdiği birtakım duyumlar karşılığı kendisine bir miktar ödemede bulunulduğu açıktır. Askeri savcılığın yaptığı soruşturma, davacıya ödenmek üzere gönderildiği halde kamu görevlisinin zimmetine geçirildiği ileri sürülen ödemelere ilişkin olup soruşturma sonucu kamu görevlisinin zimmetine para geçirmediği ortaya çıkmıştır.
Davacı verdiği duyumlar karşılığı kendisine 500.000 lira ödendiğini ileri sürmekte, Askeri Savcılıkça zimmete para geçirme iddiasıyla yaptırılan soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararında da yine davacıya verdiği duyumlar karşılığında 500.000 lira ödendiği belirlenmiştir. Bu davada ise davacı, kendisine eksik ödeme yapıldığından bahisle hakkettiğini ileri sürdüğü miktarın kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptalini istemektedir.
Davalı idarece, idare mahkemesinin ara kararlarına verilen cevaplarda davacıyla bir ilgisinin olmadığı belirtilmiştir. Ancak … Askeri Savcılığının … sayılı kararıyla davacının istibarat faaliyetlerinde çalıştığı açıktır. Olumlu çıkan ve ikramiye verilmesi gereken duyumlarının davalı idarece değerlendirilerek işlem tesis edilmemiştir. Mahkemenin ara kararlarına davalı idarece kendilerinde bilgi bulunmadığı biçimde cevap verilmiş olması ve davacının iddialarının karşılanmaması yargı denetimine imkan bırakmayan bir nitelikte gösterdiğinden haklılığı kanıtlanamayan dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddine karar veren temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacının yasadışı bir örgütün 17.9.1991 – 12.3.1992 tarihleri arasını kapsayan dönemde sürdürdüğü faaliyetlerine ilişkin olarak verdiğini ileri sürdüğü istihbari nitelikteki bilgilerden olumlu sonuçlananların karşılığında tarafına ödeme yapılması yolunda yapılan başvurunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun ödüllendirme başlıklı 19.maddesinde İçişleri Bakanlığınca belirlenecek bu kanun kapsamına giren suç faillerinin yakalanabilmesine yardımca olanlara veya yerlerini yahut kimliklerini bildirenlere 1481 sayılı Asayişe Müessir Bazı Fiilerin Önlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre para ödülü verileceği kuralının bulunduğu, dosyanın incelenmesinden, davacının yasadışı bir örgütün 17.9.1991 – 12.3.1992 tarihleri arasını kapsayan dönemde sürdürdüğü faaliyetlere ilişkin olarak verdiği, istihbari nitelikteki bilgilerden olumlu sonuçlananların karşılığında tarafına yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını iddia ederek davalı idareye başvurduğu, istemin zımmen reddi üzerine dava açtığı, bundan önce kendisine yapılması gereken ödemeleri zimmetine geçirdiği iddiasıyla … Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığında İstihbarat tim komutanı olan Binbaşı … hakkında suç duyurusunda bulunduğu, bunun üzerine … Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının yaptığı soruşturma sonunda E:…, K:… sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığı kararının verildiği, bu kararda tim komutanı olan sanığın haber alma faaliyetlerinde çalışmak üzere deneme mahiyetinde davacıdan yararlanmaya karar verdiği, 17.9.1991 – 12.3.1992 tarihleri arasında davacının verdiği olumlu çıkan duyumlar karşılığında toplam 500.000 lira ödeme yapıldığı, diğer duyumlarına ise olumsuz çıkması ve daha önce kayıtlarda yer almış olması nedeniyle ödeme yapılmadığı, davacının olumlu çıkan duyumlarının karşılığının ödenmiş olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca bildirimde bulunanlara para ödülü verileceği kuşkusuz olmakla birlikte davacının iddia ettiği gibi 40-45 olumlu duyum verdiğine ilişkin bilgi bulunmadığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı; idarenin gerçek dışı beyanda bulunduğu, mahkemece istenen bilgi ve belgelerin gönderilmediği, mahkemenin asılsız evraka dayanarak eksik incelemeyle karar verdiği iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 30.10.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) : Dava konusu uyuşmazlık dolayısıyla … İdare Mahkemesinin 3.10.1994 tarihli ara kararıyla … Jandarma … timinde … koduyla sivil olarak çalışan davacının 17.9.1991 – 12.3.1992 tarihleri arasında verdiği duyumlar ile bu duyumlar üzerine yapılan işlemlerinde yer aldığı dosyanın … ile aynı gurup komutanlığından … Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı aracılığıyla istenilmesine karar verilmiş ancak gönderilen dosyanın belirtilen hususları içermediğinin anlaşıldığından bahisle sözkonusu hususları içeren işlem dosyasının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20.maddesi uyarınca 27.3.1995 tarihli ara kararıyla 3.kez istenilmesine karar verildiği, bu ara kararına verilen cevabi yazıda Askeri Savcılığın ara kararında belirtilen dosyanın ve belgelerin Jandarma Asayiş Komutanlığından doğrudan istenmesinin gerektiği belirtilmiştir.
İdare Mahkemesince incelenmesine karar verilen dosyanın Jandarma Asayiş Komutanlığından getirtilmesi yoluna gidilmeden davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olması nedeniyle eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARŞI OY (XX) : Uyuşmazlık konusu olayda davalı idarece gönderilen birden çok yazıda, davacı hakkında kendilerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı ve davacının kendileriyle bir ilişkisinin bulunmadığı belirtilmektedir. Ancak davacının verdiği bilgiler karşılığında kendisine yapılması gereken ödemelerden bir kısmının yapıldığı, bir kısmının ise Binbaşı … tarafından zimmete geçirildiği ileri sürülerek yapılan suç duyurusu üzerine … Askeri Savcılığınca yapılan soruşturma sonucu verilen E:…, K:… sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararında davacının deneme mahiyetinde istihbari faaliyetlerde kullanıldığı ve bir kısım duyumları nedeniyle kendisine ödemede bulunulduğu belirtilmiş olduğundan davacının bir ilgisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacının başvurusu idarece yeterli inceleme yapılmadan zımmen reddedilmiş olup, dava konusu işlemin davacının başvurusunun incelenmek üzere iptali gerektiğinden aksi yoldaki temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.