Danıştay Kararı 10. Daire 1995/66 E. 1997/1304 K. 14.04.1997 T.

10. Daire         1995/66 E.  ,  1997/1304 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/66
Karar No : 1997/1304

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : 1-Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı – ANKARA
2-Başbakanlık Gümrük Müşteşarlığı – ANKARA
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, İdare Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 17. maddesine göre yerinde görülmeyen duruşma istemi reddedilerek gereği düşünüldü;
Dava; ithal izni ile yurda sokulan 1980 model … marka otomobilin ithal işleminin iptal edilmesi yolundaki 15.1.1993 tarih ve 4707 sayılı Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığı işlemi ile buna dayanılarak tesis edilen söz konusu aracın gümrük müdürlüğüne teslim edilmesi gerektiğine ilişkin … Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünün 28.5.l993 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla; 1615 sayılı Gümrük Kanunu’nun 12. maddesinde, triptik olarak yurda giriş yapan araçların triptik süresi dolduktan sonra yurt dışına çıkarılmasının zorunlu olduğunun belirtildiği, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 9. maddesinin son paragrafında, bura Karar’a ve ilgili mevzuata göre geçici olarak veya muafen yurda girmiş bulunan vasıta, mal ve eşyaların süreleri bitiminde aynen yurt dışana çıkarılmaları veya gümrüğe terk edilmelerinin zorunlu olduğu, bu şekilde yurda sokulan eşyaların her ne suretle olursa olsun ahara devri ya da satışının yahut Türkiye’de yerleşik kişilerce iktisabının, kesin ithali ve gerektiğinde bedelinin transferinin Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın iznine tabi olduğunun kurala bağlandığı; dosyasının incelenmesinden, … adlı şahıs tarafından 30.1.1990 tarihli … no’lu triptik belgesine kayden yurda girişi yapılan 1980 model … tipi … marka … plakalı otonun …’in …’e borcu nedeniyle haczedildiğinin, … İcra müdürlüğünce söz konusu otomobilin satışına izin verilmesinin Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığından istenilmesi üzerine, bu istemin incelenerek satışının uygun görülmediğinin 28.9.1990 tarihli yazı ile bildirildiğinin, daha sonra 19.2.1991 tarih ve 84597 sayılı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı antetli olan ve …’e borçlu …’in bu borcundan dolayı haciz edildikten sonra açık artırma sonucu …’e satılan triptik girişli … plakalı otonun ithalinin uygun görüldüğüne ilişkin yazının elden icra müdürlüğüne sunulması üzerine satış işleminin yapıldığının, yapılan inceleme sonucu 19.2.l991 tarih ve 84597 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müşteşarlığı antetli yazının sahte olduğunun, Müsteşarlık kayıtlarında hiçbir şekilde bu yazıya rastlanmadığının anlaşıldığı, bu durumda, geçici olarak yurda giren vasıtanın ithalinin veya satışının Müsteşarlık iznine tabi olması ve bu iznin verilmemesi nedeniyle aracın gümrüğe teslim edilmesinin istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının dava konusu otomobili ithal ve icra yoluyla satış işlemleri gerçekleştirildikten sonra, iyiniyetle iktisap etmiş olmasının, aracın yurt içine izinsiz olarak ithal edilmesi ve yine izinsiz olarak icra yoluyla satılmış olması gerçeğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, hukuka aykırı olduğu savıyla anılan kararın temyizen bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 14.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.