Danıştay Kararı 10. Daire 1995/6497 E. 1997/3777 K. 15.10.1997 T.

10. Daire         1995/6497 E.  ,  1997/3777 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/6497
Karar No : 1997/3777

Davacı : …
Vekilleri : …
Davalı : Başbakanlık – ANKARA
İstemin Özeti : … Sendikası tarafından T.C.Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde uygulanmakta olan grevlerin milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte görüldüğü öne sürülerek 60 gün süreyle ertelenmesine ilişkin 16.10.1995 tarih ve 95/7379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın; güvenoyu alamamış ve istifa etmiş olan Bakanlar Kurulunun grev erteleme konusunda yetkisiz olduğu, grevin genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olmadığı öne sürülerek iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Grevin uygulanması nedeniyle ülkenin ihracat ve ithalatı ile iç ticaretin telafisi olanaksız derecede olumsuz etkilendiği, ülkenin limanları üzerinden yapılan transit taşımaların durma noktasına geldiği, daha önce yapılan ticari bağlantılarda aksamalar olduğu, grev nedeniyle yapılamayan liman hizmetleri sonucunda gemi trafiği ve yük çekiminde tıkanıklık olduğu, limanlarda turist giriş-çıkışları ile Mersin-Kıbrıs arasında yolcu ve askeri taşımalar yapılamadığı, ülkenin limanları üzerinden yapılan deniz taşımacılığının, komşu ülke limanlarına kayma noktasına geldiği, limanlarda günlük ortalama 76.000 ton yükleme boşaltma yapıldığı ve bunun büyük bir kısmının Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan malzemelerden, ilaç ve ilaç hammaddelerinden ve halkın beslenmesiyle ilgili gıda maddelerinden oluştuğu, bu maddelerin yükleme ve boşaltılmasının yapılamadığı, bu nedenle uygulanan grevin milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelik kazandığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin ve Sağlık Bakanlığının da uygun görüşüyle ertelendiği, kararda Anayasaya, 2822 sayılı Yasaya aykırılık bulunmadığı, Bakanlar Kurulunun güvenoyu alamamasının, güvenoyu alan yeni bir hükümetin görevi devralmasına kadar yetkilerini kullanmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Anayasa ve 2822 sayılı Yasaya göre, bir anayasal hak ve işçi açısından güvence olan grev hakkının milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte görülmesi halinde ertelenebilmesi kurala bağlanmıştır. Öte yandan 2822 sayılı Yasanın 29.maddesinde grev yasağının bulunduğu işler, 30.maddesinde yasağın bulunduğu yerler ve 31.maddesinde de geçici yasaklar sayılmak suretiyle belirtilmiştir.
Davalı idarenin savunmasıyla, dosyada bulunan belgelerin incelenmesi sonucu uygulanmakta olan sözkonusu grevin değişik işkollarında uygulanmakta olan diğer grevlerle birlikte ertelendiği ve sözkonusu grevin uygulandığı işyerlerinin ve yapılan işlerin niteliği de dikkate alındığında ertelenen grevin yasada öngörülen anlamda milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin savunmasında öne sürülen ekonomik sebeplerin karara dayanak alınmasına yasal olanak olmadığı gibi, grev hakkının iyiniyet kurallarına aykırı tarzda ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanıldığı sonucuna varılması halinde de 2822 sayılı Yasanın 47.maddesi uyarınca grevin durdurulması ancak yetkili İş Mahkemesi kararı ile mümkündür.
Açıklanan nedenlerle, hukuki dayanağı bulunmayan dava konusu kararın iptali gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı sendika ile işveren arasında toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış olduğundan konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, 17.10.1995 tarih ve 22436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 95/7379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın T.C.Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı Haydarpaşa, Mersin, İzmir, İskenderun, Samsun, Bandırma ve Derince limanları işyerlerinde … İşçileri Sendikası (…) tarafından uygulanmakta olan grevin milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte görülerek 60 gün süreyle ertelenmesine ilişkin 1.maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, taraflar arasında anlaşma sağlanarak, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmakta ise de; dava konusu işlemin olay tarihindeki mevzuat ve hukuki durum çerçevesinde incelenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümü gerektiğinden esasa geçildi.
Anayasa’nın “Grev Hakkı ve Lokavt” başlıklı 54.maddesinin 1.fıkrasında, Toplu İş Sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin grev hakkına sahip olduğu, bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnalarının yasayla düzenleneceği, 4.fıkrasında da grev ve lokavtın yasaklanabileceği haller ve işyerlerinin yasayla düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası’nın 33.maddesinde ise, karar verilmiş veya başlanmış olan yasal bir grev veya lokavtın genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelik taşıması halinde, Bakanlar Kurulunun bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı bir kararnameyle altmış gün süreyle erteleyebileceği belirtilmiştir.
Anayasa ve 2822 sayılı Yasanın aktarılan hükümlerine göre, bir Anayasal hak ve işçi açısından güvence olan grev hakkının yasada belirtilen sebepler dışında ertelenebilmesine olanak bulunmamaktadır.
Yasal bir grevin yasada öngörülen anlamda genel sağlığı bozucu nitelikte görülebilmesi için, toplumun önemli bir kesiminin sağlık yönünden veya buna bağlı olarak sosyal bakımdan ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalması, giderilmesi olanaksız kayıp ve zararların sözkonusu olması gerekir. Yine bir grevin milli güvenliği bozucu nitelikte görülebilmesi için de, ülke ve devletin özel savunma ve güvenlik altına alınmasını zorunlu kılacak ciddi tehlikelerin ortaya çıkması gerekmektedir.
Dava konusu karar, uygulanmakta olan grevin milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte görülmesi sebebiyle alınmıştır.
Davalı idarenin savunmasıyla, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu; grevin uygulandığı işyerlerinin ve yapılan işlerin niteliği dikkate alındığında ertelenen grevin Yasada öngörülen anlamda milli güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Davalı idarenin savunmasında öne sürülen ekonomik sebepler dava konusu kararın alınmasını haklı kılacak nitelikte bulunmamaktadır.
Davacının, kararın güvenoyu alamamış ve istifa etmiş bir Bakanlar Kurulu tarafından alınmış olması sebebiyle yetki yönünden de hukuka aykırı olduğu iddiası ise; Anayasada engel bir düzenleme bulunmaması karşısında yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu edilen 95/7379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne bağlı Haydarpaşa, Mersin, İzmir, İskenderun, Samsun, Bandırma ve Derince limanları işlerlerinde davacı Sendika tarafından uygulanan grevin ertelenmesine ilişkin kısmının iptaline, aşağıda dökümü yapılan … lira yargılama gideri ve … lira avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 15.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.