Danıştay Kararı 10. Daire 1995/5940 E. 1997/4016 K. 22.10.1997 T.

10. Daire         1995/5940 E.  ,  1997/4016 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/5940
Karar No : 1997/4016

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : Davacı derneğin, limited şirkete ait gözlükçülük ticarethanesinin kapatılması yolundaki başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiyle usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Anlaşmazlık;bir ticari şirketin,mesul gözlükçü bulundurmak suretiyle gözlükcülük ticarethanesi işletip işletemeyeceğinden kaynaklanmaktadır.
3958 sayılı “Gözlükçülük Hakkında Kanun”un 1.maddesinde,numaralı gözlük çamı satmak ve gözlükçü ünvanını kullanabilmek için aranan koşullar belirlenmiş,8.maddesinin birinci fıkrasında ise her gözlükçü ticarethanesinin başında ruhsatnameli bir gözlükçünün bulunması öngörülmüştür.
Anılan asanın meclis müzakere zabıtlarının incelenmesinden ve 8.maddenin beşinci fıkrasının Meclis Adalet Komisyonunun değişiklik gerekçesinin gözden geçirilmesinden anlaşıldığı üzere; yasa koyucu gözlükçü ticarethanesi açacak kişilerden gözlükçü ruhsatı aranmasını amaçlamamış, her gözlükçü ticarethanesinin başında ruhsatlı bir gözlükçünün bulunmasını yeterli görmüştür.
Öte yandan,anılan Kanunun 13.maddesi,ruhsat sahibi bir gözlükçünün kendisi bizzat çalışmadığı halde ismini veya unvanını ruhsatı olmayan bir kişiye vermek suretiyle onun ruhsatsız gözlükçülük yapma suçuna katılması durumunu yaptırım altına almakta olup,bu hüküm,ruhsatnamesi olmadan gözlükçü ticarethanesi açan bir kişinin yanında ruhsatnameli mesul gözlükçü olarak çalışma ve çalıştırmaya engel teşkil edemeyeceği gibi,8.maddenin 1.fıkrasının amacı dışında yorumuna da neden olamaz.
Bu yasal durum karşısında,ruhsatnameli bir gözlükçü istihdam ederek gözlük ticareti ile uğraşmak üzere kurulan,hasta bakma,göz muayenesi yapma ve tedavi uygulama gibi uğraşlarda bulunmayan bir ticari şirketin işyerinin kapatılması yolundaki başvurunun zımnen reddi yolundaki dava konusu işlem mevzuata uygun olup,anılan işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki temize konu yerel mahkeme kararında hukuki bir isabetsizlik görülememiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ve temyize konu hükmün onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yarılama Usulü Kanununun 17/2. maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek esasa geçildi.
Dava, davacı derneğin, limited şirkete ait gözlükçü ticarethanesinin kapatılması için yaptığı başvurunun cevap verilmeksizin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda, … İdare Mahkemesince; 3958 sayılı Gözlükçüler Hakkında Kanunun 11. maddesinde, gözlükçü veya fenni gözlükçü ünvanını yalnızca gözlükçülük ruhsatnamesini haiz olarak ticarethane açmış olanların kullanacaklarının belirtildiği, aynı Yasanın 8. maddesinde ise, her gözlükçü ticarethanesinin başında ruhsatnameli mesul bir gözlükçü bulunmasının şart kılındığı, bu haliyle, şirketlerinde, mesul bir gözlükçü bulundurulması şartıyla gözlük ticarethanesi açabilmesine engel bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, dava dosyasının incelenmesinden, kapatılması istenilen gözlükçü ticarethanesinde ruhsatnameye sahip mesul bir gözlükçünün bulunduğunun, göz muayenesinde kullanılan aletlere rastlanılmadığının, işyerinde göz hastalıkları uzmanının çalıştırılmadığının bir tutanakla belirlendiğinin anlaşıldığı, ruhsatlı mesul gözlükçü bulundurularak gözlük ticareti ile uğraşmak üzere kurulan, göz muayenesi ve tedavisi yapılmayan işyerinin kapatılması yolunda davacı dernekçe yapılan başvurunun reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı dernek, kapatılmasını istedikleri işyerini işleten şirketin ortaklarının göz hastalıkları uzmanı doktorlar olduğunu, doktorluk mesleğine ticari bir veche verilemeyeceğini, gözlükçülük yapmaları halinde doktorluğu bırakmalarının gerektiği, 3958 sayılı Yasadaki düzenlemenin gerçek kişiler hakkında olduğu, şirketler tarafından gözlükçülük yapılabileceği yolunda bir düzenlemenin bulunmadığı iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 22.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.