Danıştay Kararı 10. Daire 1995/5196 E. 1997/3083 K. 24.09.1997 T.

10. Daire         1995/5196 E.  ,  1997/3083 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/5196
Karar No : 1997/3083

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Vakıflar Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı vakıf tarafından kullanılmak üzere İstanbul Valiliğine tahsis edilen … Mektebinin tahsis süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda …İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacı … Vakfına tahsis edilen … Mektebinin tahsis süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
Vakıflar Kanununun 10.maddesinde, tahsis edildikleri amaca göre kullanılmaları yasaya veya kamu düzenine uygun olmayan yada işe yaramaz bir duruma gelen hayrat vakıfların yönetim kurulunun önerisi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile mümkün mertebe amacı aynı olan başka bir hayrata tahsis edilebileceği hükme bağlanmıştır. Madde hükmüne göre vakıf taşınmazın başka bir vakfa tahsis edilebilmesi için vakfın işe yaramaz hale gelmesi gerekmektedir. Bu durumdaki bir vakfa ait taşınmazın benzer amacı taşıyan başka bir vakfa tahsisinde yürütmenin takdir yetkisinin bulunduğu ve bu yetkisini kullanmaya yargı yoluyla zorlanamayacağı açıktır. Ancak, yürütme organı dava konusu olayda olduğu gibi yetkisini kullanarak belirli bir süreyle tahsis işlemini yapmış ise bitimini takiben sürenin uzatılmamasının da hukuken kabul edilebilir sebeplere dayalı olması gerektiğinde duraksama bulunmamalıdır.
Dava konusu işlem her ne kadar, bazı kuruluşlara tahsis edilen taşınmazların, hayrat vakıfların amacına ters düşerek kullanıldığı gözlendiğinden, kamu kuruluşları dışındaki kuruluşlara tahsis yapılmaması yolundaki Başbakanlık görüşüne dayanmakta ise de, cevap dilekçesinde davacı vakfın protokole aykırı davrandığı hususu da belirtildiğinden işlemin hukuka uygunluğuna ilişkin denetimin gösterilen bu sebep esas alınmak suretiyle yapılması gerekmektedir.
Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden, protokol hükmüne aykırı olarak hastaların büyük çoğunluğundan bağış adı altında para alındığı, binanın çeşitli yerlerinde yapılması gereken onarımların yaptırılmadığı anlaşıldığından yeniden tahsis yapılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca, olayda Bakanlar Kurulunca verilmiş olan tahsis kararının kaldırılması söz konusu olmadığından usulde paralellik ilkesine uyulmadığı, işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunduğu yolundaki davacı iddiasında isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, davacı vakıf tarafından kullanılmak üzere 5 yıl süreyle İstanbul Valiliğine tahsis edilen … Mektebinin tahsis süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 10. maddesinde, tahsis edildikleri maksada göre kullanımları kanuna veya kamu düzenine uygun olmayan veyahut işe yaramaz bir hale gelen hayrat vakıfların idare meclisinin teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile mümkün mertebe gayece aynı olan diğer hayrata tahsis edilebileceğinin belirtildiği, dava dosyasının incelenmesinden, … İli, … İlçesi … Mahallesi, … Caddesinde bulunan … Mektebinin, İstanbul Valiliği ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda Bakanlar Kurulunun 25.3.1987 tarihli kararıyla 2762 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca davacı vakıf tarafından kullanılmak üzere 5 yıllığına İstanbul Valiliğine tahsis edildiğinin, protokolün 4. maddesi uyarınca, sürenin 5 yıl yeniden uzaması üzerine tahsis süresinin 10 yıl daha uzatılması yolundaki davacı vakfın başvurusunun, idarece, ilgili Devlet Bakanlığının 27.12.1992 tarihli yazısı gerekçe gösterilerek, vakıf hayrat taşınmazlarının vakıf, birlik, dernek gibi özel ve tüzel kişiliklere tahsis edilemiyeceği öne sürülerek dava konusu işlemle reddedildiğinin anlaşıldığı dava konusu olayda, protokol hükümleri uyarınca belirlenen kira bedelinin 1991 yılından itibaren ödenmemesi ve tedavi edilecek hastalardan muayene ve tedavi ücreti alınmaması gerektiği halde ücret alındığının vakıf defterlerinin incelenmesiyle tespit edilmesi, binanın yapılması gereken restorasyon işlerinin yapılmaması nedeniyle davacı vakfın protokol hükümlerine aykırı hareket ettiği ve faaliyetleri sonucu hayrat olma niteliğini kaybetdiğinden taşınmazın tahsis süresinin uzatılmaması biçiminde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin gerekçesiz tesis edildiği, tahsis kararını Bakanlar Kurulu vermesine karşın uzatma isteminin davalı idarece reddinin yerinde olmadığı iddialarıyla mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen ve yukarıda özetlenen gerekçelere dayalı olarak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararı, usul ve hukuka uygun olup, bozma nedeni bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına, 24.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.