Danıştay Kararı 10. Daire 1995/4650 E. 1996/7153 K. 07.11.1996 T.

10. Daire         1995/4650 E.  ,  1996/7153 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/4650
Karar No : 1996/7153

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Etibank Genel Müdürlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı yargı kararıyla iptal edilen re’sen emekliye sevkedilmesine ilişkin işlem nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesince, dava açıldıktan sonra maddi tazminata ilişkin kısmın ödenmesi nedeniyle davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak yasal faiz ödenmesine, buna karşın davanın manevi tazminata ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Davacı, usul ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla anılan Mahkeme’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin bölümünün temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle, Mahkeme kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Uyuşmazlık, resen emekliye sevk işleminden dolayı manevi tazminat ödenip ödenmiyeceği hususundan doğmuş bulunmaktadır.
Gerek öğreti, gerekse uygulamada kabul edildiği üzere; manevi tazminat ödenebilmesi için kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi veya idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucunda ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması veya onur ve saygınlığın rencide edilmiş bulunması gerekmektedir.
Etibank Genel Müdürlüğünde müdür olarak görev yapmakta iken 5434 sayılı Yasanın 39.maddesinin (b) bendi uyarınca resen emekliye sevkine ilişkin işlem idare mahkemesince iptal edilen davacının, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan işlem sonucunda duyduğu elem ve üzüntüyü karşılayacak bir tutarın manevi tazminat olarak ödenmesi gerekirken davanın reddine ilişkin kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin kabulüyle kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Etibank Genel Müdürlüğü Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığında Müdür olarak görev yapmaktayken re’sen emekliye sevkedilmesine ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine görevine iade edilen davacı, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığını öne sürdüğü 33.704.241 lira maddi ve uğradığını öne sürdüğü 150.000.000 lira manevi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesince, dava açıldıktan sonra davacı tarafından istenilen 33.704.241 liranın ödendiğinin anlaşıldığından bu kısım hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı, manevi tazminat ödenebilmesi için kişilik haklarına ağır bir saldırının olması, kişinin ağır elem ve ızdırap duyması gerektiği, olayda bu koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın maddi tazminata ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak dava açma tarihinden ödeme tarahine kadar yasal faiz uygulanmasına, davanın manevi tazminata ilişkin kısmınınsa reddine karar verilmiştir.
Davacı, hukuka aykırı bulunarak iptal edilen re’sen emeklilik işlemi nedeniyle manevi acı duyulmadığının öne sürülemeyeceği, kaldı ki yargı kararının etkisizleştirilmesi için yine yargı kararıyla iptal edilen yeni işlemler tesis edildiği iddiasıyla anılan Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Malvarlığındaki eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı olmayan manevi tazminat; idarenin işlem veya eylemlerinden kaynaklanan acı, elem ve ızdırabı belirlemek ve karşılığında hiç bir şekilde parayla giderilemeyecek olan bu manevi zararları kısmen de olsa hafifletmek, manevi tatmin duygusunu sağlamak amacını taşımaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 30 hizmet yılını dolduran davacının kurumun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve personel fazlalığının gerekçe gösterilerek 5434 sayılı Yasa’nın 39/b maddesi uyarınca re’sen emekliye sevkedildiği, ancak bu işlemin yasada öngörülen lüzum unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle yargı kararıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 30 yıldır kamu görevlisi olarak çalışan ve çalışmaya devam etmek arzusunda olan ve yasada öngörülen koşullar oluşmaksızın re’sen emekliye sevkedilen davacının bu işlem üzerine yeniden görevine başlatılıncaya kadar yaşamında ciddi karışıklıklar ve belirsizlikler meydana geldiğinin, hukuka aykırı işlem nedeniyle üzüntü ve sıkıntı duyduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle de hukuka aykırı bulunarak iptal edilen re’sen emeklilik işlemi nedeniyle davacının duyduğu üzüntü ve sıkıntıların kısmen de olsa giderilebilmesi için mahkemece takdir edilecek bir miktarda manevi tazminat ödenmelidir.
Öte yandan manevi tazminatın manevi tatmin aracı olmasından dolayı zenginleşmeye yol açmayacak miktarda; fakat idarenin olaydaki kusurunun niteliği ve ağırlığını ifade edecek ölçüde belirlenmesi, miktar itibariyle hukuka aykırılığı özendirmemesi gerektiği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa’nın 49.maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin bölümünün bozulmasına, dava dosyasının bozulan kısım için yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 7.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.