Danıştay Kararı 10. Daire 1995/3914 E. 1997/2023 K. 22.05.1997 T.

10. Daire         1995/3914 E.  ,  1997/2023 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 1995/3914
Karar No : 1997/2023

Temyiz Eden (Davalı) : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : Davacıya verilen silah ruhsatının iptaline ilişkin … Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 8.7.1994 gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : 6136 sayılı Kanuna ilişkin olarak düzenlenip 1.6.1991 günlü 20888 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 91/1779 sayılı kararla yürürlüğe konulan yönetmeliğin 16/c maddesi; ruhsatlı silahı ile suç işleyenlere hiçbir şekilde silah ruhsatı verilemiyeceğini hükme bağlamış, son fıkrada ise bu kişilerin, affa uğramış veya mahkumiyetleri tüm neticeleri ile ortadan kalkmış olsa, yada 647 sayılı Yasa uyarınca adli sicilden silinmiş bulunsa bile silah ruhsatı alamıyacağı hükmü yer almıştır.
Davacının ruhsatlı silahı ile meskun mahalde silah boşaltma suçunu işlediği tartışmasız olup, memnu hakların iadesine ilişkin karar, işlenen suçu ortadan kaldırmadığı ve memnu hakların iadesinden daha kapsamlı olan “af” ve “mahkumiyetin tüm neticeleri ile ortadan kalkması” hali dahi silah ruhsatı verilmesine engel olduğu cihetle dava konusu işlem mevzuata uygun olup, anılan işlemin iptaline ilişkin yerel mahkeme kararında hukuki isabet görülememiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz istemninin kabulü ve hükmün bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava; davacıya verilen silah ruhsatının iptaline ilişkin … Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 8.7.1994 gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Açılan bu dava sonunda … İdare Mahkemesince; davacıya … Odası Meclis Üyesi olduğundan bahisle verilen silah taşıma izin belgesinin, davacının 8.3.1971 tarihinde ruhsatlı silahı ile silah boşaltmak suçundan Sulh Ceza Mahkemesinin … sayılı kararı ile beş lira hafif para cezası ile cezalandırıldığı, 6136 sayılı Yasanın uygulama yönetmeliği uyarınca 16.5.1993 tarihide verilen silah taşıma izninin iptaline karar verildiği, davacının … Ağır Ceza Mahkemesinin … gün ve …D.İ.sayılı kararıyla … Sulh Ceza Mahkemesinin … gün ve … sayılı ilanına ilişkin olarak memnu hakların iadesine karar verildiği, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin son fıkrasında, bu konudaki mahkumiyetlerin affı adli sicilden silinmesi ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasının düzenlendiği, Türk Ceza Yasasında ayrıca düzenlenen ve yapılan başvurunun incelenmesi sonucu bu karara bağlı olarak verilen memnu hakların iadesinin farklı bir uygulama olarak anılan yönetmelikte yer almadığı, memnu hakların iadesi kararı karşısında önceki mahkümiyetinden doğan sakıncanın ortadan kalkmış bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemi iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından; memnu hakların iadesinin asıl davayı ortadan kaldırmadığı, ruhsatın iptalinin yerinde olduğu ileri sürülerek anılan mahkemenin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Yasaya göre çıkartılan ve 1.6.1991 gün ve 20888 sayılı Resmi Gazetede’de yayımlanan 91/1779 sayılı “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/c maddesinde; “Ruhsatlı silahıyla suç işleyen veya silahı muhafazasında ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine, intihara veya intihar teşebbüsüne yol açar veya bu sebeplerle para veya hapis cezasına çarptırılanlara” hiçbir şekilde ateşli silah taşıma yada bulundurma ruhsatı verilemeyeceği düzenlenmesine yer verilmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise; “Bu madde kapsamına giren kişiler affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa yada 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun uyarınca adli sicilden silinmiş bulunsalar bile, kendilerine hiç bir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma yada bulundurma izni verilemez “hükmü yer almıştır.
Bu düzenleme uyarınca, anılan suçlamalarla ilgili yapılan yargılama sonucunda oluşan hüküm önem arzetmekte olup; mahkumiyetin af, adli sicilden silinme, memnu hakların iadesi gibi yollarla ortadan kaldırılmış olması, ateşli silahlarla, mermileri taşıma ve bulundurma izni verilmesi yönünden etkili değildir.
Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden, davacının 8.3.1971 tarihinde ruhsatlı silahı ile silah boşaltmak suçundan sulh ceza mahkemesinin … sayılı kararı ile cezalandırıldığı daha sonra … Ağır Ceza Mahkemesinin … gün ve … D.İ.sayılı kararı ile bu ilama ilişkin memnu haklarının iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince; davacının silah taşıma izin vesikasının iptaline ilişkin işlemin iptaline karar verilirken mankumiyetinin memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kaldırıldığına dayanılmış ise de; yukarıda aktarılan düzenleme uyarınca, yönetmelikte anılan suçlardan mahkum olmak yeterli bulunduğundan,mahkumiyet hükmünün memnu hakların iadesi yoluyla silinmesi önem arzetmemektedir. Dolayısıyla davacının silah taşıma ruhsatının iptali yolundaki işlem Yönetmelik hükmüne uygun olup, iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı yasanın 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 22.5.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.